Dolar

42,5273

Euro

49,6107

Altın

5.778,31

Bist

10.995,23

Türkiye'nin altın rezervi güncellenirse 10 bin tona yaklaşacak

Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, Türkiye'nin bor, altın ve kritik minerallerde stratejik konuma sahip olduğunu, madencilik sektörünün ekonomide lokomotif görevi üstleneceğini ve dış ticaret açığını azaltacağını belirtti.

4 Ay Önce Güncellendi

2025-08-19 11:46:10

Türkiye'nin altın rezervi güncellenirse 10 bin tona yaklaşacak

Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, madencilik sektörünün Türkiye ekonomisi için kritik bir rol üstlendiğini ve stratejik bir konuma sahip olduğunu belirtti. Türkiye, bor, altın, lityum, gümüş, titanyum, demir, manganez, çinko, bakır ve alüminyum gibi mineraller açısından önemli potansiyele sahip. Bor ürünlerinden cam, gübre, akü ve savunma sanayiye sağlanacak katma değerli ürünlerin yaklaşık 2 milyar dolarlık ek gelir sağlayacağı ifade edildi.

AA muhabirinin edindiği verilere göre, yılın ilk 6 ayında Türkiye'nin toplam dış ticaret açığı 49,3 milyar dolar olurken, bunun 20,82 milyar doları madencilik ve taş ocakçılığı sektöründen kaynaklandı. Ülkenin 78,3 milyon hektarlık yüzölçümünde madencilik arama ruhsat sahaları 7,7 milyon hektarı kapsıyor, ancak işletme ruhsatlı alanlar toplam yüzölçümün binde 1'ini oluşturuyor. Yani her 200 arama ruhsatından sadece 1'i işletmeye dönüşüyor.

TMD Başkanı Mehmet Yılmaz, Türkiye'nin yer altı potansiyelinin 3,5 trilyon dolar olduğunu belirterek, bu potansiyelin değerlendirilememesi nedeniyle her yıl 50-60 milyar dolarlık dış ticaret açığı verildiğini dile getirdi. Yılmaz, madenciliğin Türkiye ekonomisi için lokomotif sektör olması gerektiğini vurgulayarak, gelişmiş ülkelerde madenciliğin ekonomiyi harekete geçiren sektör olduğunu hatırlattı.

Sanayinin dışa bağımlı olmamasına dikkat çeken Yılmaz, çevre ve yerel halk ile uyumlu sürdürülebilir madencilik faaliyetlerine destek verilmesi gerektiğini söyledi. Zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin belirli kriterlere göre yapılabileceğini belirten Yılmaz, Türkiye'de orman alanlarının sadece binde 0,38'inin madencilik amacıyla kullanıldığını vurguladı.

Yılmaz, Türkiye'nin bor rezervlerinin dünya toplamının yüzde 73'ünü oluşturduğunu ve katma değerli bor ürünleri üretimiyle yaklaşık 2 milyar dolarlık ek gelir sağlanabileceğini belirtti. Mermer sektöründe işlenmiş ürünlerin tercih edilmesi halinde 1,5 milyar dolarlık katkı sağlanabileceğini kaydetti. Türkiye'nin altın rezervinin 5 bin ton civarında olduğunu, güncellenirse 10 bin tona yaklaşabileceğini dile getirdi.

Enerji dönüşümü sürecinde lityum, grafit ve nadir toprak elementleri gibi kritik minerallerin elektrikli araç, rüzgar türbini ve güneş paneli üretiminde hayati öneme sahip olduğunu söyleyen Yılmaz, yeşil enerjiye geçişle birlikte madencilik ihtiyacının 6 ila 9 kat artacağını ifade etti. Savunma, enerji dönüşümü ve yüksek teknoloji sektörlerinin kritik minerallere bağımlı olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'nin lityum, gümüş, titanyum, demir, manganez, çinko, bakır ve alüminyumda stratejik konuma sahip olduğunu vurguladı.

Elektrikli araç bataryalarının klasik araçlara göre 6 kat, deniz üstü rüzgar türbinlerinin doğal gaz santrallerine göre 13 kat daha fazla mineral kullandığını belirten Yılmaz, Türkiye'nin 2035 hedefi olan 60 gigavat ilave yenilenebilir enerji kapasitesinin madencilik girdilerine büyük talep oluşturacağını da ifade etti.

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara