Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) koronavirüsün Türkiye ekonomisine yönelik etkilerini değerlendirdi. Önceliğin insan sağlığını korumak ve riskleri en aza indirecek önlemler almak olduğunu vurgulayan YASED, ekonomi ile ilgili de “Alınan önlemlerle iç ve dış piyasada uzun vadeli güveni tesis etmek önemlidir” dedi.
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED), koronavirüs salgınının Türkiye ekonomisine etkilerini değerlendirdi. YASED tarafından yapılan yazılı açıklamada, bu küresel krizin, dünyadaki ortak paydaların ve insan faktörünün önemini bir kez daha hatırlattığına vurgu yapıldı.
YASED, içinden geçilen bu zorlu ortamda önceliğin insan sağlığını korumak ve riskleri en aza indirecek önlemleri almak olduğunu belirtti. Türkiye'nin yatırımcıları olarak YASED üyelerinin de Türkiye'deki insan kaynağını korumak üzere iş hayatında pek çok önlem aldığına dikkat çekilen açıklamada, “YASED, hem bu konuda devletimiz tarafından alınan önlemlerin uygulanması, hem de salgının ekonomik etkileri üzerine yapılan çalışmalara her türlü katkıyı sağlamaktadır. Ülkemizin birlik beraberlik içerisinde bu zorlukları da geride bırakacağına inancımız tamdır” ifadelerine yer verildi.
Güven tesisi önemli
Dünya bir yandan koronavirüs ile mücadele ederken, bir yandan da bu küresel salgının ekonomi üzerindeki etkilerine yönelik çalışmaları sürdürüyor.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü'nün (UNCTAD) yayınladığı “Koronavirüsün Küresel UDY'ye Etkisi” raporuna göre küresel doğrudan yatırımlar koronavirüs sebebiyle yüzde 5- 15 düşüş gösterecek. Küresel UDY'nin önemli bir bölümünü oluşturan ilk 5000 çok uluslu işletme, koronavirüs nedeniyle 2020 kazanç tahminlerinde yüzde 9'luk düşüş revizyonları yapıyor.
Koronavirüsün dünya ekonomisinde talep kaynaklı ciddi bir daralma getireceğini belirten YASED, salgının üretim ve tedarik zincirleri tarafında da dünyadaki kabiliyeti test ettiğine dikkat çekti.İç piyasada talep daralması ile ilgili ekonomik önlemler konusunda ilgili devlet kurumlarıyla yakın çalışıldığını belirten YASED, “Türkiye'nin kriz yönetimini sanayide de başarıyla uygulaması ve güvenli kaynak ülke olarak konumlanması gerekmektedir. Bu sağlanırsa, dünyanın tedarik zinciri çeşitlendirmesine gideceği kriz sonrası dönemde, Türkiye için yeni bir büyüme alanı oluşacaktır. Belirsizliklerin yüksek olduğu bu dönemde tüm dünya beklenti yönetiminde zorlanmakta. Ekonomide alınan önlemlerle iç ve dış piyasada uzun vadeli güveni tesis etmek önemlidir” dedi.