Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de koronavirüs salgınana karşı önemli bir mücadele veriliyor. İşlerini dijital ortamda sürdürebilme imkanı olan birçok sektör evden çalışma düzenine geçti. Bazı firmalar ise çalışma saatlerini minimum düzeye indirerek ya da vardiyalı çalışma sistemine geçerek salgına karşı tedbirler alıyor.
Özellikle kamu etkin bir tedbir alarak mesai düzenlemesi yaparken özel sektör de uzaktan çalışma esasına dayalı yeni bir iş modeli üzerinde kafa yoruyor.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gıdanın salgın sürecinde en temel gereksinim olduğu ve çiftçinin üretimden ayrılmaması gerektiği ortaya çıktı. Peki çiftçiler bu süreçte etkin korunabiliyor mu?
Tarımı ayakta tutmak adına....
Salgın sürecinde gıda başta olmak üzere hizmet sektörü önemli bir taleple yoğun şekilde karşılaşırken gıdayı destekleyen tarımda da üreticiler bu salgın sürecinde ayrıcalıklı bir sınıf konumunda yer aldı.
Hal böyle olunca tarıma yönelik maddi ve manevi atılım ve açılımlar oldu, salgına karşı tarım sektörünün ayakta kalabilmesi adına da birbirinden farklı uygulamalara imza atıldı.
Aile içi ve aile dışı tarım işçiliğinde korunma yöntemi
Üretim aşamasının başlangıcını yapan ve toprağa ilk tohumu atıp, özenle yetiştiren tüm çiftçiler ön planda yer aldılar.
Virüs, solunum ya da temas yoluyla bulaşabiliyor. Sosyal izolasyon da bu aşamada büyük önem taşıyor. Bu sebeple eğer tarımsal anlamda çiftçilerin işlerinizi aileleriyle birlikte halletmeleri gerekli ve yeterli ise kendi aralarında tarımsal faaliyette bulunmaları, dış destekten pandemi dolayısıyla faydalanılmaması gerektiği temas açısından vurgulandı.Bu şekilde bir çalışma sistemi en güvenlisi olarak addedildi. Ancak iş hacmi genişse ve üretimin devam etmesi için daha büyük bir iş gücüne ihtiyaç duyuluyorsa işçilerin hijyen kuralları hakkında bilgilendirilmesi ve sosyal mesafeyi koruyabilecek adımlar atmaları ikinci öncelik olarak önerildi.
Makineler de dezenfekte edilmeli
Öncelikle işçiler alınmaya gidildiğinde araç içinde boş koltuklar bırakılmasına özen göstermek önemli. Böylelikle hem kendinizi hem de işçilerinizi kormuş olursunuz. Çalışma alanıa geldiğinizde mutlaka herkesin ellerini sabunla yıkayabilecekleri bir ortam yaratılmazsı yanı sıra işçilerin koronavirüs konusunda bilgilendirilmesi esas.
Çalışılan alanda makineler bulunuyorsa ve aynı makineye birçok kişi dokunuyorsa molalarda mutlaka makineleri dezenfekte edilmek durumunda.Toplu olarak mola vermek yerine, mola zamanlarının çok kalabalık grupların bir araya gelmeyecekleri şekilde düzenlenmesi şart.İşçiler dar bir alanda ve kalabalık çalışmak durumundaysa vardiyalı çalışma sisteminin uygulanması öneriliyor.
Hayvan bakımı da önemli
Koronavirüs şu anda insandan insana geçmekte. Hayvanlara virüsün bulaşıp bulaşmadığı ya da hayvanlarda virüs oluşsa da nasıl etkileri olacağına dair net bilgiler yok. Ama her ihtimale karşı, hayvanlarının bakımını yaparken de hijyen kurallarına dikkat etmek önemli. Bakım öncesi ve sonrası mutlaka ellerin en az 20 saniye sürecek şekilde sabunla yıkanması genel kural. Hayvanların yaralı yerleri varsa ve bu bölgelere dokunmak gerekiyorsa mutlaka tek kullanımlık eldiven tercih edilmeli ayrıca bu uygulama hayvan sağlığı açısından da tercih edilmeli.
Yaşam alanı ve hijyen uygulamaları
Bu dönemde ahır, ağıl, kümes gibi hayvanlarınızın barındığı alanları daha sık periyodlarda temizlemeye ve havalandırmaya özen gösterilmeli. Özellikle hayvanların çoğu zamanını oturarak geçirdiği alanları iyice dezenfekte edilmeli.
Ayrıca; hayvanların bulundukları alanları nemli bırakmamaya dikkat etmek gerek. Saman, talaş gibi nemi almaya yarayan ürünler kullanılabilir.
Hayvanlar çoksa çit, ağ ya da balyalarla yaşam alanlarını gruplara ayırma tercih edilmeli. Böylece herhangi bir hastalık ihtimaline karşın önlem almış olur ve virüsün yayılmasını engellemiş olur