Trakya'da ayçiçeği tarlalarını 'çayır tırtılı' istila etti.
Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli'deki ayçiçeği tarlalarında etkili olan tırtıl, bitkiyi kökten başlayıp yaprak ve çekirdek kısmına kadar yiyerek, büyük verim kaybına neden oluyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı 'çayır tırtılı' istilası üzerine devreye girerek, tırtılların görüldüğü bölgelerde havadan dronla ilaçlama çalışmasına destek verdi. Sağlanan dronlarla tırtılla gece-gündüz mücadele edilirken, bazı üreticilerde kendi imkanları ile tarlalarını ilaçlıyor.
Bakanlığın desteğiyle Adana'dan Tekirdağ'a bağlı Bıyıkali Mahallesi'ne gelerek mücadeleye dronla destek veren ilaç firması sahibi ve dron pilotu Ali Karaca, çayır tırtılı zararlısından kurtulana kadar bölgede kalacaklarını söyledi.
'ÇİFTÇİMİZİ BU ZARARLIDAN KURTARMAYI HEDEFLİYORUZ'
Karaca, "Bugün bölgeye intikal ettik. Şu anda Bıyıkali köyünde 2 bin dönümlük bir arazide çayır tırtılına karşı dronla mücadele edeceğiz. Hali hazırda tarlaların dolu olmasından dolayı traktörün girememesi nedeniyle dronla daha etkili mücadele edilebileceğinden dolayı ilaçlamamızı yapacağız ve çiftçimizin bu sene ürününe musallat olan çayır tırtılından kurtarmayı hedefliyoruz. Mücadelemiz bu zararlıdan kurtulana kadar devam edecek. Biz normalde Adana bölgesinde çalışıyoruz. Oradaki tüm işlerimizi bıraktık, burada çiftçimizin ürününe musallat olan ve çok elzem olan bu mücadeleyi sürdürmek için buradayız. 1 ay veya 2 ay da sürse bu mücadele devam edecek. Türkiye'nin birçok yerinden ekip geliyor bu bölgeye, zannımca 15-20 gün içerisinde bölgenin büyük bölümü ilaçlanacaktır. Umarım tüm çiftçilerimizin tarlasından bu zararlı arındırılır" dedi.
"İLAÇLANMAZSA VERİM KAYIPLARINA NEDEN OLUYOR"
Edirne Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Erdoğan Yanılmaz ise çayır tırtılının Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli olmak üzere tüm Trakya'da görüldüğünü söyleyerek, "Verim kaybına neden oluyor. Geçmiş dönemlerde de nadiren de olsa çayır tırtılı zararlısına Trakya'da rastladık. Üreticilerimizin kendi tarlalarını takip etmesi gerekiyor. Özellikle çiçeklenme döneminde gidip tarlalarını kontrol edip, eğer gerekirse kimyasal mücadele yapılmasında fayda var. İlaçlanması gerekir. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın önerdiği zirai mücadele kataloğunda yer alan ilaçları öneriyoruz. Bunlarla ilaçlanması gerekir. İlaçlanmazsa verim kayıplarına neden oluyor. Çok hasar verdiğinde, bir sapı bırakacak şekilde zarar verebiliyor. Ama bunun bir ayçiçeği bitkisinde sayısı önemli. Metrekarede 20'nin üzerindeyse bu zararlı, alanda çok fazla görülür. O zaman ilaçlanmasını öneriyoruz. Fakat az olursa ilaçlanmasına gerek olmuyor, ekonomik olmaz" diye konuştu.
Erdoğan Yanılmaz, çiftçileri tarlalarında derin sürüm yapma konusunda da uyararak, şöyle devam etti:
"Sonbaharda çiftçilerimiz ekonomik anlamda fazla masraf yapmamak için derin sürüm yapmadıkları için larva döneminde toprağın altında 5 ile 7 santim arasında kışı geçirebiliyorlar. Derin sürüm yaparlarsa, 5 ile 7 santimin daha da derinine indiğinde bunlar yok olabiliyor. Fakat toprağın üst tarafında kaldığında uzun süre toprakta kalabiliyor. İlkbahar'da da zirai mücadele, yabancı ot mücadelesi yapılmadığında otların üzerindeki larvalar daha sonra çayır tırtılı ve kelebeğe dönüşerek görülmeye başlıyor.
İlaçlama döneminde şu anda ayçiçekleri çok fazla polen ürettikleri için arıcıları uyarmak gerekiyor. Arıların aktif olduğu dönemde ilaçlanması tehlikeli. Çevresinde bulunan gezginci arıcıları uyararak çiftçilerimiz ilaçlama yapabilirler. Günün erken saatlerinde bir de akşam güneş kaybolmasına yakın bir dönemde ilaçlama yaparlarsa arılara da zarar vermemiş olurlar. Hem de larvanın aktif olduğu dönemleri tercih etmekte yarar var."
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, şöyle denildi:
"Yapılan incelemeler neticesinde, zararlının yaşam döngüsü dikkate alındığında zararlı ile mücadelede önümüzdeki birkaç günün üreticilerimizin zarar görmemesi için önem arz ettiğinden, kendi ayçiçeği tarlarında kontrollerini yaparak, zararlı ile karşılaşmaları durumunda en kısa zaman içerisinde yer aletleri ve insansız hava araçları (dron) kullanılarak vakit kaybetmeden ilaçlı mücadele yapmaları gerekmektedir. İlaçlama yapan çiftçilerimizin tarlalarında yapılan kontrollerde önerilen deltamethrin 25 g./l. etken maddeli ilaçların zararlıyı tamamen öldürdüğü tespit edilmiştir."
