Yeni Akit gazetesi yazarı Ali Karahasanoğlu'nun bugün köşesinde yayımlanan, "Biz HDP'ye ayar beklerken, PKK'nın partisi İP'e ayar verdi!" başlıklı yazısı şöyle:
Doğrusunu söylemek gerekirse, HDP'nin teröre destek söylemleri, yakın tarihe kadar devletten de “şımarık çocuğun hezeyanları”yaklaşımıyla, sessizlikle karşılanmıştı.
Yoksa..
Teröristin cenazesine katılmayan milletvekilini disipline vereceği tehdidini savuran HDP eşbaşkanına, o sözü sarfettiği gün dava açılmış olması gerekirdi..
Türkiye'de 40 binden fazla insanın ölümüne sebep olan terör örgütünün kurucusu Apo için “Heykelini dikeceğiz” sözü sarfedildiği gün ellere kelepçe vurulmalı idi.
“PKK sizi tükürüğü ile boğar” denildiği gün, savcı harekete geçmeli idi..
Olmadı..
Yapılamadı..
“Demokrasi” denildi..
“Siyaset” denildi..
“Özgürlük” denildi..
“Milletvekili dokunulmazlığı” denildi.
Önce PKK'nın hakkından gelmek için, siyasi uzantılarına dokunulmadı..
Bugün artık, geçmişte söylenilenler de dahil, teröre destek mahiyetindeki tüm açıklamalar için savcılık harekete geçiyor, davalar açılıyor..
Ancak bir gariplik var..
Bizim, PKK'ya destek çıkan HDP hakkında kapatma davası da açıldığından yola çıkarak, terör sevicilere ayar verildiği kanaatine tam ulaşacağımız bir aşamada..
Evet, HDP'liler de artık açıkça PKK destekçiliği, PKK övücülüğü yapmıyorlar ama..
PKK'yı lanetleme noktasında bir açıklamada da bulunmadıkları bir konjonktürde..
6+1 ittifakının derin sözleşmesi gereği olsa gerek..
İyi Parti'de, üst yönetimde önemli değişiklikler yaşandı..
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, PKK ile mücadelede önemli bir rol üstlenen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu durup dururken hedef alıp, günübirlik açıklamalarında eleştirmesi dikkatimizi çekiyordu ama.
“İyi Parti'ye, HDP ayarı” diyebileceğimiz dünkü gelişmeler, artık dikkatimizi çekmenin ötesinde, resmi bir kimlik de kazanmış oldu..
Bakıyorsunuz, İyi Parti'nin önemli hatiplerinden Yavuz Ağıralioğlu, zaman zaman HDP'ye de sıcak mesajlar vermiş olmasına rağmen..
Bulunduğu görevden alınıyor..
Koray Aydın'da olduğu gibi, farklı bir görev dahi verilmiyor..
2018 milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra.. 2019 mahalli seçimleri hemen öncesinde..
CHP'li İbrahim Kaboğlu öncülüğünde, CHP+İP+HDP+SP'nin katılımı ile yeni bir anayasa hazırlanması çalışmalarına katılan İP milletvekili Nuri Okutan, bu özelliğine rağmen..
Dün, partideki görevlerinden el çektiriliyor..
Oysa HDP'nin de katıldığı anayasa çalışmalarına, İyi Parti olarak nasıl katılabildikleri yönünde sorulan onlarca soruya, Nuri Okutan, 3 senedir cevap vermiyordu..
“Şeffaf siyaset” diye seçmenin önüne gelenler..
Öyle defoları var olmalı ki..
Yaptıkları görüşmeyi, halkın önüne çıkıp da, açıklayamadılar..
Okutan'ın ağzını, kerpeten açmadı..
“Hastalandım, sonraki görüşmelere katılamadım” numarası ile, topu İP'li Kamil Erozan'a attı..
Ama onun da ağzını bıçak açmadı..
