Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Her şey dahil' taşınamayacak durumda

Türkiye'de başta Antalya sahil bölgelerinde 30-35 yıldır uygulanan her şey dahil sistemi, maliyet artışı nedeniyle otelcileri zor duruma sokmaya başladı. Antalya'da turizm sektörü, her şey dahil sistemde saat 07.00'de başlayıp gece 01.00'lere kadar devam eden, tüketim çılgınlığına dönüştüğü belirtilen aralıksız yeme-içme hizmetinin revize edilmesini konuşmaya başladı.

4 Ay Önce Güncellendi

2024-08-15 10:12:26

'Her şey dahil' taşınamayacak durumda

Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, her şey dahil sistemin Türk turizmine, sahil bölgelerine, Antalya'ya çok büyük ivme kazandırdığını, özellikle çocuklu aileler için çok önemli hale gelen bir uygulama olduğunu söyledi.

Sistemin yaklaşık 30-35 yıldır başarıyla da uygulandığını kaydeden Yavuz, "Fakat her şey dahil başladığı günden bugüne çok evrim geçirdi. Artık çeşitli türevleri oluştu. Ultra her şey dahile kadar gitti. Fakat bu artık artan maliyetlerle beraber taşınılamayan, rekabette elimizi zayıflatan bir ürün haline geldi" dedi.

‘07.00'DEN 01.00'E KADAR ARALIKSIZ TÜKETİM SÖZ KONUSU'

Artık son dönemde turizmcilerin, özellikle otelcilerin her şey dahilin revize edilmesi, gözden geçirilmesi ve yapılandırılmasını konuştuğunu söyleyen Yavuz, “Her şey dahil Antalya'daki hemen hemen bütün otellerde sunuluyor. Sunulmaması gereken yerlerde de sunuluyor. Otel yıldızına göre sınıflandırılması gerekirken o da yapılmıyor ve sınırsız rekabet içinde devam ediyor. Bütün oteller en iyi her şey dahili sunma uğruna çok büyük fedakarlıklara katlanıyor. Sabah 07.00'de başlayan yeme-içme hayatı, gece saat 01.00'e kadar devam ediyor ve sürekli, aralıksız tüketim söz konusu. Bu tabii ki taşınılabilir bir durum değil artık" diye konuştu.
Turistin normalde buradakinin dörtte birini günlük hayatında tükettiğine işaret eden Yavuz, “Tatilde bu girdabın içine girip bir türlü çıkamıyorlar. Bir tüketim çılgınlığına dönüşüyor. O yüzden her şey dahil, hem sunan işletmeye, hem bunu alan tatilciye zarar vermeye başladı. Bundan dolayı revize edilmesi gerektiği konusuna ben de katılıyorum. Aslında bunu çeşitli önerilerle yıllardır tartışıyoruz. Bunun için mutlaka çözümler vardır. Bir hazırlık devresi gerekiyor. Bu konuda tur operatörü, acenteci, otelcilerin bir araya gelerek bir çalışma komisyonu kurup, her şey dahili nasıl turist kaybı yaşamadan ama maliyetlerini de karşılayabilecek, rekabet gücümüzü zayıflatmayacak şekilde hayata geçirilebileceğini çalışarak önümüzdeki yıllarda belki bunu hayata geçirebiliriz" dedi.

‘KOMİSYON KURULMALI'

Pandemide açık büfelerde yemeklerin personel tarafından turistlere servis edildiğini, insanların kendilerinin alamadığını hatırlatan Yavuz, "Bu önemli ölçüde tasarruf ve israf konusunda katkı sağladı. Her şey dahille ilgili çeşitli turizmcilerin, çeşitli görüşleri var. Kimi tam pansiyona dönüp yemekte içecekleri sunmayı önerdi. Kimi öğle yemeğini kaldırmayı önerdi. Kimi ilave sunulan hizmetleri bir şekilde azaltmayı önerdi. Kimi bir gün belki her şey dahilin olmamasını önerdi. Bununla ilgili bir komisyon kurulmalı ve onların oluşturacağı raporun kamuoyuna açıklanarak tartışılması ve ona göre bir karar verilmesini doğru buluyorum. Şu an dünyanın geldiği yer, ekonomik zorluklar, her şey dahilin de artık tartışılır olmaktan çıkıp doğru bir çözüme kavuşturulması konusunda zaruret doğurmaktadır" diye konuştu.

1_709

‘DIŞARI ÇIKAN TURİST YÜZDE 10'U GEÇMİYORDUR'

Antalya'ya gelen 16 milyon turistin büyük kısmının her şey dahil için geldiğine dikkati çeken Recep Yavuz, “Kültür turizmi için gelen turist sayısı maalesef çok az. 16 milyonun ne kadarı kültürel varlıkları geziyor? Kesin bir istatistik yok ama bu yüzde 10'u geçmiyordur ki, çok yazık. Turistin her şey dahilin daha sağlıklı hale gelmesinden sonra otelleri terk ederek, biraz da çevreyle ilgileneceklerinden yola çıkmamız gerekiyor. Bu sadece israfı önlemek anlamında değil, ülkemizin kültürel değerlerinin ön plana çıkarılması ve ziyaret edilmesi konusunda da ciddi destek olacaktır. Bu hazırlığı yaparken turistin dışarı çıktığında yaşayacaklarını da göz önünde tutarak bir yol haritası çizilmesi gerekiyor. Otellerimizin dışındaki dünyayı, şehirlerimizdeki yaşam alanlarını tekrar gözden geçirmek gerekiyor" dedi.

‘KARLILIK SIFIRLANMAYA DOĞRU GİDİYOR'

Maliyet açısından her şey dahilin artık geriye doğru işlemeye başladığını anlatan Yavuz, “Bu maliyetlerle otellerin bu hizmetleri sunması neredeyse imkansız hale geliyor. Kimse kaliteyi ve misafirini kaybetmek ve notunu düşürmek istemiyor. Ama bunun yanında karlılık neredeyse sıfırlanmaya doğru gidiyor. O yüzden otelci de artık çare olarak her şey dahilin revize edilmesini, daha soft hale getirilmesini öneriyor. Her gelen maliyet yansıtılırsa da rekabet şansımız kalmaz. Bu sene en çok konuşulanlardan biri, Türkiye'nin pahalı bir destinasyon haline geldiği konusu. İnanın 3-5 avro bir artış bile sektörde veya çıktığımız pazarlarda elimizi zayıflatabiliyor. Her şeyin bir doyum noktası, bir alım gücü ve sınırı var. Bunu aşmamak gerekiyor. Aşarsak zaten zorlanacağımızı düşünüyorum" diye konuştu.

‘HER ŞEY DAHİL ARTIK TAŞINAMAYACAK DURUMDA'

Türkiye'nin bugüne kadar her şey dahili çok kuvvetli bir şekilde kullandığını kaydeden Yavuz, "30-35 yıllık bir üründü. Türkiye'yi, Antalya'yı ve diğer sahil bölgelerimizi önemli bir yere taşıdı. Dünya beşinciliğine kadar yükselmiş bir ülkeyiz. Bunda her şey dahilin mutlaka payı olduğunu düşünüyorum. Çünkü özellikle yaz döneminde gelen çocuklu aileler için her şey dahil büyük avantaj. Ama bizdeki rekabet ve her şey dahilin yarışı öyle hale geldi ki artık taşınamayacak bir durumda. Bunun sınırlanması, kontrol altına alınması ve daha sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesini öneriyorum" dedi.
DHA

Haber Ara