İsrail'in hava, kara ve denizden gerçekleştirdiği saldırılarına maruz kalan Gazze Şeridi'nden, oğlu, torunu ve geliniyle birlikte tahliye edilen Türk kadın, AA muhabirine, İsrail'in 7 Ekim'de başlattığı saldırıların ardından tanık olduğu dehşeti anlattı.
Borno, 60 yıl önce Gazze'ye gelmiş olmasına rağmen, yaşanan olaylar nedeniyle bu şekilde ayrılmak zorunda kaldığı için çok üzgün olduğunu ifade etti.
"EVİN PENCERESİNDEN BOMBALANAN YERLERİ GÖRÜYORDUM"
Gazze'nin Er-Rimal Mahallesi'nde yaşayan ve Gazze'deki tüm savaşlara tanıklık ettiğini söyleyen Borno, "7 Ekim sonrasında evimin penceresinden bombalanan yerleri gözlemliyordum. Sürekli bomba sesleri duyuyorduk. İsrailliler, bizi telefonla arayarak ve mesaj göndererek evlerimizi hemen terk etmemizi istediler. Hızlıca toparlanıp evden çıktık ve eve yakın bir hastane bahçesine sığındık" dedi.
Hastane çevresinde saatlerce bekledikten sonra evlerine geri döndüklerini ancak tekrar İsrailliler tarafından aranarak evlerinin bombalanacağı ve hemen terk etmeleri gerektiği bilgisini aldıklarını aktaran Borno, şunları söyledi:
"Ikinci kez hızlıca hazırlanıp evi terk etmek zorunda kaldık. Han Yunus'ta Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından işletilen bir okula sığındık ve orada 45 gün boyunca kaldık. 15 kişi küçük bir odada yaşamak zorunda kaldık. Temiz su olmaması, banyo imkanının olmaması, yiyecek ve içeceğin sınırlı olması gibi koşullarda yaşadık."
"TÜRKİYE BİZLERE ÇOK İYİ DAVRANDI VE ÇOK ŞEYLER YAPTI"
BM okulunda kaldıkları süre zarfında sadece Türkiye ve Mısır'dan yardım aldıklarını belirten Borno, "Gazze'de birçok savaşa tanıklık ettim, ancak bu saldırılar en kötü ve acımasız olanıydı. Türkiye bize çok yardım etti. Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosluğu sürekli bizimle iletişim halindeydi. Türkiye, Gazze'den Refah Sınır Kapısı'ndan geçerek Mısır'a, ardından Türkiye'ye gelene kadar bizi yalnız bırakmadı. Türk devletine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a buradan teşekkür ediyorum" dedi.
Borno, İsrail'in Mayıs 2021'de Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda evinin yıkıldığını, bu saldırılarda oturdukları evin de bombalandığını paylaştı.
"GAZZE'DEN BU ŞEKİLDE AYRILDIĞIM İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜM"
Borno, duygularını şu şekilde ifade etti:
"Gazze'yi çok seviyorum. Oradan bu şekilde ayrıldığım için çok üzgünüm. İsrail saldırılarında birçok hatıram kayboldu. Geriye hiçbir şey kalmadı. Ev yok. Hayat yok. Gazze'de yaşananları izlediğimde içim kan ağlıyor. Tüm bunların sona ermesini istiyorum. Eğer burada kalacak bir yer ve çalışacak bir iş bulabilirsek, çocuğum ve torunumla burada kalmayı düşünüyoruz."
İSRAİL ABLUKASI NEDENİYLE 10 YIL GAZZE'DEN ÇIKAMADI, ANNESİNİN CENAZESİNE GİDEMEDİ
Borno, İsrail'in 2007'den bu yana uyguladığı abluka nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'nden uzun yıllar çıkamadığını ve Manisa'da yaşayan iki kız kardeşini ziyaret edemediğini paylaştı. Borno, "Annem 2017'de vefat etti. Abluka nedeniyle cenazesine gelemedim. Kızım Nermin, 2020 yılında kanser tedavisi için Manisa'ya gitti. Kızımın tedavi gördüğü hastaneye ziyaretine gitmemi çok istedi, ancak İsrail ablukası nedeniyle Gazze'den ayrılarak kızımı ziyaret edemedim. İsrail ablukası nedeniyle 10 yıl Gazze'den çıkamadım" dedi.
"EŞİMİN HAYATTA OLDUĞU GÜNLER, EN GÜZEL GÜNLERİMDİ"
Borno, Gazze'de geçirdiği 60 yıl içinde en güzel günleri şu şekilde anlattı: "25 yıl önce vefat eden eşimin hayatta olduğu günler, en güzel günlerimdi."
Ömrünün büyük bir kısmını Gazze'de geçirmiş olan Borno, Türkçesinin zayıfladığını belir
