Karaman OSB'de faaliyet gösteren şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Yiğiter, AA muhabirine, işletmelerinin 2011 yılında babası Rüstem Yiğiter tarafından kurulduğunu söyledi.
Şirket olarak anahtar teslimi kek üretim hatları, bisküvi sandviçleme ve çikolata kaplama makineleri ile ürünleri paketleme makinelerine otomatik besleme sistemleri yaptıklarını ifade eden Yiğiter, babasının, 20 yılı aşkın üretim tecrübesini projelere aktararak firmayı kısa sürede büyüttüğünü bildirdi.
"Bugün 40'tan fazla kişiye istihdam sağlıyoruz"
_alperyigiter2.jpg)
Yiğiter, firma hızlı şekilde büyürken 2015 yılında babasını elim bir motosiklet kazasında kaybettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Ben eğitimimi uluslararası finansman dalında aldım. Makina üretimi alanında hiçbir birikimim olmamasına rağmen firmanın başına geçmek zorunda kaldım. Şirketin başına geçtiğimde 24 yaşındaydım, tecrübem yoktu. Sektörde çok güçlü firmalar vardı ama çalışanlarımızın özverileri sayesinde şirketimizi belli bir noktaya getirdik ve 4-5 kat daha büyütmeyi başardık. Kolay olmadı. O gün 12 çalışanımız vardı, bugün 40'tan fazla kişiye istihdam sağlıyoruz. Bu süreçte hatalarımız oldu, tecrübesizliklerimiz oldu ama zaman içinde bunları aştık. İlk hedefim yurt dışına açılmaktı. Bununla ilgili araştırmalar yaptım. Birçok fuarlara katıldım, riskler aldım ama karşılığını gördük."
‘Türk malı makineyi görmek büyük gurur veriyor'
Yiğiter, 2015 yılında 2 ülkeye ihracat yaparken, ürettikleri makineleri bugün 19 ülkeye gönderdiklerini dile getirerek, "Ukrayna, Rusya, Bosna Hersek, Romanya, Cezayir, Libya, Filipinler, Hindistan gibi birçok ülkeye ihracat yapıyoruz. Babamın bize emaneti bu şirketi en iyi şekilde geleceğe taşımaya devam edeceğim." diye konuştu.
Karaman'ın gıda sektörünün yanı sıra gıda makineleri üretiminde de çok geliştiğini belirten Yiğiter, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Daha önceleri Avrupa ülkelerinden çok pahalıya ithal edilen makineler artık ilimizde daha uygun fiyatlara yapılmakta. Bizim gibi firmalar çok kaliteli makineler yaparak, bunu da ihraç ederek önemli döviz girdisi sağlıyor. Bir başka ülkede bir fabrika gezerken kendi makinanız olmasa bile bir Türk malı makineyi görmek büyük gurur veriyor."