Açıklamada ayrıca, "İlaçlı mücadele yapacak olan üreticilerimizin ayçiçeğin çiçek döneminde bulunması nedeni ile ilaçlama yapılacak bölgedeki arıcılarımızı bilgilendirmesi ve ilaçlamalarını arıların aktif olmadığı saatlerde yapması gerekmektedir" ifadesine yer verildi.
'SINIRDA OLDUĞUMUZ İÇİN DRONE UÇURAMIYORUZ'
Çiftçilerden Hüryan Hatikler, ayçiçeği tarlasının Türkiye-Yunanistan sınırına yakın olması nedeniyle dronla ilaçlama yapamadığını söyledi.
Hatikler, çayır tırtılının hızla yayıldığını belirterek, "Daha önce bölgemizde bunlar oluyordu ama bu sene hızlı bir şekilde yayılmakta. 3-4 günlük bir olaydı, en azından daha önce önlem alabiliyorduk, ilaç atılabiliyordu. Ama bu sene çok hızlı bir şekilde yayılmakta. Tırtıl diye tabir ettiğimiz bir böcek. Bundan sonra bunlar daha da büyüyecekler, ondan sonra zararları daha da hızlanacak. Şu anda bu şekilde ama buna bir önlem alınması lazım. Lokal olarak gözükmekteyse de daha da genişlemiş vaziyette. Şu an yüzde 50-60 gibi gözüküyor ama yarın bu yüzde 70-80'lere çıkar. Önlem alınamaz bir durum olabilir. Bunun bir an önce önlem alınmasına fayda var. Şimdilik kenardan kendi imkanlarımızla biraz ilaç atıyoruz. Bölgemizde askeri bölge olduğu için dron uçurma imkanımız da yok. Sınırda olduğumuz, birinci yasak bölge olduğumuz için dron uçuramıyoruz. Kendi imkanlarımızla 10 metre girebiliriz ya da ürünümüzü bir yerden bozacağız" dedi.
'İLAÇLAMA BİZİ BU DERTTEN KURTARACAK'
Bıyıkali Mahallesi üreticilerinden Kazım Özder, ayçiçeği tarlasında tırtıl nedeniyle yüzde 40 kayıp olduğunu söyledi. Özder, "Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nün mesajıyla tırtıl olayından haberdar olduk. Hemen mücadele etme yöntemleri aradık. Oradaki arkadaşlar dron getirdiler, deneme yaptılar. İlaçlama sonunda bu zararlının yüzde 80-90 oranında öldüğünü gördük. Sonrasında bizim tarlamızda da görüldüğünde yine Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'ne başvurduk ve bizim tarlamızda da ilaçlamaya başladık. Gece ve gündüz çalışabilen bir sistem bu. Zarar olan bölgeye direk nokta atışı ile ilaç atılıyor. İnanıyorum ki bu çalışmanın sonucunda bu ilaçlama bizi bu dertten yüzde 80-90 kurtaracak" ifadelerini kullandı.
'ARILARIN ZARAR GÖRMEMESİ İÇİN GECE İLAÇLIYORUZ'
Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesine bağlı Dambaslar Mahallesi'nde üreticilik yapan tarım makineleri mühendisi Ahmet Niyazi Akçalık da, arıların zarar görmemesi için özellikle gece ilaçlama yapmaya çalıştıklarının belirterek; şöyle konuştu:
"Böcek popülasyonu gece nemle birleşip serin havada daha hızlı ilerlediği için bu nedenle ilaçlamayı gece yapmamız daha makul oluyor. Arılar da biliyorsunuz sıcak havada çiçeklerden nektar çekiyor. Gece yapmamızın en büyük sebeplerinden birisi de arıların ölmemesi. Arı gece uçmuyor dolayısıyla da ballarda kalıcı bir kimyasal kalmıyor. En kısa sürede ilaçlama yapılması gerekiyor çünkü tırtıl yayılışı çok hızla ilerleyebiliyor. 24 saat sonra tarlayı yok olarak görebilirsiniz. Bu tamamen o anki popülasyona bağlı. Eğer ki o anki popülasyon çok hızlı şekilde yavrulama yaptıysa tahmin ediyorum 5-6 saat içerisinde yaklaşık 5-10 dönüm araziyi yok edebilir. Bununla birlikte verimde kayıp yüzde 60-70'lere çıkabilir. Bu durum yağ ve verim oranına da yansır. Siz 300 kilo verim beklerken 100 kilograma düşebilirsiniz, 50 kilo yağ beklerken 25'e düşersiniz bu da milli gelir kaybı demek, bu durum da ülkenin yağ kaybına sebebiyet verir."
'HEMEN MÜDAHALE ETMEMİZE RAĞMEN YÜZDE 30 KAYBIMIZ VAR'
Dambaslar Mahallesi'nde çiftçilik yapan Niyazi Baş ise "Biz dün akşam farkına vardık olayın ve en acil şekilde ilaçlamaya başladık. Her sene bu şekilde bölge bölge oluyor diyebilirim. Zaten maliyetler çok ağır, çok büyük rakamlarla para kazanmıyoruz. Ancak kendi geçimimizi idame ettiriyoruz. Ben hemen müdahale etmeme rağmen benim kaybım yüzde 30-40'larda. Biraz ilerideki tarlada adamın tüm ürünü bitmiş durumda. Yani çok acil bir şekilde ilaçlamak gerekiyor. Yoksa hiçbir ürün kalmıyor" dedi.