Gara'nın coğrafi şartlarının kara operasyonu için zor bir alan olduğunu söyleyen Soylu, “Bir milletvekili gitti oralarda boy gösterdi, onu da biliyoruz. Kim olduğunu sorarsanız onu da söyleriz” dedi. Bu sırada AKP sıralarından bölgeye giden milletvekiline tepki sesleri yükseldi.
“Naci Bostancı'ya, Mehmet Uçum'a gelmediler mi defalarca? Bunun için her türlü imkan ortaya konmuştur. Dediler ki MLKP'li gözaltına alınmış, onu bırakın şu askerleri, polisi getirin dediler. Bu çocuklar kaçırıldığında Pervin Buldan'ı aramadınız mı? Buldan dedi ki, 'biraz misafir edecekler, sonra bırakacaklar'. 10 tane çocuğa acımayan, askerime, polisime ve oradaki kahraman jandarmama acımayan sivil vatandaşıma acır mı? Vücut bütünlüklerinin fotoğrafların hepsi burada. İçimiz kan ağlıyor; ama bu fotoğraflara baktığınız zaman Allah şahittir o Murat Karayılan'ı bin parçaya bölmezsek rahat etmeyiz."
Soylu'nun ifadelerinin ardından, AKP ve MHP sıralarından “Yuh” sesleri yükseldi.
Otopsi raporlarını ve fotoğrafları kürsüden gösteren Soylu, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukukun, terörle mücadelenin ve namusun dışında hiçbir şey yapmamıştır” dedi:
“Bu evlatlarımızın ailelerine canlı kavuşabilmesi konusunda kaçırıldıkları ilk günlerden itibaren beklenti içerisindeydik. Türkiye'de 300'ün altında kalmış olabilir ama İran ve Irak'ta 5 bin terörist var. Yine aynı meseleyi Suriye'ye yaptıkları için orada da 15 bin kişi var.”
Bakan Soylu'nun konuşmasından satır başları:
‘Şehit annesi bana 3 kere "Dik durun" dedi'
Bir hüzünlü günde, bir yas gününde hep birlikteyiz. Bulunduğumuz görevlerden ziyade bizim için bu acıyı paylaşmak bir aile vazifesidir. Dün ben bir cenazedeydim, Mersin'de. Ünzile teyzenin elini tutamadım. Evladını kaybedenleri dün tanımadım. Gardırop siyasetçisi değiliz biz. Ünzile teyze bana bir şey söyledi. Acıyla ilgili değil, evladı ile ilgili bir şey söylemedi. 3 kere "Dik durun" dedi. Bu çocuklarımızın hiçbiri pikniğe giderken kaçırılmadı. Terör operasyonu sırasında da kaçırılmadı.
Hem acımız var hem bıçağı içimize sokup biraz daha kanatmak için konuşanlar. Bu çocuklar ailelerinin yanından kaçırıldı. Açık öğretim imtihanına giderken kaçırıldı. Biri bayram ziyaretinden önce kaçırıldı.
"Ailelere telefon açtılar"
"Bu operasyonda, ilk tezvirat şu oldu, bu evlatlarımız ayın 10'unda şehit oldu. Ailelere telefon açtılar, Belçika numaralı bir telefondan dediler ki; 'Bombalıyorlar çıkın deyin ki, Türk Silahlı Kuvvetleri burayı bombalamasın'. Çocuklarımız şehadete kavuştuktan sonra, onları katlettikten sonra aileleri nasıl 5 yıl istismar etmişlerse, ölümlerinde de istismar etmeye çalıştılar." ifadelerini kullandı. Derdimiz ne bizim Gara ile. 2019 yılında terör örgütünden yapılan tacizleri yarısı bu bölgeden geldi. Evlatlarımız artık dağa değil, okula gidiyor diye niye övünüyoruz. Bu bölgelerde göz açtırmamalıyız. Çocuklarımız şehit edilirken, ailelerini istismar etmek istediler. Belçika numarasında arayıp, 'dursunlar' çağrısı yapmaya çalıştılar. Terör örgütünden merhamet, vicdan bekleyen vicdansızdır. Terör örgütünden ahlak bekleyen ahmaktır. Terör örgütünden hukuk bekleyen, 'Acaba bir şey olur mu?' diye ona yasalanan hain oğlu haindir.
‘Sadece benim bakan yardımcım ailelerle 5 kere görüştü'
Devlet, terör örgütüyle aynı kefeye koymaya çalışıyorlar. Öyle mi? Şehitlerimizin aileleriyle görüşülmediği yalandır. Sadece benim bakan yardımcım ailelerle 5 kere görüştü. Aileleri alıp, Erbil'e Irak'a götürdüler. İlk kez bu rakamı açıklıyorum. 1984'ten bu yana terör örgütü, 6 bin 21 sivil katliam gerçekleştirdi. O İHD denilen canı çıkasıcası dernek, bir tanesi için bir laf söyledi mi?" İnsan Hakları Derneği ne zaman bu rakamları verdi? Pervin Buldan, "biraz misafir edecekler sonra bırakacaklar" dedi.
HDP'lilere: ‘Hiç gülmeyin Hanımefendi. Biz gülmüyoruz'
10 tane çocuğa acımayan, benim askerime, polisime, jardarmama acır mı? ABD şöyle demiş böyle demiş. Ne derse desinler! Bizim acımızı nereden bilecekler.
Şunu burada ifade etmek istiyorum: Türkiye Cumhuriyeti, terörle mücadelede hukuka bağlı kalıyor. 2 terörist teslim oldu. O hınçla her şey yapılabilirdi. Ama alıp gerekli işlemler yapıldı.
Allah şahittir, bu PKK terör örgütü ailelerimize karşı, şehitlerimize karşı galip gelemeyecek. Sizi yenecekler. (HDP sıralarına dönerek) Hiç gülmeyin Hanımefendi. Biz gülmüyoruz!