Dünkü görev değişikliği sonrasında, bazı görevler, sanki hiç işi yokmuş gibi, Genel Başkan Meral Akşener'e bağlandı.
Niye? Cumhurbaşkanlığı sistemini yerden yere vuran, “Tek adam yönetimi kabul edilemez” diyen Meral Akşener, şimdi partisini “Tek kadın yönetimi”ne mi çevirmek istiyor?
Yıllardır teşkilat ve gençlik politikaları başkanlıkları ayrı isimler tarafından yönetilirken..
Şimdi ne oldu da..
Meral Akşener'e bağlanma ihtiyacı hissedildi?..
“HDP'yi kızdırmayalım, rüyamızda gördüğümüz Başbakanlığı, kabus olarak bile göremeyiz” endişesine mi kapıldılar, acaba?
Bence en önemli değişiklik, HDP'ye sert mesajlar yollamasa da, vicdanlı hareket etme noktasında İP'liler nezdinde soru işaretleri oluşturan Yavuz Ağıralioğlu'nun diskalifiye edilmesi..
Kongre sonrasında da, bir geri vites yaptırılmıştı.. Türk Dünyası ve Yurtdışı Türkler Başkanlığı'na kaydırılmıştı.
Şimdi Başkanlık Divanı'ndan da çıkartılınca, kendisine sormamız lazım: “Değdi mi Yavuz Bey? Bu ülke için gecesini gündüzüne katan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aleyhine ettiğiniz o kadar hakaretlerin sonunda, İP üst derin yönetimine kendinizi yarandıramadınız.. Değdi mi?”
Yavuz Ağıralioğlu ile birlikte, Milli Güvenlik Politikaları Başkanı Nuri Okutan da, ayağı kaydırılanlar arasında..
Ama Nuri Okutan, HDP ile yaptıkları anayasa değişikliği çalışmalarının şantajı altında olmalı ki..
Açık açık, “HDP de, İP gibi bir siyasi parti” demekten, kendini alamamış..
HDP de, İP gibi bir siyasi parti ise..
Niye PKK'ya karşı mücadele verdiğini söyleyen sizsiniz..
PKK'lıların heykelini dikme söz veren HDP!
Önümüzdeki günler, 6+1 kirli ittifakının, Türkiye'yi nerelere taşıdığını gösterme açısından hayli ilginç olaylara gebe..
Kamuoyuna yansımış küçücük bir ihtimalin bile dillendirilmediği zaman diliminde, iktidara yürüdüğü iddiasını ortaya atan..
Bunu yaparken, devletin çok gizli uluslararası girişimlerini bile, çarşaf çarşaf ortalığa saçmaya kalkışanların..
Partilerinin başkanlık divanındaki değişikliklerin sebebini açıklayamamalarını görüyor, not alıyoruz.
Daha durun..
Başka ne değişiklikler yapılacak..
Akşener'e sorduğunuzda, cevap alamayacağınız, HDP'nin talimatı ile yapılmış ne değişiklikler göreceğiz..
Başka alternatifleri yok ki..
6+1 ile, ancak küçük bir şansları var..
6+1 yok ise..
Şansları sıfır..
Kocaman bir SIFIR!
O kocaman sıfırı yüzde 1 ile de olsa, ihtimal dahiline alabilmek için..
Daha boyunduruğa gelecekleri çok talimatlar, CHP'nin de, İP'in de, SP'nin de önünde bekliyor.
CHP, HDP'nin isteği doğrultusunda kendini yontuyor..
İP yine aynı doğrultuda kendini yontuyor..
SP, Erbakan'a da iftira atarak, CHP yönünde kendini yontuyor..
Hedefleri ise..
Ukrayna-Rusya savaşını sonlandırmak için İstanbul'da tarafları bir araya getirip, hemen o günün akşamında Özbekistan'a uçan Erdoğan'ı devirmek..
Allah oyununuzu başınıza geçirsin!
