İletişim Başkanı Fahrettin Altun, terörist elebaşı "Mazlum Kobani" kod adlı Ferhat Abdi Şahin'in ABD'ye davet edilmesine ilişkin, "Söz konusu davet, sadece diplomatik bir hata değil, aynı zamanda sevdiklerini bu azılı terör örgütünün ellerinde kaybetmiş binlerce Türk ailesine hakarettir." değerlendirmesinde bulundu.
Altun, "The Washington Examiner" için "Washington bir teröriste ev sahipliği yapmamalıdır" başlıklı makale kaleme aldı. Altun, bir grup ABD'li senatörün, Dışişleri Bakanlığına, kongreye hitap etmesi ve Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi için "Mazlum Kobani" kod adlı teröristin vize işlemlerini hızlandırma çağrısında bulunmasının, ABD'nin 67 yıllık NATO müttefiki Türkiye tarafından kesinlikle kabul edilebilir olmadığını vurguladı.
Altun, Ferhat Abdi Şahin'in Türkiye, ABD ve Avrupa Birliğinin terör örgütü olarak kabul ettiği "PKK'nın yönetimindeki bir terörist" olduğunun altını çizerek, "Abdi Şahin'in, Amerikan medyasında 'Suriye'de DEAŞ'a karşı mücadele ettiği öne sürülen YPG'nin sözde komutanı' olarak yüceltilmesi utanç vericidir. Abdi Şahin'in PKK ile on yıllar öncesine dayanan geçmişi, YPG ile PKK arasında bir ayrım olmadığının açık delili niteliğindedir. Söz konusu davet, sadece diplomatik bir hata değil, aynı zamanda sevdiklerini bu azılı terör örgütünün ellerinde kaybetmiş binlerce Türk ailesine hakarettir." ifadelerini kullandı.
"ABD'li vekiller, Interpol tarafından Kırmızı Bülten'le aranan bir terör örgütü elebaşının altına neden kırmızı halı sermektedir?" sorusunu yönelten Altun, senatörlerin, ABD'nin Suriye'deki terörle mücadele stratejisinin bir parçası olarak desteklemeyi tercih ettiği YPG'nin elebaşı olması gerekçesiyle Abdi Şahin'e davetiye gönderdiklerini belirtti.
Altun, bu adımda sayılamayacak kadar çok çelişkinin mevcut olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Bu davet, Türk-Amerikan ilişkilerine zarar vermekle kalmayıp, YPG'nin PKK ile olan bağı göz önüne alındığında, ABD yasalarına göre bir suç teşkil etmektedir. Abdi Şahin, yaklaşık 20 yıl boyunca öğretmenler, köylüler, askerler, çocuklar ve yaşlılar dahil 40 binden fazla masum Türk ve Kürt'ün ölümünden sorumlu olan PKK'nın tutuklu elebaşı Abdullah Öcalan'ın emrinde çalışmıştır. Türk mahkemeleri masum sivilleri ve güvenlik güçlerini hedef alan birçok ölümcül terör saldırısının emri veren Abdi Şahin hakkında tutuklama kararı çıkarmıştır. PKK üyelerinin ifadelerinin yanı sıra Türk güvenlik güçlerinin tespit ettiği telsiz görüşmeleri ve başka birçok delil, terörist Abdi Şahin'in çok sayıda terör saldırısının faili olduğunu ortaya koymaktadır."
"ABD TÜRKİYE'NİN PKK İLE MÜCADELESİNİ BALTALAMAK YERİNE DESTEKLEMELİDİR"
İletişim Başkanı Altun, makalesinde, PKK'nın çeşitli kolları ve yan kuruluşları bulunduğunun altını çizerek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu tip terör örgütleri, çok uluslu ölçektedir ve oluşturdukları tehdit küreseldir. Türkiye ABD'yi terörle mücadele çabalarında nasıl destekliyorsa, ABD de Türkiye'nin PKK ile mücadelesini baltalamak yerine desteklemelidir. Türk halkı, terörist Abdi Şahin'i ABD'ye davet edenleri unutmayacak ve affetmeyecektir. NATO müttefikimizin bir terör örgütünün elebaşını yüceltme çabaları yıllarca hafızalarımızdan çıkmayacaktır. Arkasında kim olursa olsun terörle mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Bir terörist birileri tarafından kahraman olarak kabul edildiği müddetçe teröre karşı mücadele başarılı olamaz. ABD'nin bu örgüte verdiği destek, kendi tarihine kara bir leke olarak geçecek ve tam bir dış politika fiyaskosu olarak anlatılacaktır. Kongre, bu terör örgütünün elebaşı yerine katlettiği kurbanların ailelerini davet etmelidir."
"YILLARDIR AMERİKALILARIN HAYATLARINI DEAŞ VE EL KAİDE TEHDİTLERİNDEN KURTARIYORUZ"
Türkiye'nin, terörle mücadelede en güçlü NATO ortağı konumunda olduğunu ve yıllardır Amerikalıların hayatlarını DEAŞ ve El Kaide tehditlerinden kurtardığını anlatan Fahrettin Altun, şunları kaydetti:
"Amerikalı siyasiler, söylemlerinde müttefikleri olan Türklerin endişelerini göz önünde bulundurmalıdır. Abdi Şahin'in ABD'ye davet edilmesi, sevdiklerini kaybetmiş binlerce masum Türk ailesinin gönlünde ve aklında kapanmayan bir yara olarak kalacaktır. Bir müttefike yakışan, YPG gibi tüm kolları dahil olmak üzere PKK terörüne karşı bizimle iş birliği yapmasıdır. Türklerin hayatını kaybetmesinden sorumlu olan bir terör elebaşının kabulü, ilişkimizde ve terörle mücadele alanındaki iş birliğimizde onarılmaz bir hasara neden olacaktır. ABD'li vekillerin hatalarının farkına varmasını ve Washington'da teröristlere yer olmayacağını göstermesini umut ediyoruz."