Yeni Akit'e açıklamalarda bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları, doğal gaza erişim, sondaj faaliyetleri, maden arama ve bor hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Yıl sonu itibariyle 550 yerleşim yerine doğal gazı götürerek nüfusumuzun yüzde 81'inin doğal gaza erişimini sağladık” şeklinde konuştu. Dönmez, “Türkiye Petrolleri 2019'da yurt içi üretimde son 20 yılın rekorunu kırarak günlük üretimini 50 bin varilin üzerine çıkardı” ifadelerini kullandı. Büyük ve güçlü Türkiye için yola çıktıklarını vurgulayan Dönmez, “Bu yolda hangi zorluklarla karşılaşırsak karşılaşalım asla geriye dönüş olmayacak. Milletimizden aldığımız güç ve destek ile sadece ve sadece ileriye yürüyeceğiz” dedi.
YERLİ ENERJİ KAYNAKLARINDAN YÜZDE 62 ELEKTRİK ÜRETİLDİ
Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin bu sene yüzde 62'ye ulaştığının altını çizen Fatih Dönmez, “Sadece yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimimiz ise yüzde 45 seviyelerinde gerçekleşti. Burada bizleri sevindiren en önemli gelişme, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretim grafiğimiz yıl boyunca inişli çıkışlı değil, sabit bir seyir izledi. Orta vadede elektriğimizin en az üçte ikisini yerli ve yenilenebilir kaynaklardan üretme hedefimize kısa vadede ulaştık. Bu yıl devreye aldığımız 3.660 MW'lık ilave kurulu güçle birlikte, elektrikte toplam kurulu gücümüz 91.300 MW'a ulaştı. Bu başarının arkasında YEKA modelimiz, yatırımcıya verdiğimiz destek ve kararlılık yatıyor. YEKA yarışmalarımızı başarıyla gerçekleştirdik. Bu yıl YEKA-RES 2 yarışmamızı yerli ve yabancı pek çok firmanın katılımıyla gerçekleştirdik. 4 bölgede toplam 1.000 MW'lık kapasite tahsisi için gelen teklifler dünya ölçekleriyle kıyaslandığında oldukça rekabetçi bir seviyedeydi. Yenilenebilir enerji yatırımlarını tabana yaymak ve yatırımcı profilini genişletmek amacıyla hayata geçireceğimiz Mini YEKA yarışmalarımızın ilkini de 2020 yılında gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
NÜFUSUN YÜZDE 81'İNİN DOĞAL GAZA ERİŞİMİ SAĞLANDI
2019 yılında il merkezlerine götürülen doğal gazın ilçe beldelere yaygınlaştırılması için önemli adımlar atıldığını ifade eden Dönmez, “Yıl sonu itibariyle 550 yerleşim yerine doğal gazı götürerek nüfusumuzun yüzde 81'inin doğal gaza erişimini sağladık. Doğal gaz depolama, LNG ve FSRU tesislerimizle birlikte yaklaşık 30-35 günlük doğal gaz talebimizi karşılayabilecek seviyeye geldik. BOTAŞ'ın Saros Körfezi'nde devreye alacağı üçüncü FSRU tesisimizle de hem depolama hem de sisteme yeni bir giriş noktası kazandırma anlamında önemli bir yatırımı daha ülkemize kazandıracağız” dedi.
DOĞAL GAZ İLETİM VE DAĞITIM AĞIMIZ GELİŞTİ
“Sultanhanı Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Tesisimizin 4,2 milyar metreküplük genişletme fazının temelini bu sene attık” diyen Dönmez, “BOTAŞ'ın uluslararası ortaklarıyla birlikte gerçekleştireceği proje tamamlandığında 5,4 milyar dolar Sm3 toplam kapasiteyle tuz yapılarında oluşturulan dünyanın en büyük depolama tesisi olacak. Doğal gaz iletim ve dağıtım ağımız toplamda 162 bin kilometreyi aşarak dünyanın etrafını dört kez dolaşabilecek bir yapıya kavuşturduk. TANAP ve TürkAkım gibi uluslararası projeler ülkemiz enerjide merkez ülke hedefine önemli katkılar sağladı. Şahdeniz'den çıkarılarak Azeri gazını Avrupa'ya ulaştıracak olan Güney Gaz Koridoru'nun en önemli ayağı TANAP'ı geçtiğimiz yıl devreye aldık. Geçen 1,5 yıllık süre zarfında TANAP üzerinden Türkiye'ye yaklaşık 3,3 milyar metreküp doğal gaz akışı sağlandı. Geçen yıl Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Aliyev'in katılımlarıyla açılışını yaptığımız TANAP Avrupa Gaz Bağlantısıyla, Türkiye'nin Avrupa'nın enerji arz güvenliğinde ne denli güvenilir ve ne denli vazgeçilemez bir partner olduğunu bir kere daha vurguladık” şeklinde konuştu.
SON 20 YILIN REKORUNU KIRDI
Kara ve denizlerde gerçekleştirilen çalışmaların ilk sonuçlarını bu yıl aldıklarını söyleyen Dönmez, “Hem doğal kaynaklarımızı hem de hidrokarbon rezervlerimizi gün ışığıyla buluşturacak arama faaliyetlerimize özel bir önem veriyoruz. Kara ve denizlerde gerçekleştirdiğimiz bu çalışmalarımızın ilk sonuçlarını bu yıl aldık. Türkiye Petrolleri 2019'da yurt içi üretimde son 20 yılın rekorunu kırarak günlük üretimini 50 bin varilin üzerine çıkardı. Yurt içi ve yurt dışı toplam günlük üretimi ise 153 bin varil seviyelerine ulaştı. Karada petrol aramacılığında ise bu sene bizleri sevindiren en güzel haber Diyarbakır'dan geldi. Hidrolik çatlatma yöntemiyle bu yıl ilk defa ticari petrol üretimi gerçekleştirdik. Her ne kadar üretim rakamımız sembolik olsa da burada önemli olan husus tüm dünyada yaygın olarak kullanılan teknolojinin artık Türkiye'de de kullanılmasıdır” ifadelerini kullandı.
