Tiyatro Oyuncuları Derneği ve Müstakil Maneviyatçı Sanatçılar Derneği başkanı İsmail Yeşilbağ'ın açıklamaları şu şekilde:
Muhalefet her fırsatta, Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanlığı hükümeti ile yerli, milli, manevi kesimlere bağlı gruplar olarak deprem ve diğer alanlardaki yardımlarımızda bizim milyonumuzu bir göstermeye çalışıyor, kendi birlerini milyon olarak göstermeye çalışıyor. 6 Şubat depremleri öncesinde ve depremlerden sonra Cumhurbaşkanlığı hükümeti ve yerli, milli, manevi değerlere bağlı yardım kuruluşları, dernekleri, vakıfları hiç çalışmıyor, yardım yapmıyor. Sadece muhalefetin desteklediği Ahbap Derneği çalışıyor ve yardım yapıyor gibi tamamen yalan olan bir algı oluşturmak için çabalıyor. Ahbap Derneği başkanı Haluk Levent bile muhalifleri yalanlıyor ve milletimiz gerçekleri görüyor. Haluk Levent'in yaptığı yardım miktarının binlerce katını yerli değerlere bağlı kuruluşlar yapıyor. Sadece Haluk ve Selçuk Bayraktar kardeşlerin Baykar'ı nakit ve konteynerlarla birlikte 2 milyar civarında parayı depremzedelere bağışlamış bulunuyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan gece gündüz çalışıyor. Cumhurbaşkanlığının bütün birimleri, hükümetin bütün bakanlıkları, milletvekilleri, Valilikler, Kaymakamlıklar, Belediyeler, Türk Silahlı Kuvvetleri, Polis Teşkilatları, Afad ve Kızılaya bağlı toplamda yüzbinleri aşan insanlar canla başla çalışıyor. Başta İHH, Müsiad, Askon, Hak-İş olmak üzere büyüklük olarak yüzlerce ve küçük çaplı olarak binlerce milli manevi değerlere bağlı dernekler, vakıflar ve sendikalar büyük yardımlar yapıyor. Muhalefetin önemli bir kısmı ise sadece moralleri bozmak için karalamalar yapıp, Marmara depreminde çok daha etkin ve fazla çalışıldığını iddia ederek rant peşinde koşuyor.
Marmara depremi İstanbul'un Avcılar, Küçükçekmece, Kartal ilçeleri ile Yalova, Gölcük ve Sakarya'yı kapsıyordu ve de yıkım bu depremin dörtte biri kadardı. Yedinci gün bile bazı enkazlara ancak ulaşılabilmişti. Dokuzuncu gün bile henüz açılmaya başlanmamış enkazlar vardı ve ceset kokuları haftalarca devam etti. Gölcük ve Sakarya'ya o zaman destek için haftalarca gidip geldiğimden ceset kokularına şahit olmuştum. Dördüncü gün Gölcük'e zar zor girebilmiştik. O deprem keşmekeş, kargaşa, sıkıntılar ve çaresizliklerle doluydu. Bu son deprem olaylarında ise art arda iki büyük deprem oldu ve Marmara depremine göre dört kat fazla etki edip, dört kat fazla yıkım yaptı ama en geç ikinci gün enkazlar da arama kurtarma başladı. Türkiye tarihinin en büyük afetleri olan bu son depremlerde art arda 10 şehri ilçeleriyle birlikte yerle bir etti ama en geç ikinci gün enkazlar da arama kurtarma çok şükür ki başladı. Marmara depreminde toplanan yardımlar ile memur maaşları zor ödenebilmiştir ve bu utanç tarihe geçmiştir. Bu dönemde yüce Allah'ın izniyle çok daha fazla yıkımlar olmasına ve çok daha fazla masraflar olacağı gerçeklerine rağmen deprem yardımları ile memur maaşları ödenmeyecektir. Yüceler yücesi Allah'ın izniyle Türkiye'miz bütün sıkıntılarını aşmayı bildiği gibi bu felaketleri de başarı ile aşacak ve hizmetler sürecektir.
