Ersanel'in ‘Durum' başlıklı yazısından bir bölüm;
Seri alıntılar yapayım…
“Yunanlılar ve Amerikalılar, Türkiye'nin Washington'dan gelecek talimat ve baskılarla denetlenebileceğini düşünmekte haklılar. Geçmişte bu düşünceyi doğrulayacak birçok olay yaşanmıştır. Ne var ki, köprünün altından çok sular geçtiği ve Türkiye'de birçok şeyin değiştiği anlaşılmamıştır”…
“Türkiye, uzun süre kapalı bir dış politika izlemiştir. Soğuk Savaş yıllarında her şeyiyle Amerika'ya bağlanan Ankara, tüm ilişkilerini Washington doğrultusunda yürütmüştür”…
“Türkiye Batı bloku dışındaki ülkelere açılmaktan kaçınmıştır”…
“Amerikan Kongresi, Türkiye'ye karşı baskı olarak kullanmaya kalkıştığı ambargoyu durdursa dahi, bu dersin ışığı altında ilişkilerimizin gözden geçirilip değiştirilmesi artık kesin bir zorunluluktur”…
“Bunun için ilk iş olarak, ülkemizde Amerikalıların kumandasında bulunan ve doğrudan doğruya Amerika'ya hizmet eden üsler derhal kapatılmalıdır”…
“Bununla yetinilemez. Amerika, Türkiye'nin peşin bedelle aldığı silahları devretmeyerek, Türkiye'ye ait mallara el koymuş durumdadır. Türkiye ülkesindeki Amerikan üslerinin malzemesine el koymayı düşünmelidir”…
“Artık Türk-Amerikan ilişkileri, suni hayallere dayanan balayı dönemini tamamlamıştır”…
“Türk-Amerikan ilişkileri çoktandır sağlıksız bir dönemdeydi. Durumu korumaya çalışanlar gerçeklere ve tarihin akışına karşı direniyorlardı. O ilişkiler değiştirilip, yeniden düzenlenmedikçe çökmeye mahkumdu”…
“İktidardaki partilerin dünya görüşünün temelinde Amerika'ya bağlılık ve sadakat vardı”…
“Türkiye NATO'ya dört elle sarılmıştır. Yani savunmasını Amerika'ya bırakmıştır. Buna karşılık da Amerika'nın istediği her tavizi vermiş, her yükümlülüğü üstlenmiştir… ABD ise Türkiye'ye vermesi gereken silahları, Türkiye'nin savunmasını felce uğratacak biçimde esirgemiştir”…
“Ulusal güvenlik ve savunma politikalarımızın yeniden düzenlenmesi gerekir. Yeni bir savunma politikası yeni bir dış politikaya bağladır. Dış politikada Türkiye'ye yeni olanaklar ve alternatifler sağlayacak dengeler kurulmadıkça, Amerika'ya bağımlılık sürdürüldükçe, savunma politikamız değiştirilmedikçe yaşadığımız güçlüklerden kurtulma yolu açılamayacaktır”…
***
Ne diyorsunuz bunlara?..
Muhtemelen şöyle diyeceksiniz; ‘Tamam, hepsi doğru da.. Zaten bunlar söyleniyor. F-35'ler, S-400'ler, PKK/YPG, FETÖ, ekonomik ve siyasi baskılar ortadayken zaten bunlar söylenmeli…
Haklısınız.. Yalnız bir fark var; bu cümleler, 45 yıl önce yazıldı. Neredeyse yarım yüzyıl. Öncesi de var. Madem o zaman iş bu noktalara geldi, nasıl oldu da sonra aynı hataları, tekrar, tekrar, tekrar, tekrar yaptık?!
Asıl buna ne diyeceksiniz?..
Bu yüzden ölüyü sık dürtmek lazım. Yaşıyor mu diye!..
‘Durum' budur.
(Alıntılar, Sevgili Nedim Şener ve Nükhet İpekçi'nin hazırladığı, Abdi İpekçi'nin 1975-79 yılındaki köşe yazılarından oluşan-keyfi kaçmasın diye ilk yılla sınırlı kaldım-‘Durum' kitabından alınmıştır. Kopernik Yayınları, Temmuz 2021.)
Yeni Şafak