BOR'DA TEKNOLOJİ ODAKLI YENİ DÖNÜŞÜM
Bor'da, Ar-Ge, teknoloji ve inovasyon hamlesiyle bor karbür tesisinin temelinin atıldığını hatırlatan Dönmez, “Böylelikle bor madenini uç ürün haline getirerek hayallerdeki projeleri gerçeğe dönüştürdük. İki sene içerinde tamamlanacak tesiste üretilecek bor karbürü başta savunma sanayi olmak üzere aşınmaya dayanıklı makine ve seramik parçalarının üretiminde ve nükleer uygulamalarda da kullanacağız. 51 farklı projenin 30'unun yürütüldüğü BOREN AR-GE laboratuvarlarına üç yeni laboratuvar daha ekleyeceğiz. Bor alanında öğrenim gören 25 öğrencimize verdiğimiz burs desteğine yeni yılda 20 öğrencimizi daha ekleyeceğiz. Yerli insan kaynağı, yerli enerji üretimiyle ülkemize değer katacak” şeklinde konuştu.
MADENLERİMİZ EKONOMİYE KAZANDIRILACAK
2019 yılında MTA eliyle 975 bin metre sondaj yapıldığını vurgulayan Dönmez, “MTA, 2020'de de aynı hızla çalışmaya devam ederek 1 milyon metre sondaj hedefi için Türkiye'nin dört bir yanında faaliyetlerini sürdürecek. Güvenli madencilik bizim için olmazsa olmazdır. 2019 yılı içerisinde toplam 8 bin civarında denetim gerçekleştirdik. Bu rutin denetimler harici, anlık ve habersiz denetim sayılarımızı da artırdık. Güvenlik konusunda son dönemde aldığımız tedbirlerle maden kazalarında son iki yılda yüzde 58'lik bir düşüş sağladık” dedi.
2020 YILINDA 5 DERİN DENİZ SONDAJI YAPILACAK
Denizde yapılan sondajlar hakkında bilgi veren Dönmez şöyle konuştu:
“Denizlerde ise şimdiye kadar Fatih ve Yavuz ile üç derin deniz sondajımızı tamamladık. Gemilerimiz iki kuyuda daha çalışmalarını sürdürüyor. 2020 yılında ise beş derin deniz sondajı daha yapacağız. Akdeniz ve Karadeniz'de gerçekleştireceğimiz sondajlarla hidrokarbon rezervlerimizi sonuna kadar aramayı sürdüreceğiz. Sondaj çalışmalarımızın yanında iki ve üç boyutlu sismik arama faaliyetlerimiz de tüm hızıyla devam ediyor. Barbaros Hayreddin Paşa Sismik Arama Gemimiz 2019'da 2 bin 879 kilometre iki boyutlu, 20 bin 200 kilometrekare üç boyutlu sismik arama yaptı. MTA Oruç Reis Sismik Arama Gemimiz ise 2 bin 822 kilometrekare üç boyutlu sismik arama yaptı. 2020'de de denizlerimizin röntgenini çekmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Hedefimiz belli, ‘Varsa, mutlaka bulacağız.' Üçüncü sondaj gemimizin alım süreci halen devam ediyor. 2020 yılında yeni sondajlarımıza hem Akdeniz'de, hem Karadeniz'de hem de üçüncü ülkelerde devam edeceğiz.”
Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olacak Akkuyu'da çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini belirten Fatih Dönmez, “2023 yılında ilk ünitenin devreye alınmasıyla enerjide kaynak çeşitliliğini de artırmış olacağız. Sadece enerjide arz güvenliğimizi sağlamayacağız, aynı zamanda know-how ve teknoloji transferi sağlarken, tarımdan sağlığa kadar birçok alanda nükleer ülkemizin gücüne güç katacak. Nükleer eğitim için Rusya'ya gönderdiğimiz öğrencilerimizden 88'i yurda dönerek çalışmaya başladı. Önümüzdeki dönem 55 öğrencimiz daha eğitimlerini tamamlayarak Akkuyu'da çalışmaya başlayacak. Öğrenci sayımızı daha da artırmak adına Milli Eğitim Bakanlığımız ile vardığımız protokolle 231 öğrencimizi daha yurt dışına göndereceğiz. Ayrıca Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından 25 gencimiz daha yüksek lisans eğitimi için Rusya'ya gidecek. Bizler, yaptığımız işin ne kadar önemli olduğunu bilerek, milletimizin huzuru ve rahatı için gayretle çalışmaya devam ediyoruz. Böylesi bir anlayışla girdiğimiz 2020 yılının ülkemize hayırlar getireceğine inanıyorum. Uzun vadeli, kişilerden bağımsız, hedef bazlı enerji politikaları ile sadece bugünün değil geleceğin Türkiye'sinin de temellerini atıyoruz. Sürekli, kesintisiz ve uygun maliyetli enerji temini sağlam işleyen bir ekonomik çarkın temel dişlisidir. Büyük ve güçlü Türkiye için yola çıktık. Bu yolda hangi zorluklarla karşılaşırsak karşılaşalım asla geriye dönüş olmayacak. Milletimizden aldığımız güç ve destek ile sadece ve sadece ileriye yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.