Doğa Sigorta Üst Yöneticisi (CEO) Nihat Kırmızı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2018 yılında ekonomik gelişmelere bağlı olarak yüksek maliyet artışları yaşanmasının sigorta sektörüne de olumsuz yansımaları olduğunu belirtti.
Doğa Sigorta olarak Enflasyonla Topyekun Mücadele kapsamında bazı ürünlerde yüzde 30'a varan indirimler uyguladıklarını bildiren Kırmızı, şunları kaydetti:
"Sektörümüz maliyet artışlarını primlere tam olarak yansıtmadı. Zaten trafik sigortaları içinde belirlenen tavan fiyatta 2019 yılı için ilave bir artış olmayacağı açıklandı. Sigorta şirketleri, bu yıl teknik olarak azalan karlarını veya oluşan zararlarını finansal getirilerle kapatmaya çalıştı. Şartlar ne olursa olsun hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız. Ancak bu şekilde bu mücadelede başarı sağlayabiliriz. Tabii bunun sürdürülebilir olması önemli. Yılın son çeyreğinde dövizin, faizlerin ve enflasyonun bir miktar düşmüş olması felaket senaryosu yapanların beklentilerini boşa çıkardı. Her türlü ekonomik iniş çıkışa rağmen bir yılı bitirmiş olduk. Ülkemiz her yönden güçlü bir ülke. Bu tür krizler global krizin de etkisiyle bir süre daha devam edebilir ama güçlü ekonomisi olan ülkemiz, bunu atlatacak güce ve tecrübeye sahiptir."
"Kişi başı prim üretiminde dünya ortalamasının altındayız"
Hayat dışı prim üretiminde reel olarak büyüme kaydedilmediğini, bu durumun en önemli nedeninin hayat dışı prim üretiminin yaklaşık yüzde 30'unu oluşturan trafik sigortası primlerine getirilen tavan fiyat ve Riskli Sigortalılar Havuzu uygulamaları olduğunu aktaran Kırmızı, şöyle devam etti:
"Türkiye'de 2017 yılında sigorta prim üretiminin GSYH içerisindeki payı yüzde 1,5 olarak gerçekleşmiştir. OECD ülkelerinde bu oran yüzde 9'lara yakındır. Dolayısıyla burada hala alınması gereken bir yol olduğu görülmektedir. Kişi başına prim üretiminde 2017 yılında önceki yıllara göre farklılıklar olmamakla birlikte dünya ortalamalarının oldukça altında olduğunu, 650 dolar olan dünya ortalamasına karşılık 149 dolar olduğunu söyleyebiliriz. Avrupa ülkelerinde ise bu rakamın 2 bin 200 doların üzerinde olduğunu söyleyebiliriz."
"Gelecek yıl kefalet sigortasını sunmayı planlıyoruz"
Kırmızı, gelecek yıl kefalet sigortasını da sunmayı planladıklarını, bu sigortanın, ilgili mevzuatta yapılan düzenlemeye uygun olarak ihalelerde teminat mektubu olarak kullanılabilecek kefalet senedinin temin edilmesini sağladığını, bu şekilde özel sektörün teminat ihtiyacının karşılanmasında ek bir kolaylık sunulacağını anlattı.
"Döviz kuru artışının ortalama hasara yansıdığını görmeye başladık"
Nihat Kırmızı, trafik sigortasının toplam poliçe sayısının kasım sonu itibarıyla yıllık bazda önceki yıla göre yüzde 5 arttığını, toplam yazılan primin yine aynı dönemde yüzde 15, ortalama primin ise yüzde 9 arttığını bildirdi.
Özellikle yılın ilk yarısında görülen döviz kuru artışının ortalama hasara yansıdığını görmeye başladıklarını ifade eden Kırmızı, "Ekim ayında aylık bazda ortalama ödenen dosya maliyeti, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 33 arttı. Gerek işçilik gerekse parça maliyetlerindeki artışla birlikte bu eğilimin 2019 başında yukarıya doğru devam etmesini bekleyebiliriz. Trafik sigortasında ortalama prim gelişimine baktığımızda, primin halen 2016 yılının altında olduğunu görüyoruz. Gelecek yıl prim artış oranında değişiklik yapılmamasıyla birlikte trafik branşında artan hasar maliyetlerinin sigorta şirketlerini karlılık anlamında önümüzdeki dönemde zorlayacağını öngörebiliriz." diye konuştu.
"Türkiye'de depremden sonra en sık sel görülüyor"
Doğa Sigorta CEO'su Kırmızı, iklim değişikliği sebebiyle küresel ortalama sıcaklıkların artması ve bunun da kuraklık riskini, düzensiz, aşırı yağış sıklığı ve miktarını, fırtına gibi aşırı hava olaylarının sıklık ve şiddetini yükselttiğini söyledi.
Sel ve baskınlara neden olan yağışa ilişkin Türkiye'de depremden sonra gerçekleşme sıklığı ve şiddeti en yoğun doğal afetin "sel" olduğunu ifade eden Kırmızı, şunları kaydetti:
"Özellikle son yıllarda iklim değişiminin etkisiyle sel riski ile sıklıkla karşılaşılmakta olup araçlarını, konutlarını ve iş yerlerini sel-su baskını zararlarına karşı koruyan, bu varlıklarını teminat altına alan kasko paket, konut paket ve iş yeri paket sigortası poliçelerimizi sigortalılarımızın kullanımına sunmaktayız. Sigortalılarımızın ihtiyacı olan risklerin belirlenmesi aşamasında karşı karşıya kalabileceği özellikle sel-su baskını, doğal afetler, yangın riskleri ile ilgili tüm bilgilendirmeler yapılmakta, konunun öneminin benimsenmesi için gerekli tavsiyelerimiz olmaktadır. Olası bir sel-su baskı riskine karşı alınması gerekli önleyici tedbirleri de sigortalılarımız ile paylaşmaktayız."