Ağız kokusu kişiyi oldukça rahatsız eden, sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Sinüzit ve burun kaynaklı oluşan iltihaplar geniz akıntısına yol açarak ağız kokusu oluşturabilir. Bademcik iltihaplanmaları, devamlı ağız kokusu oluşmasına bir sebep değildir. Fakat enfeksiyon sırasında geçici bir ağız kokusu oluşmasına neden olabilir. Aynı zamanda akciğer enfeksiyonları, akciğer apsesi ve koah da ağız kokusuna neden olur.
Ağız kokusu bir hastalıktır. Kötü kokunun önüne geçilmesi için tedavi olmak şarttır. Kokunun önlenmesi için, neden oluştuğunu bilmek gerekir.
Fizyolojik ağız kokusu gayet doğal bir durumdur. Sabahları oluşan ağız kokusu bu sınıfta değerlendirilebilir. Geceleri tükürük salgısının azalmasına bağlı olarak bakteri sayısında artış meydana gelir. Bu bakterilerin oluşturduğu sülfür içerikli gazlar sabahları yaşadığımız kokuya neden olur. Fizyolojik ağız kokusu için tedaviye ihtiyaç yoktur. Sabahları uyanır uyanmaz ağızın çalkalanması, bir bardak su içilmesi veya diş fırçalamak kokudan kurtulmanızı sağlayacaktır. Uyuduğunuz odayı nemli tutmak rahat nefes almayı sağlayarak uyku esnasında ağızdan solumanın önüne geçecek ve ağzın kurumasını azaltacaktır.
Çok fazla tüketilen et, süt gibi protein zengini besinler, sarımsak, soğan, turp gibi kokulu besinler içeriklerinde bulunan yoğun sülfür yüzünden kötü kokuya neden olabilir. Çok fazla kahve ve alkol tüketilmesi, sigara kullanımı da ağız kokusunun nedenleri arasındadır. Diş fırçalama ve diş ipi kullanımı, dili fırçalama, ağız gargarası kullanımı veya yemekten sonra maydanoz, nane gibi koku gideren besinlerin tüketimi kokunun çok daha hızlı bir şekilde geçmesine yardımcı olur.
Ağız kokusu, diş fırçalama, ağız çalkalama gibi ağız temizleme metotları ile geçmez. Kokunun kaynağına inilerek tedavi yapılması şarttır. Bu tip kokuların oluşmasında rol alan çok çeşitli sebepler vardır. Koku yüzde 85-90 oranında ağız ortamından kaynaklanır. Yemekten sonra yalnızca diş fırçalamak, yetersiz olacaktır. Dişler yemekten sonra doğru bir şekilde fırçalanmaz veya diş ipi kullanılmazsa, yiyecekler dişlerin yüzeyine, aralarına, derin diş eti ceplerine yerleşir. Bu da zamanla koku oluşmasına ve bakteri üremesine neden olur. Oluşan bu bakterilerin ürettikleri kokulu gaz ağız kokusuna neden olur. Uygun ağız temizliği yapılarak bu durum ortadan kaldırılabilir.
Aynı zamanda ağız gargarası da kullanabilirsiniz. Altı ayda bir diş hekimi kontrollerini ve diş taşı temizliğini önemseyin. İlerleyen yaşlarda fazla su içmek, dilinizin kurumasını önleyerek ağız kokusu ile mücadelede önemli bir silah olacaktır. Su, ağız içindeki bakterilerin minimumda tutulması için yardımcı olur. Aynı zamanda tükürük salgısının artmasını da sağlar.
