Korona virüs salgınına karşı etkin mücadelesi, dünya genelindeki pazarlara yakınlığı ve birçok endüstrideki tedarik gücü, Türkiye'yi kilit ülke konumuna getirdi.
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Lojistik Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bengü Sevil Oflaç, salgın döneminde birçok ülke ve şirketin sadece Çin'e bağımlı olmanın büyük risk oluşturduğunu net şekilde gördüğünü belirterek, "Yeni yatırımların ve teknolojik hamlelerin yapılmasıyla Türkiye, global tedarik zincirleri yapılandırmalarında önemli bir oyuncu haline gelecek. Türkiye, kilit pazarlara yakınlığının da avantajıyla birçok endüstride, tedarik gücü ve sağladığı kalite ile Çin'e alternatif olacak" dedi.
Doç. Dr. Bengü Sevil Oflaç, dünya genelinde söz sahibi olan şirketlerin zorlu bir süreçten geçtiğini vurgulayarak, tedarik zincirinde oluşabilecek kırılmalara ve alınması gereken önlemlere dikkat çekti.
Birçok ülke ve şirket için Türkiye'nin çok önemli bir noktada olduğunu söyleyen Doç. Dr. Oflaç, "Pandemi süreci ile birlikte, risk analizlerine önem veren ve proaktif çözümlerle teknolojiyi birleştiren firmalar ayakta kalacak. Ayrıca, tedarik zincirlerinin takibi ve bilgi akışını sağlayacak teknolojiler ile yapay zeka da oldukça önem kazanacak. Pandemi dönemi, ekonomik anlamda dengeleri değiştirdi. Bazı ülkeler, salgın sonrası dönemde coğrafi konumları ve tedarikteki gücüyle ön plana çıkacak. Bu ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Yeni yatırımların ve teknolojik hamlelerin yapılmasıyla Türkiye, global tedarik zincirleri yapılandırmalarında, önemli bir oyuncu haline gelecek. Türkiye, kilit pazarlara yakınlığının da avantajıyla birçok endüstride, tedarik gücü ve sağladığı kalite ile Çin'e alternatif olacak. Rekabetçi gücümüzün az olduğu endüstrilerde de yerel tedarikçileri, geliştirme programları sayesinde kalite ve kapasite olarak artırarak, bu avantajımızı daha fazla endüstride kullanmamız mümkün. Türkiye, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmelidir" diye konuştu.
“DOMİNO TAŞI GİBİ
BİRBİRİNE BAĞLILAR”
Doç. Dr. Oflaç, "Tedarik zincirleri ve lojiistik operasyonların ne kadar önemli olduğunun daha iyi anlaşıldığı bir süreçteyiz. Şu anda şirketler için her lojistik operasyon, kırılgan ve risk altında. Bu noktada insan sağlığını ve operasyonları korumak adına şirketlere çok büyük görev düşüyor. Tüm lojistik operasyonlarda, depolarda, taşımada, dağıtımda, gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Tedarik zincirlerinde yaşanacak bir kırılmanın domino etkisine neden olacağı görülmeli ve önlemler bütüncül şekilde ele alınmalı. Örneğin, sosyal mesafe kapsamında bazı organizasyonların eskisi gibi yapılamıyor olması, sadece organizasyon hizmeti veren firmaları ya da mekan sahiplerini değil, çiçekçilik endüstrisini de vurdu. Çünkü tedarik zincirlerindeki tüm oyuncular, domino taşları gibi birbirine bağlı" sözlerine yer verdi.
“ARZ-TALEP DENGESİ DEĞİŞTİ”
Pandemi nedeniyle global bazdaki arz-talep dengelerinin değiştirdiğini söyleyen Doç. Dr. Oflaç, "Seyahat kısıtlamaları, kapanan sınırlar ve sınır geçişlerine gelen ek sağlık ve hijyen denetimleri gibi birçok neden, dünya genelindeki tedarik zincirlerinde durmalara ve gecikmelere yol açtı. Birçok ülkede, tarımda işçi bulma sıkıntıları yaşandı. Bazı endüstrilerde de kırılan zincirlerin fiyatlar üzerine yansımaları hissediliyor. Düşen talep nedeniyle üreticinin elinde kalan mallar ve tedarik problemleri nedeniyle üretilemeyen ürünler var" ifadelerini kullandı.