Pandemi süreci vatandaşların tatil planını komple değiştirdi. Artık otellerden ziyade doğaya yönelik arayışlar hız kazandı. Turizmciler doğaya yönelik ilginin artışının farkında olduklarını ve bu tarz açılımlarla farklı konseptler geliştirerek doğa ağırlıklı hizmete öncelik vermek adına adımlar attıklarını da belirtiyorlar.
Sektör temsilcileri, Akdeniz, Marmara ve Ege ağırlıklı gezi rotalarında ise doğa tutkunlarının kamp tercihinde bulundukları, bu destinasyonların halkın ilgisin çekmeye devam ettiğini de hatırlatmaktalar
Belli başla rağbet gören lokasyonlar ise şöyle:
Akdeniz Bölgesi, mavi ile yeşilin bir arada bulunduğu eşsiz bir coğrafya. Doğa tutkunlarının ve her türden gezginin sıklıkla uğradığı bir yer olan bölge, sahip olduğu tarihi ve kültürel değerleri ile de özel. Masmavi denizi, tertemiz doğası ve nefes kesen manzaraları ile dikkat çeken Akdeniz'de kamp yapmak da oldukça heyecan verici. Doğanın bir armağanı olan bölge, kamp alanları ile kampseverler için cennet niteliğinde.
Patara tercihi
Akdeniz Bölgesi'nin en uzun plajı olma özelliğine sahip olan bölge, caretta caretta'ların da uğrak noktalarından. O yüzden bölgenin plajı koruma altında ve burada kamp yapmaya izin verilmiyor. Ancak kumsala gelmeden ve antik kente geçmeden evvel kamp yapabileceğin harika alanlar mevcut. Dünyanın ilk meclis binasının da bulunduğu bu bölge, tarihten ve doğadan hoşlananlara göre. M.Ö. 8 yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe sahip bölgeyi es geçmeyin. Patara'ya ulaşmanın en kolay yolu ise Dalaman'a uçup buradan aktarma yapmaktan geçiyor. Kamp planında bu lokasyona ağırlık verebilirsiniz
Olimpos tercihi
Olimpos, ülkemizin sayısız güzellikteki cennet köşelerinden. Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı olan bölge, Kemer ile Kumluca arasında konumlanıyor. Kemer'e oldukça yakın bir yerde bulunan bölge, Olimpos Antik Kenti'ne de ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle doğası ile olduğu kadar kültürel bir miras olarak da oldukça değerli.Gezginlerin sıklıkla ziyaret ettiği bir bölge konumunda olan Olimpos Antik Kenti, Likya Birliği'ni oluşturan 6 şehirden birisiydi ve tarihsel açıdan da oldukça önemli bir özelliğe sahip.Doğa ile tarihi eserlerin buluştuğu bir nokta olan Olimpos, aynı zamanda Likya Yolu üzerinde bulunuyor. Bu da farklı bir tercih olabilir.
Salda tercihi
Ülkemizdeki en temiz ve en derin göllerden birisi olan Salda Gölü, doğanın bir armağanı olarak görülebilir. Büyüleyici bir görselliğe sahip olan Salda Gölü'nün kuzeybatısında Doğanbaba, kuzeydoğusunda ise Kayadibi köyleri yer alıyor.
Ayrıca gölün üzerinde 7 tane beyaz adacık bulunuyor. Bu adacıklar da zaman içerisinde göl sularının çekilmesi sebebiyle meydana gelmiş ve gölün büyüleyici atmosferine fotojenik detaylar katmış. Yalnız belirtmekte yarar var, bu bölge ekoturizm prensiplerine göre keşfedilmesi gereken özel bir yer. O yüzden buradaki doğal çevreyi korumak ve sorumlu olmak gerekiyor.Salda her ne kadar kamu korumasında olsa da kamp için yasal bir engelleme bulunmuyor
Dedegöl tercihi
Yüksek basınclı tercihten yana iseniz bir tercih daha var. Melikler Yaylası, çadır kurmak ve kamp yapmak için çok uygun. Dağcıların ve kampçıların gözdesi olan yayla, 1735 metre yükseklikte yer alıyor. Ulu sedir, kızılçam ve karaçam ağaçları ile çevrili olan Melikler Yaylası'nın manzarası gerçekten nefes kesen cinsten. O yüzden burada doğa tutkunu doyasıya yaşayabilirsiniz
Ayrıca bölgeye gelen dağcılar, zirve tırmanışlarına başlamadan önce kamplarını buraya kuruyorlar. Bunun yanı sıra Dedegöl Dağı, 16 km uzunluğu ile Türkiye'nin en uzun mağarası olan Pınargözü Mağarası'na da ev sahipliği yapıyor.Rakımı yüksek yerlerde kamp yapmak isteyenler ve dağ havası solumaktan hoşlananlar, Dedegöl Dağı ile iç içe olmak önemli
