Bu kapsamda ilk olarak DEİK koordinasyonunda AB Ülkeleri İş Konseyleri Başkanları ile videokonferans yöntemiyle görüşen Pekcan, bu kapsamda AB ülkeleri bazında görüş ve önerileri dinledi.
Pekcan, bu kritik günlerde söz konusu görüşmelerin önem arz ettiğini belirterek, “Bu dönemde Cumhurbaşkanımız liderliğinde, Bakanlığımız ve kamu kurum ve kuruluşlarımızla beraber çok önemli tedbirler aldık. Pandeminin etkilerinden yavaş yavaş hep beraber sıyrılıyoruz, Türkiye diğer ülkelerden sağlık konusunda aldığı tedbirlerle pozitif ayrıştı. İnşallah pandemi sonrası da ticaret hacmimizde göstereceğimiz ivmelenme, alacağımız ekonomik tedbirlerle ve sizlerle beraber oluşturacağımız yol haritaları, atacağımız adımlarla, bu ayrışmayı ekonomi ve ticaret alanında da gösterebileceğimize inanıyoruz.”
Küresel anlamda pandeminin ekonomi üzerinde etkilerinin henüz tam olarak görülmediğini dile getiren Pekcan, bu kapsamda IMF ve Dünya Bankasının büyüme tahminlerinde bulunduğunu, Dünya Ticaret Örgütünün de iyimser ve kötümser tabloları paylaştığını anımsattı. Pekcan, “Tabii dünya da bu pandeminin nasıl sonuçlanacağını, ekonomik etkisinin nasıl olacağını henüz tam olarak görebilmiş değil. 30 Nisan'da Avrupa Merkez Bankası Başkanı ekonomik daralmanın Avrupa bölgesinde yüzde 5 ile 12 oranında olacağını öngördüğünü söyledi. Bu oranlar IMF tarafından da Dünya Ticaret Örgütü tarafından da zaman zaman paylaşılıyor. Hem oranların, hem de aradaki makasın büyüklüğü insanların ne kadar belirsiz bir ortamda ve öngörülemez bir ortamda süreci yönetmeye çalıştığının da açık bir göstergesi.” dedi.
Türkiye'nin 2020 yılına ihracat artışıyla başladığını ilk iki ayda ihracatın yüzde 4,1 arttığını hatırlatan Pekcan, ancak pandemi nedeniyle başta AB ülkeleri olmak üzere önemli ihraç pazarlarındaki talep daralmaları, karantina önlemleri nedeniyle ihracatta son 2 aydır düşüş görüldüğünü söyledi.
Pekcan, “İnşallah bundan sonra bakanlığımızla, devletimizin destekleriyle, iş dünyamız, ihracatçılarımızla elbirliği ile güçlü bir şekilde ivmelenmeyle toparlanma sürecine gireceğiz.” şeklinde konuştu.
Avrupa'nın Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğunu, Türkiye'nin de Avrupa'nın 6. büyük ticaret ortağı bulunduğunu belirten Pekcan, “Bizim kalite, inovasyon standartlarımızı koruyarak bir üst seviyeye yükseltmemizde Avrupa ile iş birliğimizin önemli katkıları olmuştur ve bundan sonra da olacaktır. Avrupa bizim için aynı zamanda yatırım kaynağı. İş konseylerimizin de desteğiyle Avrupa menşeli sermayenin ve know-how'un Türkiye'de yatırım yapmaya yönlendirilmesi son derece önemli.”
Avrupa ile coğrafi yakınlığın büyük avantaj olduğuna, bu kapsamda lojistik merkezlerinin de önem kazandığına dikkati çeken Pekcan, Türkiye'nin hem ürünlerindeki kalite üstünlüğü, hem güvenilir tedarikçi konumu, hem de erken teslimatlarıyla ön sıralara yükselmesi gerektiğini vurguladı.
AB'nin güncellenmesi ve Brexit sürecinde iş dünyasının desteği önemli
Avrupa Birliğinin güncellenmesi konusunun da kendileri için çok önemli bir konu olduğunu ifade eden Pekcan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Avrupa Komisyonu, Konseyden Aralık 2016'dan itibaren yetki bekliyor. Aralık 2019'da AB Komisyonu Ticaretten Sorumlu Komiseri PhilHogan ile görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmede kendilerinin bizi desteklediklerini, üye ülkeler nezdinde de girişimlerini sürdürdüklerini ifade ettiler. Kesin üyeliğin dışında artık Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmesinin hem Avrupa'nın hem de Türkiye'nin menfaatine olduğunun herkes farkında. Mevcut anlaşmada, tarım, hizmetler, e-ticaret, kamu alımları yok, dolayısıyla bütünsellikten uzak. Biz en üst düzeyde hükümetler arası görüşmelerimizi gerçekleştiriyoruz, burada iş dünyamızın destekleri ve onların kendi muhatapları üzerinden bu sürece yapacakları katkılar son derece önemli. Sizlerin bu konudaki katkılarınızı önemsiyoruz.”
Pekcan, Brexit sürecine de son derece önem verdiklerini belirterek, “Geçen hafta İngiltere Ticaret Bakanı Elizabeth Truss ile görüştük. Bizim teknik çalışma grubumuz 7. toplantıyı gerçekleştirdi. Bu ekibin çalışmalarını hızlandırması konusunda kendisiyle de mutabakata vardık. AB Komisyonu Ticaret Komiseri PhilHogan ile yaptığımız görüşmede de Avrupa Birliği ile İngiltere'nin Brexit konusunda yaptığı çalışmalarla, Türkiye'nin de paralel bir STA imzalaması konusunda mutabık durumdayız. Bunları da kendileriyle paylaştık. Bu süreci en iyi şekilde yürütmek için gayret sarf ediyoruz. Ancak AB ile anlaşması sürüncemede kaldığı ölçüde bizim anlaşmamızı da geciktiriyor.”
