Meltem Suat - Timeturk Özel
Resmi verilere göre yaklaşık 50 bin hektarlık ormanlık alan kül olurken, yangınlar sadece doğal yaşamı değil, tarım arazileri ve yerleşim yerlerini de etkiledi. Türkiye'nin yaklaşık 23 milyon hektarlık orman varlığının yüzde 55'i, yani 12,5 milyon hektarlık alan, yangın riski altındaydı. Yangınların yüzde 98'inin insan kaynaklı olduğu bildirildi.
Yanan Alanlarda Artış: Ortalama 14 Bin Hektardan 50 Bine
Türkiye'de yıllık ortalama 14 bin hektar ormanlık alan yanarken, bu yılki artış neredeyse 3,5 kat oldu. 2 bin 200'ü aşkın orman yangını, başta Ege ve Akdeniz kıyıları olmak üzere Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz'in bazı bölgelerini de etkiledi. Özellikle Hatay, Muğla, İzmir, Antalya ve Mersin, en çok yangının yaşandığı iller olarak öne çıktı.
2025 yılının sadece Haziran ve Temmuz aylarında çıkan yangınlara bakıldığında felaketin büyüklüğü daha net anlaşılıyor:
- 1 Haziran – 16 Haziran arasında 203 orman yangını çıktı; 385 hektarlık ormanlık alan zarar gördü.
- Sadece Haziran ayında 612 orman yangını ve 951 tarım arazisi yangını meydana geldi; toplamda 1.563 yangına müdahale edildi.
- 25 Haziran'da İzmir Aliağa'da başlayan yangınlar, Temmuz başına kadar 26.260 hektarlık alanın yanmasına neden oldu. İzmir genelinde 50 binden fazla kişi 41 yerleşim yerinden tahliye edildi.
- İzmir Adnan Menderes Havalimanı 29 Haziran'da geçici olarak kapatıldı.
- 26 Haziran – 6 Temmuz arasında 761 orman yangını çıktı ve tamamı kontrol altına alındı.
- Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde 23 Temmuz'da çıkan büyük yangında 10 kişi hayatını kaybetti (5'i orman işçisi, 5'i AKUT gönüllüsü).
- Yangınlar sonucu 311 konut, 16 iş yeri, yüzlerce zeytinlik ve meyve bahçesi kullanılamaz hale geldi; 85 konteynerle geçici barınma sağlandı.
Orman Yangınlarının Coğrafi Yayılımı: Risk Haritası Genişliyor
Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümüne göre, Türkiye'nin coğrafi yapısı ve iklim dinamikleri yangınlara son derece elverişli. Hatay'dan Batı Karadeniz'e kadar uzanan sahil şeridi, yangın sezonu olan Mayıs-Ekim ayları arasında büyük tehdit altında. Bu yıl, ilk ciddi yangınlar Nisan sonunda Hatay'da, son büyük yangın ise Ekim ortasında Balıkesir'de meydana geldi.
Yangınların Çıkış Nedenleri: İnsan Faktörünün Ezici Ağırlığı
Uzmanlara göre, orman yangınlarının yüzde 98'i insan kaynaklı. Bu yangınlar; anız yakma, ormanda ateş yakma, piknik ateşlerinin söndürülmemesi, cam ve sigara izmaritlerinin gelişigüzel atılması gibi dikkatsizliklerden çıkıyor. Yalnızca yüzde 2'lik kısmı yıldırım gibi doğal nedenlerden meydana geliyor. Bu oran, Türkiye'nin yangınlarla mücadelesinin yalnızca iklim değil, toplumsal farkındalık ve denetim sorunu olduğunu da ortaya koyuyor.
2025 Yazında Hava Koşulları ve “Yangın Meteorolojisi”
2025 yazında Akdeniz ikliminin olağan sıcaklıkları ekstrem değerlere ulaştı. Örneğin:
- Temmuz ayında Muğla'da sıcaklık 44°C'yi buldu.
- İzmir'in Çeşme ilçesinde poyraz rüzgarı 80 km/saat hızla esti.
- Nem oranı birçok bölgede %10'un altına düştü.
Bu faktörler, özellikle ilk müdahale geciktiğinde, yangınların kontrolsüz yayılımını hızlandırdı. Orman zeminindeki ot, çalı ve kuru ağaçların nem oranı çok düşük olduğu için, yangınlar çoğunlukla “taç yangını” şeklinde yayıldı.
Tarım Arazileri ve Yerleşim Yerleri: Görünmeyen Kayıplar
Orman yangınlarının etkilediği alanlar yalnızca ormanlık bölgelerle sınırlı kalmadı. Bu yıl yaklaşık 6 bin hektarlık tarım alanı da yangınlardan doğrudan zarar gördü. Özellikle zeytinlikler, meyve bahçeleri ve hayvancılıkla uğraşan kırsal köyler ciddi hasar aldı. 30'un üzerinde köy tahliye edilirken, birçok çiftçi hayvanlarını kaybetti, traktör ve tarım araçları yandı. Yangınlar sırasında çok sayıda ahır, silo ve sulama altyapısı da zarar gördü.
Müdahale Kapasitesi: Kurumsal Zafiyet mi, Aşırı Yük mü?
Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Orman Genel Müdürlüğü (OGM), bu yıl yangınlara daha hazırlıklıydı. 27 uçak, 105 helikopter, 6 bin kara aracı ve 25 binin üzerinde personel görev aldı. Ancak yangın sayısının beklenenin çok üzerinde olması, ekiplerin aynı anda birçok farklı noktaya yetişmesini zorlaştırdı. Uzmanlara göre, ilk 15 dakika içinde yapılan müdahale, yangının seyri üzerinde belirleyici. Bu yıl birçok yangına 20 dakikadan geç müdahale edildiği, bazı kırsal bölgelerde ise müdahale araçlarının yetersiz kaldığı belirtildi.
Sonuç: Yangınla Mücadelede Yeni Bir Dönem Gerekli
2025 yılı, Türkiye'nin orman yangınlarıyla mücadelede yeni bir stratejik yaklaşıma ihtiyacı olduğunu net biçimde ortaya koydu. Riskli bölgelerde erken uyarı sistemleri, yangın anında otomatik devreye giren drone ve uydu destekli izleme sistemleri, toplum genelinde farkındalık kampanyaları ve yerel yönetimlerle koordinasyonun güçlendirilmesi, artık kaçınılmaz hale geldi.
İklim krizinin etkilerinin büyüdüğü, sıcaklıkların arttığı ve ekstrem hava olaylarının sıklaştığı bir dünyada, ormanları korumak yalnızca çevrecilik değil, gıda güvenliği, kırsal kalkınma ve yaşam hakkı mücadelesidir.