AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Emine Bulut cinayetine ilişkin "Siyaset kurumunun, hükümet müdahil olabileceği konuda derhal Aile Bakanlığımız harekete geçmiştir. Bakanlığımız konuya her aşamada müdahil olacaktır." ifadelerini kullandı.
Çelik'in açıklamalarından satırbaşları:
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kırıkkale'de 38 yaşındaki Emine Bulut'un eski eşi tarafından hunharca katledilmesine ilişkin, "Bugün karşı karşıya kaldığımız vahşet, bütün hafızamızı yeniden aynı acıyla yüzleştiren, bundan sonrası için yapmamız gerekenler konusundaki hassasiyetimizin daha da artmasına bizi davet eden bir durum." dedi.
Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Şırnak'ın Silopi ilçesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen 3 askere Allah'tan rahmet dileyen Çelik, "Türkiye'nin terörle mücadelesi en haklı olduğumuz konu olarak yüksek bir kabiliyetle devam ediyor. Şehitlerimiz, bu ülkede onurlu bir hayat sürelim diye canlarını feda ediyor, onlara ebediyete kadar minnet duyacağız." diye konuştu.
Bugünün çok üzücü olduğunu vurgulayan Çelik, "Rahmetli Emine Bulut'un hunharca katledilmesi karşısında milletçe derin bir üzüntü yaşıyoruz. Bütün kadın cinayetleri aynı üzüntüyü oluşturuyor. Konya'da da bir cinayet gerçekleşti. Bugün karşı karşıya kaldığımız vahşet, bütün hafızamızı yeniden aynı acıyla yüzleştiren, bundan sonrası için yapmamız gerekenler konusundaki hassasiyetimizin daha da artmasına bizi davet eden bir durum. Bugün karşı karşıya kalınan görüntünün milletimizde haklı infial yaratması, bir annenin çocuğunun gözleri önünde hayatını kaybetmesi üzüntü kaynağı. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu konudaki hassasiyetlerinin altını çizdiler." ifadelerini kullandı.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Emine Bulut cinayetine müdahil olduğunu anımsatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyaset kurumunun, Hükümetin müdahil olacağı konular hususunda Aile Bakanlığımız harekete geçmiştir. Evladımız, Aile Bakanlığı yetkilileri, psikologların gözetiminde tanıdıklarının yanındadır. Bakanlığımız konuya her aşamada müdahil olacaktır. Bu katliamı gerçekleştiren şahsın en yüksek cezayı alması hepimizin temennisidir. Burada sadece siyaset kurumunun, sadece Hükümetin alanına giren vazifelerinin çok ötesinde bir durumla karşı karşıyayız.
Cumhurbaşkanımız da değindiler, rahmetli Emine Bulut'un hayatını bu şekilde kaybetmesi kadar, bu şekilde hayatını kaybederken ona yardım etmek yerine birilerinin görüntü alma telaşına düşmesi, seyirci olması bunu çok çaplı olarak ele almamız gerektiğini gösteriyor. Orada bir insanın hayatını kaybederken, birileri ona yardım etmek yerine görüntü alma işiyle uğraşmak gibi bir duruma nasıl düşüyor? Bu topyekun değerlendirilmesi gereken bir konu."
"HER TÜRLÜ ŞİDDET REDDEDİLMELİ"
Kadın cinayetlerinin önlenebilmesi için yasal düzenlemelerin ötesinde kültürel, ahlaki hassasiyetlerin de oluşturulması gerektiğine değinen Çelik, "İlk eğitimden başlayarak, yüksek düzeyde aile içerisinden başlayarak toplumun her aşamasında bir konu haline getirilmesi gerekiyor. Üzerimize düşen ne varsa, şimdiye kadar önümüze gelen ne konu varsa bu konuları hassasiyetle yerine getirdik. Bundan sonra da her türlü üstümüze düşen vazifeyi yerine getirmeye hazırız. Bu büyük bir toplumsal yaradır. Her duyduğumuz hadiseyle birlikte çok şiddetli sarsılıyoruz." şeklinde konuştu.
Çelik, bu konunun toplumsal düzeyde bir bilince, dirence, duyarlılığa, hassasiyete dönüşmesi gerektiğini ifade etti.
Neşet Ertaş'ın, "Kadınlar insandır biz de insanoğluyuz" sözüne atıfta bulunan Çelik, yeni nesillerin bu bilinçle yetiştirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Her türlü şiddet kültürünün dışlanması gerektiğini kaydeden Çelik, özellikle kadına ve çocuğa dönük her türlü şiddetin toplumsal düzeyde ahlaki ve kültürel olarak mahkum edilmesinin en önemli meseleleri olduğuna değindi.
Bu meselelerin sadece yasal düzenlemelerle çözülmediğine dikkati çeken Çelik, "Birbirine parmak sallayarak, onu bunu suçlu ilan ederek çözülmüyor. Bu, hepimizin meselesidir. Hepimizin yarasıdır. Medeni bir toplum hayatına yakışmayan bir meseledir. Her türlü şiddet reddedilmelidir. Ama kadına ve çocuğa dönük şiddet olduğunda, bunun binlerce kat misliyle reddedilmesi gerekir." dedi.
"VAHŞET GÖRÜNTÜLERİNİN YAYILMASI, BİR BAŞKA VAHŞETTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da MKYK'de bu konuya değindiğini aktaran Çelik, şöyle devam etti:
"Sosyal medyada, medyada bu görüntülerin bu şekilde yayılması, toplumun diğer kesimlerinin bilhassa çocukların, bundan nasıl etkileneceğinin iyi hesaba katılması gerekiyor. Vahşet görüntülerinin yayılması, bir başka vahşettir. Şiddet görüntülerinin yayılması, bir başka tür şiddettir. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu konudaki hassasiyetlerini de ortaya koydular. Özellikle sosyal medyada bu vahşet kültürüne karşı nasıl bir duyarlılık oluşturulabilir, nasıl bir hassasiyet oluşturulabilir öteden beri bunun altını çiziyorlar. Biz AK Parti olarak, MKYK'mız, MYK'mız olarak, bu konuda üstümüze düşen yeni vazifeler varsa her türlü öneriye, iş birliğine açığız."
Bu konunun partiler üstü mesele olarak görülmesi gerektiğine işaret eden Çelik ancak meselenin sadece partilerden ibaret olmadığını anlattı.
Bu konunun toplumun tüm hücrelerini, zerrelerini, tüm bireylerini ilgilendiren bir mesele olduğunu yineleyen Çelik, konuşmasında şunları kaydetti:
"Çok acı bir şekilde canımız yanıyor. Maalesef üzerimize bu mesele bir kabus gibi çöktü. Bugün Emine Bulut ile sembolleşen bütün bu cinayetlerde hayatını kaybedenlere rahmet diliyoruz. Tabii onların çocuklarına sahip çıkmak gibi bir toplumsal vazifemiz var. Ama esas meselemizin bu tip şiddet olaylarına, cinayetlere karşı bir duvar örmek, bilinç oluşturmak, tutum almak, aydınlardan belediyelere, sivil toplum örgütlerinden her birimize kadar büyük bir sorumluluk gerektiriyor. Kullandığımız dilden başlayarak bu şiddetten uzaklaşmak gerekiyor. Görüntülerin yayılması, sosyal medyada kullanılması, bunun bir tartışma konusu haline getirilmesi, aynı şekilde böyle bir sonuç doğurabiliyor. Bu konuda önümüzdeki dönemde yapabileceklerimiz konusunda daha çok çalışmaya devam edeceğiz. Daha çok iş birliği alanları üretmeye devam edeceğiz."