Enginar papatyagiller ailesindendir. Mavi ve mor renkli çiçeklere sahip bu bitki çok yıllık ve otsudur. 50-150 cm boyunda olur ve Güney Avrupa ve Akdeniz çevresinde yetişir. Enginarın sapından, yaprağından ve kalbinden enfes yemekler hazırlayabiliriz.
Enginarın vücudumuza ne gibi bir faydası var?
Enginar C vitamini deposudur ve içeriğinde bolca besin lifi bulundurur. Özellikle enginarın yaprakları kötü kolesterolün (LDL) dengelenmesine yardımcı olur. Enginar yemeyi tercih etmiyorsanız yapraklarından hazırlanan enginar çayını da tüketebilirsiniz.
Enginar kötü kolesterolün (LDL) dengelenmesini sağlayarak karaciğere de fayda sağlamış oluyor. Ayrıca enginar antioksidan özelliği sayesinde karaciğerin toksinlerden temizlenmesine yardımcı oluyor.
100 gram enginar günlük vücudumuzun ihtiyacı olan besin lifinin %20'sinden fazlasını karşılar. Enginar lifli yapısı sayesinde sindirim sistemimizin sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olur. Bu nedenle diyetlerde de sıklıkla tercih edilir.
Demir eksikliğine bağlı olarak oluşan kansızlığa (anemi) bol miktarda demir içeriğiyle enginar çare olur. Bu faydasından yararlanmak için enginarı düzenli olarak tüketmeyi alışkanlık haline getirmeniz gerekir.
Bol miktarda C vitaminine sahip olan enginar, bu sayede vücudumuzu virüslere ve bakterilere karşı korunaklı bir hale getirerek hastalıklardan korunmamızı sağlıyor. Ayrıca enginar vücudumuzu hastalıklardan korumaya yarayan antioksidan özelliklere de sahiptir.
100 gram enginar vücuda gerekli olan günlük K vitamininin yaklaşık %18'ini karşılar. Enginar, içerdiği bu yüksek orandaki K vitamini sayesinde kemiklerin sağlıklı kalmasını sağlar ve güçlenmesine yardımcı olur.
Enginarın yaprakları vücutta idrar söktürücü bir etkiye sahiptir. Bu sayede enginar tüketildiğinde vücut, ödem ya da şişkinlik yapan fazla suyu idrar yoluyla kolay bir şekilde atar.
Enginar, antioksidan özelliklere sahip olduğu için ciltte meydana gelen mantar ve egzama gibi hastalıkların iyileşmesine destek olur.
Enginar içeriğindeki kükürt ve silisyum maddeleri sayesinde böbrek ve safra kesesinin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Ayrıca böbrek taşlarının oluşumunu engellemede de önemli bir role sahiptir.
