Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca (EPDK) elektrik faturalarında yer alan dağıtım bedelinin yalnızca faturanın dağıtımı veya sayacın okunması bedeli olmadığı, enerjinin üretiminden tüketicilere teslimatına kadar oluşan tüm maliyetlerin bu rakamı oluşturduğu belirtildi.
EPDK'dan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de elektrik faturalarındaki dağıtım bedelinin Avrupa Birliği ülkelerindekinden daha düşük olduğu aktarıldı.
Elektrik faturalarındaki ana unsurların enerji bedeli, dağıtım bedeli ile vergi, fon ve payları olduğu ifade edilen açıklamada, yaklaşık 60 bin personelin çalıştığı santrallerde elektrik üreten şirketlerin rekabetçi bir ortamda ürünlerini piyasaya sundukları vurgulandı.
Açıklamada, "Kaynağın bulunduğu bölgedeki santrallerde üretilen enerjinin öncelikle kilometrelerce uzakta bulunan yerleşim alanlarına kadar iletilmesi, daha sonra da her türlü olumsuz hava ve zorlu coğrafi şartlara rağmen ülkemizin en ücra noktalarına kadar yaklaşık 42 milyon aboneye kapıda teslim edilmesi için yerleşim alanlarında dağıtılması gerekir. Ülkemizde iletim ve dağıtım faaliyetleri için her yıl ortalama 9,5 milyar lira şebeke tesisi ve diğer yatırımlar yapılmakta ve yaklaşık 120 bin personelle 206 bin adet trafo ve dünyanın etrafını 37 kez dolaşabilecek büyüklükte, 1 milyon 460 bin kilometre hat uzunluğundaki şebekenin işletilebilmesi için her yıl ortalama 17,5 milyar lira olmak üzere toplam 27 milyar lira harcama yapılmaktadır. Santrallerde üretilen enerjinin tüketicilere kapıda teslimi için oluşan bu maliyetler de dağıtım bedelini oluşturmaktadır." değerlendirmesinde bulunuldu.
"DAĞITIM BEDELİNİ EPDK BELİRLİYOR"
Dağıtım bedelinin belirlenmesinin elektrik dağıtım veya perakende satış şirketlerinin yetkisinde olmadığına belirtilen açıklamada, dağıtım bedelinin bazı maliyetlerden hareketle hizmetin kaliteli bir şekilde karşılanması için EPDK tarafından belirlendiği ve ilgili şirketlerin de bu tarifeyi uyguladığına işaret edildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Elektrik faturalarında yer alan dağıtım bedeli yalnızca faturanın dağıtımı veya sayacın okunması bedeli değil, elektriğin üretiminden tüketicilere teslimatına kadar oluşan tüm maliyetler bu rakamı oluşturuyor. Benzer şekilde, tarlada üretilen bir ürünü tarladaki çıkış fiyatıyla pazarda veya markette satın alamıyoruz. Çünkü o ürünün kullanıcıya teslim noktasına getirilmesinin bir maliyeti var ve tüketici olarak bu maliyeti de ödemekteyiz. Dağıtım bedeli sadece Türkiye'ye has bir bedel değil. Elektrik faaliyetinin yapıldığı her ülkede maliyet bir unsurudur. AB'deki 38 ülke ortalamasına bakıldığında enerji bedeli ortalama 9 avro/cent iken ülkemizde 5 avro/cent, dağıtım bedeli ortalama 9,9 avro/cent iken bizde 2,7 avro/cent olarak gerçekleşmiştir. Dağıtım bedelinin AB'deki toplam oranına bakıldığında ortalama yüzde 51 iken Türkiye'de bu oran yüzde 35 olmuştur."