Gündem nedir?
Haber ve olay akışı mı?
Hayır, çok daha fazlası...
Gündem dediğimiz şey, seçilmiş ya da empoze edilmiş bakıştır, dikkattir, eylemdir.
Gündem, sadece üzerimize üzerimize gelen dünya değildir, bizim de üzerine doğru ilerlediğimiz dünyadır.
O halde şunu rahatlıkla söyleyebiliriz...
Nereye baktığını, ne gördüğünü, nereye yürüdüğünü gündemin belirler.
Seçtiğin gündem bu yüzden hayati önemdedir.
Mesela...
"Arap Baharı" tecrübesini gündem saydık; yani bize empoze edilene kapıldık, inandık, içinde daldık.
Küresel "hile"ye uyanamadık.
"Bu bizim değil, sizin gündeminiz" deseydik ve önlemimizi alıp sadece izleseydik ne iyi olurdu.
Hatırlayın...
Tam bu yüzden Suriye politikamız uzun süre "bizim" politikamız olmaktan çıktı.
Yine bu yüzden Gezi olaylarının esas karakteristiğini kavramakta geciktik.
Dümeni düzeltinceye kadar çok zaman geçti, çok sıkıntı çektik.
Gelelim bugüne...
NATO Liderler Zirvesi, ABD'nin yeni küresel hegemonya ve çatışma gündeminin zemin yoklaması olacak.
Sorular belli...
Çin ve ABD temsilcilerinin Alaska toplantısının çok sert geçmesi bir işaret fişeği değil miydi? Elbette.
Onca karşılıklı itişmeden sonra Rusya ile Avrupa arasındaki Kuzey Akım projelerine ABD'den yeşil ışık yakılması tesadüf mü? Hayır!
Geçen yıl dile getirilmesine bile izin verilmeyen "Virüs Çin yapımı olabilir" iddialarının birden devreye sokulması ve bu iddianın neredeyse her evde, her sohbette esas konu haline gelmesinin istenmesi sıradan bir gelişme mi? Asla!
Biden, ocak ayındaki Biden değil.
Başkanlık konuşmasında çizdiği çerçeve tarihe karışmak üzere...
ABD ve global jandarması NATO, yeni bir soğuk savaşa hazırlanıyor ve bu savaşın düşmanı anlaşılıyor ki, Çin olacak.
Nereye kadar?
Onu bilmek zor, çünkü Biden'a destek veren Demokratların bir bölümü Çin'le can ciğer kuzu sarması.
Ancak gelinen nokta bizim için kritik...
Türkiye, bağımsızlık arayışını sürdürmek için zirvede empoze edilmeye çalışılacak yeni "soğuk savaş" gündemini reddetmek ve kendi gündemini seçip ilerlemek zorunda...
2021'in kalan bölümü çok sıcak geçecek, o kesin!
