AHMET HACIOĞLU|TIMETURK
Kemal Kılıçdaroğlu'nu, CHP'li belediye başkanları ve vekillerin çok azı dışında deprem bölgesinde olmadıklarını zaten biliyoruz. Daha doğrusu deprem bölgelerinde devleti tehdit eder tarzda gezdiklerini gözlemliyoruz.
Peki bu Ümit Özdağ ne yapıyor?
Halk tv, Tele1, KRT TV ne yapıyor?
Sözcü Gazetesi, Cumhuriyet…
Peki bu bilumum internet mecralarının ekran yüzleri ne arıyor deprem bölgelerinde?
Babala ekibi tam olarak ne yapmaya çalışıyor?
Nereden çıkıyor bunca yalan?
Milletin bu denli kenetlendiği günlerde bu kadar yalan haber nasıl yayılabiliyor?
Mersin'deki devlet yurdunda deprem sonrası Suriyelilerin sex yaptığı haberi gerçekse bunu görmüş paylaşmışsınızdır, peki yalansa hangi akıl yoksunu bu fanteziyi nereden türetir?
Hatay'da Yarseli Barajı'nın patladığına dair bilgi herhangi bir teknik isim ya da bilim adamından gelmemişse hangi akıl yoksunu bu algıyı üretebilir?
Ekşi Sözlük'te neler çevrilmektedir?
Deprem bölgesinde insansız hava araçlarının kullanılmadığı bir devlet yetkilisi tarafından dile getirildiyse “Deprem Bölgesinde İnsansız Hava Araçları Kullanılmadı” dersiniz, peki ya kullanılmasına rağmen “kullanılmadı” tezviratlarını hangi kafa yapabilir?
Deprem bölgesinde AFAD var. Bunun dışında İHH İnsani Yardım Vakfı, Beşir Derneği, AGD, Hüdayi Vakfı, Sadaka Taşı, Diyanet Vakfı, Kızılay var ve daha pek çok, kamu kuruluşu ve İslami hassasiyetlerle kurulmuş vakıflar var. Bu bütün gerçekliğiyle ortadayken, “İslamcı dernekler Deprem bölgesinde niye yok?” demeyi hangi vicdansızlıkla yapıyorlar?
“Bir tane İslamcı dernek deprem bölgesinde yok” deme haysiyetsizliğini sergileyenler, “Kim bu her kurtuluşta tekbir getirenler” diyerek İHH'yı hedef gösteriyor… Alçaklığınızla, haysiyetsizliğinizle yerin dibine batın!
Peki o “Enkazdan ceset çıkarıp kenara koyuyorlar. Afganlı biri gelip kolunu kesiyor, altınlarını alıyor” yalanını ortaya ayan atanamamış şef bozuntusu bir tane enkazın başına gidip bir tek insanı enkazdan çıkarmış mıdır? Yoksa tek düşüncesi enkaz storyleriyle takipçi kasmak mı olmuştur?
Çok büyük bir acı vurdu güzel memleketimizin en güzel şehirlerini… Maraş'ımızı, Antep'imizi, Diyarbakır'ımızı… Bir de sınırımızın öbür yakasında kalan İdlib'imiz, Haleb'imiz var… Bu acı da Türk ve Suriyeliyi aynı coğrafyada birleştirmişken, Suriyeli düşmanlığında inat ve ısrarla devam edenler insanlık düşmanı değil midir?
Tam bu sırada Ümit Özdağ neden yeniden sahneye çıkar? Neden enkaz başında sığınmacı/mülteci düşmanlığı yapar? Enkazların başında Suriyeliler de Türk kardeşleriyle beraber seferber olmuşken neyin peşindedir?
Peki CHP'li Fikri Sağlar, ne yapmaktadır? Yıllardır Suriye'den Türkiye'ye giriş vizesi verilmediği bilinirken, “AKP, Suriye'den yüz binlerce yeni sığınmacıyı Türkiye'ye getiriyor” yalanını hangi yüzle söyler?
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, bir depremzedenin yarasını sarmak yerine karın altında neden kamerayı açıp “Burada devlet yok” dedi?
Heybemde daha onlarca sorulabilecek soru var ama bu kadarı kâfi gelsin… Millet olarak çok doluyuz! Sabırla sınandığımız noktada sabrın taştığı yerdeyiz.
Ama mü'min de uyanık olan kişidir!
Bir delikten iki kez sokulmaz mümin!
Aptal olmaz, görmezden gelemez!
Çok daha önceden uyanmalı, harekete geçmeliydik! Ümit Özdağ piyasaya çıkıp milleti bugün birbirine düşürmeyecekti de hangi gün düşürecekti? Tam da en zor zamanlarımızda, en yıkıldığımız vakitlerde… Akıl almaz iddialarla süslediği yalanlarını bugün canhıraş bir şekilde bir kez daha ortaya atmayacaktı da ne yapacaktı ya? Bugünler için yetiştirilmedi mi?
Ekşisözlük'te kümelenen tiplemeler, sosyal medyanın asla banlamadığı tipler bugünlerde yalanlar üretmeyecekti de hangi dar zamanımızda ortaya çıkacaklardı ki?
Bu depremin enkazı elbet kalkar, kaldırırız da; yürüyen enkaza dönüşmüş sefil yaratıkları nasıl adam edeceğiz onu düşünmeli!...
Yorum Yap