Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

“Sonuç ne olursa olsun kazanan kripto para dünyası olacak”

Teknoloji yazarı Füsun Sarp Nebil, kripto para piyasasındaki son gelişmeleri gündemdeki Ukrayna-Rusya krizi ile birlikte değerlendirdi

3 Yıl Önce Güncellendi

2022-02-27 00:39:13

“Sonuç ne olursa olsun kazanan kripto para dünyası olacak”

Nebil'in T24 sitesinde yayımlanan “Ukrayna-Rusya krizinin sonucu ne olursa olsun kazanan kripto para dünyası olacak” başlıklı yazısı:

Ne kadar da ilginç değil mi? Kripto paralar adeta ülkelere diz mi çöktürüyor?

Joe Biden yönetimi, Ukrayna işgali devam ederken salı günü Rusya'ya "ağır" yaptırımlar sözü verdi. Rusya ilk defa yaptırımlarla karşılaşmıyor ama bu sefer hazırlıklı olmuş olabilir. Nasıl mı? Önce iki gelişmeyi anlatalım.

Geçen hafta biri AB diğeri ABD'den iki benzer gelişmeyi öğrendik.

Avrupa Birliği (AB) 13 Şubat'ta dijital Euro yasası hazırlıkları içinde olduklarını açıkladı [1]. "Dijital Euro", merkez bankası dijital para birimi (CBDC) olarak çıkacak. Dünya çapındaki diğer merkez bankaları da bu konuyu araştırıyor. CBDC'lere artan ilgi, yerel para birimlerinin sonunda kripto para birimlerinin artan popülaritesi tarafından zayıflatılacağına dair artan endişelerden kaynaklanıyor.

20 Şubat'ta ise ABD Başkanı Joe Biden'ın kripto paraların takibi ve düzenlenmesi için bir "başkanlık emri" yayınlayacağı haberleri duyuldu[2].

Biden'ın Amerikan Hazine, Devlet, Adalet ve İç Güvenlik Bakanlıkları da dahil olmak üzere bir dizi kurumdan kripto paranın geleceği ve ödeme sistemleri hakkında bir rapor hazırlamasını isteyeceği kaydediliyor. Bilim ve Teknoloji Ofisi Politikası Direktörü, bir CBDC sistemini desteklemek için nelerin gerekli olabileceğine dair teknik bir değerlendirme yapacak. Sisteme yönelik riskleri izlemek için 2008 mali krizinden sonra oluşturulan Finansal İstikrar Gözetim Konseyi'nden (FSOC), dijital varlıklardan kaynaklanan finansal istikrar konularını incelemesi istenecek. Başkanın Finansal Piyasalar Çalışma Grubu, FSOC'yi stabilcoinlerin sistemik risklerini araştırmakla görevlendirdi. SEC, CFTC ve Federal Rezerv, FDIC ve OCC'nin kendi yetki alanları dahilinde piyasa koruma önlemlerini tartması bekleniyor. Emir ayrıca tüketicileri, yatırımcıları ve işletmeleri korumaya yönelik önlemleri de inceleyecek. Hazine, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu, Emtia Vadeli İşlemler ve Ticaret Komisyonu ve federal bankacılık kurumları ile istişare halinde, kripto para risklerine karşı nasıl korunacağına dair bir rapor geliştirmekten sorumlu olacak.

Ne kadar da ilginç değil mi? Kripto paralar adeta ülkelere diz mi çöktürüyor? 2018'de yazdığım "Kripto Paralar" kitabımın alt başlığı şöyleydi: "Sistemi Yıkan Bir Araç Olabilecek mi?" [3] Çünkü kripto paralar kurulu ve "hep bana hep bana" diye bağıran finans sistemine bir tepki olarak doğdu. Neden ve nasıl tepki olduğunu en aşağıda anlatayım ama önce bu iki ilginç gelişmeye neden olabilecek konuya yakından bakalım.

Yaptırımlar nasıl aşılır?

Kırım işgali nedeniyle Rusya'ya yönelik ilk yaptırımların Rusya ekonomisine 50 milyar dolara mâl olduğu kaydediliyor[4].

ABD Doları dünyanın rezerv para birimi olarak tüm dünyada ödemeler için kullanılır. Amerika Birleşik Devletleri, yaptırımlar uygulayarak küresel siyaseti etkilemek için bu kaldıracı kullanıyor. Ancak bu kaldıraç, küresel finansal sisteme nispeten yeni giren kripto para ve dijital para birimlerini etkilemiyor.

Bankalar, müşterilerinin kimliklerini doğrulamayı da içeren "müşterinizi tanıyın" kurallarına uymak zorundadır. Gerçi Credit Suisse olayında, kurulu finans sisteminin ne kadar yozlaştığını da gördük[5]. Kripto para birimlerinin ve dijital varlıkların alım satımını kolaylaştıran borsalar ve diğer platformlar ise, aynı kurallara uymaları gerekse de, müşterilerini takip etmeyebiliyorlar.

