Terör örgütü PKK, yıllardır kamuoyunda spekülasyon konusu olan üst düzey kayıplarını ilk kez resmen kabul etti. 5-7 Mayıs tarihlerinde toplanan 12. Kongre'de alınan kararlarla birlikte örgütün yayınladığı fesih bildirgesi, dikkat çeken detaylarla doluydu.
Bildiride, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından yapılan operasyonlarda öldürülen Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun'un artık örgüt saflarında yer almadığı açık şekilde belirtildi. Örgütün lider kadrosundaki bu iki önemli ismin öldürüldüğü, yıllar sonra gelen bu bildiriyle netleşmiş oldu.
MİT VE TSK'NIN TESPİTLERİ 6 YIL SONRA DOĞRULANDI
Türk güvenlik kaynakları, Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun'un 2019 yılında etkisiz hale getirildiğini defalarca kamuoyuna duyurmuştu. Ancak PKK, bu ölümleri sürekli yalanlamış ve liderlerinin hayatta olduğunu savunmuştu.
Ancak 2025 yılı itibarıyla yayımlanan kongre bildirgesi, bu iddiaların doğruluğunu bir kez daha ortaya koydu. Özellikle Ali Haydar Kaytan gibi örgütün ideolojik çekirdeğinde yer alan bir ismin kaybı, örgütün çözülme sürecine girdiği yönündeki yorumları da beraberinde getirdi.
“FESİH KARARI”NIN ALTINDAKİ DERİN KRİZ
PKK'nın yayımladığı bildiride yalnızca ölümler değil, aynı zamanda örgütün "fesih kararı" da yer aldı. Bu kararın arkasında yatan nedenin örgüt içindeki ideolojik çatlaklar ve çözülme süreci olduğu öne sürüldü. Özellikle Türkiye'nin sınır ötesi operasyonları ve MİT'in nokta atışı operasyonları sonrasında örgütün lider kadrosunda ciddi kayıplar yaşandığı biliniyor.
Bu gelişme, terörle mücadelede gelinen kritik eşiği gözler önüne serdi. Uzmanlar, PKK'nın resmi fesih kararının, terör örgütünün artık sahada etkinliğini kaybettiğinin açık göstergesi olduğunu vurguladı.
GÜVENLİK UZMANLARI: “İMRALI SÜRECİ KRİTİK ROL OYNADI”
Bazı güvenlik uzmanları, bu gelişmede İmralı'dan gelen silah bırakma çağrısının etkili olduğunu ifade etti. Örgüt içindeki çözülmenin hızlanması ve lider kadronun etkisiz hale getirilmesiyle birlikte, örgütsel yapı tamamen zayıfladı. PKK'nın 40 yıllık eylem ve propaganda gücü, yayınlanan bu bildirgeyle resmen sona ermiş oldu.
Yorum Yap