Hürriyet gazetesi yazarı SGK uzmanı Noyan Doğan, yaşlılık dönemi için uzun süreli bakım sigortasının aynı program kapsamında uygulanmaya başlanacağını yazdı.
YAŞLILIK DÖNEMİ İÇİN UZUN SÜRELİ BAKIM SİGORTASI
Açıklanan Orta Vadeli Programın en dikkat çekici kısımlarından biri, tamamlayıcı emeklilik sistemine geçilecek olmasıydı ki, hemen hemen tüm kesimler günlerdir bu konuyu tartışıp konuştuğu için programdaki önemli bir detay da gözlerden kaçtı.
Neydi o detay? Önümüzdeki üç yılda, program kapsamında, ‘tamamlayıcı uzun süreli bakım sigortası' uygulamasına geçilecek olması. Geçelerde Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, bu konu hakkında bir açıklama yaparak, “Demografik değişim ve yaşlanma nedeniyle daha fazla ihtiyaç hissedilecek olan tamamlayıcı uzun süreli bakım sigortası ihsas edilecek. Bunun da çalışmaları sürüyor” dedi.
Peki, tamamlayıcı uzun süreli bakım sigortası nedir ve nasıl bir model düşünülüyor? Modele geçmeden önce, böyle bir uygulamaya ihtiyaç olup olmadığına kısaca değineyim. Çünkü kimi kesimler gerek olmadığını öne sürüyor. Yaşlı nüfusun (65 ve daha yukarı) toplam nüfus içindeki payı yüzde 10'a yaklaşmış durumda ki, 5 yıl önce bu oran yüzde 8'lerdeydi. Projeksiyonlar 2030 yılına kadar bu oranın yüzde 13'lere çıkacağını gösteriyor. Bugün için her 4 haneden birinde en az bir yaşlı bulunuyor.
YAŞLILIĞIN FİNANSMANI
Yaşlı bakım merkezlerinde kalanların sayısı son 20 yılda sadece kamuya ait bakım merkezlerinde yüzde 200'e yakın artmış durumda. Toplam bakılan yaşlıların yüzde 51'i kamudan, yüzde 39'u da özel bakım evlerinden hizmet alıyor. Kamunun yaşlı bakım hizmetleri kapsamında harcadığı ödenek miktarı da son 10 yılda 5 kat arttı. İşin bir başka boyutu; kamuya ait bakımevlerinde yer bulmak neredeyse imkansız, özel bakımevlerinde de bakım ücretleri pahalı. Öyle ki, bakım evinde kalabilmek için maaşını, mal varlığını bağışlayan var; yine de yer bulunamıyor.
Aslında sorun yaşlı bakımı değil, finansmanı; hem devlet açısından hem de bireyler açısından finansmanı. Kamunun yaptığı araştırma sonucu ortaya çıkan tespiti sizlerle aynen paylaşayım: “Yaşlı nüfusun artışı ile birlikte uzun süreli bakıma ihtiyaç duyacak bireylerin sayısı da artıyor. Uzun süreli bakıma ihtiyaç duyacak bireylerin dışında kalan yaşlılar ise günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirmek için evde destek hizmetlerine ihtiyaç duyuyor. Tüm bu durumlar ülkelerin bakım yükünü artırmakta ve bakım finansmanı için gerekli planlamaları yapmalarını gerektirmektedir.”