Kaan, Ticaret ile Tarım ve Orman bakanlıklarının çalışmasıyla Çin'e gerçekleştirilecek süt ve sütün ürünleri ihracatının önündeki engeller kaldırılması ve ihracat yapacak firma listelerinin duyurulmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gıda, tarım ve hayvancılık ürünlerine yönelik dış ticaretin, Türkiye lehine fazla vererek önemli miktarda döviz girdisi sağlayan sektörlerin başında geldiğini belirten Kaan, "Nitekim sektör genelinde 2019 yılında yaklaşık 18 milyar dolar ihracat gerçekleştirilirken, buna karşılık 8,7 milyar dolar ithalat yapılmış böylece ülkemize 9,3 milyar dolarlık döviz girişi sağlanmıştı." ifadelerini kullandı.
Kaan, geçen yıl süt ürünlerine yönelik ihracatın ise yaklaşık 644 milyon dolar seviyesinde seyrettiğini hatırlatarak, söz konusu ürünlerin yurt içi üretim ve ihracat arasındaki dağılımına yönelik geçmiş üretim planlaması nedeniyle, ihracat potansiyelinin altında kaldığını söyledi.
Çin'e gerçekleştirilecek süt ve süt ürünleri ihracatının önündeki engellerin kaldırılmasının, mevcut potansiyelin çok daha verimli kullanılması anlamında çok önemli bir fırsat olarak gördüklerini dile getiren Kaan, şunları kaydetti:
"Neredeyse 6 milyar dolarla küresel ticaretin önde gelen süt ürünleri ithalatçılarından biri olan Çin'e, ihracatımız, sektörün hızlı bir şekilde gelişim kaydetmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Zira firmalarımız Çin'in bu ürünlere olan talebinin yalnızca yüzde 10'unu karşılamaya başladığını varsaydığımızda bile, mevcutta 643,9 milyon dolar seviyesindeki ihracatımızın yaklaşık 2 katına çıkacağı devasa bir pazardan bahsetmekteyiz. Biz bu artışın daha üst seviyelerde gerçekleşeceğine ve toplam yıllık süt ürünleri ihracatımızın 2 milyar doları aşabilecek bir potansiyel barındırdığına inanıyoruz."
"Karar, süt ve süt ürünleri üreticiler için büyük bir fırsat"
Abdurrahman Kaan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının neden olduğu kriz sonrası dönemin, yalnızca süt ürünlerinde değil, gıda sektörünün tamamına yönelik ciddi bir fırsat oluşturacağını işaret etti.
Kaan, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün açıkladığı son verilerin, küresel ölçekte tarımsal üretimin verimli olmasının beklendiği 2020 yılında, Kovid-19 salgınına yönelik alınan tedbirler nedeniyle, bazı ülkelerde gıda sektörüne yönelik ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini gösterdiğini aktardı.
Gıda ürünlerine yönelik yaşanabilecek küresel tedarik sorununa ilişkin, Türkiye'nin avantajlı bir konuma sahip olacağına işaret eden Kaan, gıda sektöründe yaşanacak muhtemel bir küresel talep artışında, Türkiye'nin dünya genelindeki tüketim algısındaki olumlu imajını çok iyi değerlendirmesi gerektiğini belirtti.
MÜSİAD'ın koronavirüs salgının tüm dünyada etkili olmaya başladığı andan itibaren, pandemi sürecinin yeni fırsatlara gebe olduğunu ifade ettiğini hatırlatan Kaan, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da sık sık vurguladığı gibi farklı parametreler ışığında yeniden şekillenecek gelecek dönemde, Türkiye olarak yer almak ve yeni sürecin getirdiği fırsatlardan yararlanmak durumundayız. Bu bağlamda, Çin'in süt ithalatına yönelik aldığı 'engelleri kaldırma kararını' çok önemli bir gelişme olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaan, Çin'in 2019 yılında gerçekleştirdiği 5,9 milyar dolarlık süt ürünü alımı ve 1 milyarı aşkın nüfusuyla büyük bir pazar konumunda olduğunu vurgulayarak, kararın süt ve süt ürünleri üreticiler için büyük bir fırsat kapısı anlamı taşıdığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA