Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de can kayıplarına neden olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) konusunda vatandaşlar kendince önlemler almaya ve bilinçlenmeye devam ederken; yalan yanlış bilgilerin ortada dolanıp ciddiye alınması, ortaya konulan hijyen tedbirlerini de geçersiz kılarak tehlikeye davetiye çıkarıyor.
TOPLUMDA ‘BULAŞMA PARANOYASI' ARTIYOR
Koronavirüs vakaları ve virüs yüzünden ölenlerin sayısı yükseldikçe, toplumda “bulaşma paranoyası” da artıyor. Özellikle sosyal medyada dolaşan ve gruplarda paylaşılan bulaşma yolları, virüsün hangi yüzeylerde kaç saat canlı kaldığına ilişkin söylentiler paranoyayı daha da artırıyor. Marketten aldığı paketli ürünleri yıkayanlar, dışarıdan gelen poşetleri evin içine sokmayanlar, kâğıda dokunmaktan çekinenler her geçen gün çoğalıyor. Peki, bu bilgilerin ne kadarı doğru?
“EL TEMİZLİĞİNE DİKKAT EDİN”
Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre, Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Danışma Kurulu Üyesi ve Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, kişilerin virüsün hangi yüzeyde ne kadar yaşadığından çok, cansız yüzeylere dokunduktan sonra gerektiği gibi el temizliği yapmadan yüzümüze, gözümüze, burnumuza ve ağzımıza dokunmamamız gerektiğini söylüyor.
“TOPLUM PARANOYA HALİNDE”
Toplumun virüsün cansız yüzeylerde ne kadar yaşadığına ilişkin gereksiz bir paranoya halinde olduğunu anlatan Prof. Dr. Azap, “Klasiktir solunum yolları virüsleri birkaç saat canlı kalabilirler. Bu süre 3-24 saat arasında değişiyor. Farklı yüzeylerde farklı süreler var. Metal yüzeylerin üzerinde 24 saati bulabiliyor. Karton benzeri yüzeylerde üç saat oluyor. Fakat bizim açımızdan elini temiz tuttuğun sürece nerede ne kadar yaşadığının bir önemi yok. Çünkü virüs elinden girmiyor, hoplayıp zıplayıp gelip hasta etmiyor” dedi.
“VİRÜSÜN CANLILIĞI 3 SAATE KADAR SÜRÜYOR”
Virüsün canlılığının ortamın ısı ve nem şartlarına göre değiştiğine de işaret eden Prof. Dr. Azap, “Virüsün canlılık süresini 7 güne hatta 21 güne kadar uzatanlar var. Ancak burada ortamın dışında çok faktör bir arada bulunuyor. Önemli olan senin o cansız yüzeye ne kadar temas ettiğin, elini ne kadar orada tuttuğun ve eline ne kadar virüs aldığın ve elini yıkamadan hemen yüzüne gözüne sürüp sürmediğindir. Virüs cansız yüzeye bulaştığı andan itibaren azalıyor. Canlılığı üç saate kadar sürüyor dedik ama hastalık yapma kabiliyeti ilk andan itibaren azalıyor. Zaman geçtikçe virüs yükü azalıyor. Yani bir yüzeyde 24 saat kalması demek, bunun birinci saatteki bulaştırıcılığı ile 24'üncü saatteki bulaştırıcılığı aynı kalmıyor” diye açıkladı.
“ÜRÜNLERDEN ZİYADE ELİNİZİ YIKAYIN”
Marketten getirilen poşetlerin ortalıkta fazla gezdirilmediği sürece eve sokulabileceğini söyleyen Prof. Dr. Azap, poşetlerin dışarıdan getirildikten sonra bir kenara bırakılması, içinden yiyecek maddeleri alındıktan sonra poşetlerin atılması ve ellerin hemen yıkanması gerektiğine dikkat çekti. Marketten alınan paketli gıdaların yıkanmasına gerek olmadığına da işaret eden Prof. Dr. Azap, paketin içine virüsün giremeyeceğini ancak dışarıdan alınan maddeleri elledikten sonra mutlaka ellerin yıkanması gerektiğini hatırlattı.
GAZETEDEN BULAŞMAZ
Genellikle gazetelerin paketler hâlinde dağıtıldığını belirten Prof. Dr. Alpay Azap, “Gazeteyi ilk olarak siz alıp okuduğunuz için buradan bulaşmaz” dedi.
Her an elimizde bulunan ve yüzümüze yapıştırdığımız cep telefonunun daha fazla risk taşıdığını hatırlatan Prof. Dr. Azap, “Cep telefonu her yere konmamalı, kulaklıkla konuşulmalı, aralıklı olarak temizlenmelidir. Zarar görmemesi için bir kılıf kullanılabilir. Böylece daha kolay temizlenir” dedi.
“ELLERİ TEMİZLEDİKTEN SONRA VİRÜS BULAŞMAZ”
Virüsün insandan insana bulaştığını belirten Prof. Dr. Azap, “Virüs havada, suda, toprakta yaşamıyor. Havada asılı kalmıyor. 1-2 metreden uzağa gidemiyor. İnsanlardan uzak kalmak gerekiyor. Bu yüzden en az bir metre olan sosyal mesafeyi koruduğumuz, çok dokunulan yüzeylere dokunmadığımız, dokunduktan sonra mutlaka ellerimizi temizlediğimiz sürece yüzeylerden virüs bulaşmaz” dedi.
“VİRÜS AYAKKABILARLA TAŞINABİLİR”
Hasta kişilerin tükürüğünde ve balgamında virüs yükünün fazla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Alpay Azap, bu kişilerin tükürdüğü yerlere basmanın virüsün ayakkabı ile taşınmasına sebep olabileceğini bu yüzden ayakkabıların mutlaka kapının önünde çıkarılması gerektiğini hatırlattı. Azap, ayakkabıların içeri alındıktan sonra bir kâğıt üzerinde bekletilmesi ve ellerin yıkanması gerektiğini söyledi. Azap, yerdeki virüsün havalanıp hasta etme yeteneğinin de olmadığını sözlerine ekledi.