Dolayısıyla yaptırıma uğrayanlar, sınır tanımayan ve merkez bankalarının ve hükümetlerin kontrolünün de ulaşamadığı kripto para birimleri sayesinde etkilenmeyebilir. Yaptırım uygulanan ülkelerin merkez bankaları, küresel bankacılık sisteminden tamamen kaçınarak dijital para birimlerini kullanarak ticaret ortaklarıyla doğrudan işlem yapabilir. ABD Hazinesi bunu 2021 Hazine Yaptırımları İncelemesinde gördü [6].

Dolayısıyla yukarıda gördüğünüz ABD-AB gelişmelerinin nedeni bu. Günümüzde diğer ülkeler de artık kripto para birimi de dahil olmak üzere dijital varlıkları izlemeye karar verdi ve düzenlemeler planlanıyor. Ülkemizde de bu yönde konuşmalar var ama dijital para çıkarmak ya da mevcut kripto paraları düzenlemekten çok, borsaları düzenlemek olarak anlıyoruz. Yine de bu son gelişmeler paralelinde bu çalışmalar AB ve ABD'yi izleyebilir.

Ancak ABD ve AB'nin açıklamalarının zamanlaması hayli ilginç. Acaba Rusya-Ukrayna krizinin öncesinde yapılmasının anlamı, bir şeyleri haber almaları mı?

Rusya'da kripto varlık gelişmeleri

Rus merkez bankasının temsilcileri Ekim 2020'de bir Moskova gazetesine "dijital ruble"nin ülkenin ABD'ye olan bağımlılığını azaltacağını ve yaptırımlara dayanma kabiliyetini artıracağını söylemişti[7]. Bu konuda çalışmaların sürdüğü de duyuluyordu. Yani Rus şirketlerinin yaptırımlardan kaçmak için ellerinde dijital ruble ve fidye yazılımı da dahil olmak üzere birçok kripto para aracı var ve ABD'nin ya da AB'nin yaptırımlarını kolayca atlatabilirler.

Geçen ay Başkan Putin, kriptonun yasaklanmasını tavsiye eden ülkesinin merkez bankasına, sorunu ülke için en uygun şekilde çözmek için maliye bakanlığı ile birlikte çalışmasını söyledi[8]. Bunu yorumlarsak, Putin zaten Ukrayna sorununu ve arkasından gelecek ABD yaptırımlarını biliyordu.

Ve bu yöntemleri ilk deneyen Putin değil. ABD ve BM yetkililerinden gelen son raporlara göre, en çok yaptırım uygulanan ülkeler arasında yer alan İran ve Kuzey Kore, yaptırımlardan kaçmak için kriptoya döndü. Bir BM değerlendirmesine göre bir adım daha ileri giderek, Kuzey Kore nükleer programını finanse etmek için kripto para birimi çalmak için fidye yazılımı kullandı.

Kripto paralar sistemi çöktürecek araçlar olabilir mi?

Bitcoin konusunda konuşan bazı komplo teorisyenleri, Economist dergisinin kapağını göstererek, bunun dünya düzenini değiştirmek ve tek paraya gitmek için bir komplo olduğunu iddia ederler. Tabii bu arada doların tek para haline geldiğini gözardı ederler.

Uzunca bir süre de kripto paralar hakkında "CIA yarattı" türünden komplo teorileri birlikte ya da ayrı konuşuldu. Rus güvenlik firması Kaspersky'nin sahiplerinden (eşi) Kasperskaya bu konuda "yaratmış olabilir ama kontrolünden çıktı" demişti[9].

Komik olan şu, eğer CIA ürünüyse bile bugün Rusya'nın işine yarayacak gibi gözüküyor.

Başta da dediğim gibi 2018 kitabımın alt başlığı "Sistemi çöktürecek bir araç olabilir mi?" şeklindeydi. Çünkü kripto paralar, kurulu düzene ve "hep bana hep bana" diyen finansal sisteme bir tepki olarak doğdu. Hatta ekonomistleri kızdırma pahasına söyleyeyim:

"Kripto para, piyasa piyasa derken illa merkezi düşünen ekonomistlere, bilişimcilerin gerçek dağıtık mimarinin esasen nasıl olabileceğini teknoloji ile göstermesidir."

Kripto para, kontrolü merkez bankalarının elinden alıp, geniş bir topluluğa veren (blockchain sayesinde) bir harekettir. Bu hareketin eksikleri olduğu elbette görülüyor. Daha düzeltilmesi gereken yerleri var. Çoğulculuk olayında da enerji tarafında da sorunlar var ama bütün olarak bakarsak, kripto paralar demokrasidir.

Kripto paralar, 2008'deki Satoshi Nakamoto makalesi sonrası 2009'daki ilk işlemle başladıkları hayatlarına düşe-kalka devam ediyorlar. Bu düşüşlerin-yükselişlerin arkasında çok muhtemeldir ki, merkez bankalarının saldırıları vardı (botnetlerle şişirip, sonra düşürmek gibi[10]). Ya da yoğun bir FUD (korku, şüphe, belirsizlik) yayma operasyonu var[11]. Ama kripto para hâlâ hayatta ve yoluna devam ediyor.

Ukrayna-Rusya sorununun en önemli sonucu da muhtemelen kripto paraların daha önem kazanması olacaktır. Baksanıza şimdiden oldular bile.

(T24)

Haber Ara