Yüksek faiz konut yatırımcısını soğutuyor

Gayrimenkul Sertifikası, Gayrimenkul Yatırım Fonları ve GYO'ları daha etkin bir şekilde değerlendirilkesi gerektiğine dikkat çeken uzmanlara göre sektörün ihtiyaç duyduğu yabancı fonların Türkiye'ye gelmesinin yolunu açmak için piyasada güvenin tesis edilmesi gerekiyor. Aynı azamanda İpotekli Finansman Merkezi ve konut kredilerinin seküritize edilmesi gerekliliğini dile getiren uzmanlara göre artık sadece konut üretip satmak ile gayrimenkul sektörünü büyümesi mümkün görülmüyor.

Konut almanın tam zamanı mı?

*Konuta olan ihtiyaç günden güne artarken yüksek faiz oranları nedeniyle talep birikiyor, alım erteleniyor. Bankaların uyguladığı mevduat faizinin şu anda çok cazip olmasını geçici bir dönem olarak değerlendiren uzmanlara göre sektörde yıllardır doğru düzgün bir fiyat politikasının olmaması son bir yılda dalgalanmaya neden oldu. Geçen yıl satılan metrekare fiyatlarına ancak inşaatı mal edilebiliyordu. Faiz yüksek olduğu için stoklarda kalan konutlar için kısa vadeli senetli satışlar öne çıkıyor. Faiz oranının düşmesi ve konut kredisi kullanımının artması için şartlar henüz oluşmuş değil.

*Piyasa hareketlendiğinde ertelenen zamlar uygulandı. Kentsel dönüşüm, inşaat maliyetlerindeki artış, yabancıya satış gibi faktörler fiyatların tırmanmasında rol oynadı. 2019'dan bugüne birikimini faizsen önce konuta yatıranlar çok daha fazla kazandı.

Konut stoku yeterince eridi

Türkiye'de yıllık yaklaşık 1 milyon 500 bin konutun el değiştiriyor, demografik nedenlerden dolayı 650 bin adet yeni konut ihtiyacı var. Gayrimenkul ihtiyacı, nüfus artış oranıyla yükseliyor. Yıllık yaklaşık 1 milyon adet konut satışına ulaşılmasıyla, bitmiş konut stoku kısa sürede, inşa halindeki konut stoku da bir yıl da erir. Yeni dönemde birinci el konut satışının, toplam satışın içinde yüzde 65'e çıkarılması beklentisi ise 2023'de hayat bulabilir.

Artık ‘ne yapsam satarım' dönemi bitti

Gayrimenkul sektöründe artık ‘ne yapsam satarım' dönemi bitti. Daha ölçülebilir, regüle bir piyasa üzerinden, arz tarafı da talep tarafı da farklı bir noktaya geldi. Ölçülebilir bir sistem kurulması, yani Türkiye'deki gayrimenkul piyasasının istatistiklerinin sağlanması, buna göre merkezi ve yerel otoritenin yeni işlerle ilgili imar planları ve ruhsat konusunda daha da bilinçlendiği, mevzuata bağlı kontrollü bir piyasa olması lazım. İlgili STK'lar bu konular üzerinde çalışıp sektöre çözüm için destek olama gayretinde.