Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Avrupa kıtası, derinleşen bir konut krizi ile karşı karşıya. Çoğu ülkede barınma maliyetleri son yıllarda rekor seviyelere çıktı. Yapılan araştırmalar, artan kira ve ev fiyatlarının yalnızca sosyoekonomik değil, siyasi sonuçlar da doğurduğunu ortaya koyuyor.
“Yaşam maliyeti aşırı sağı körüklüyor”
AA'ya konuşan BM Konut Hakkı Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, artan konut maliyetlerinin aşırı sağın yükselişini doğrudan etkilediğini söyledi.
Rajagopal'a göre sorun yalnızca enflasyon ve gelir eşitsizliği değil:
“Yaşam maliyetindeki artış aşırı sağın yükselişinin tek nedeni değil ama kesinlikle bu durumu körüklüyor.”
Çözümsüzlük aşırı sağı güçlendiriyor
Rajagopal, Avrupa'da konut meselesinin artık “en büyük iç siyasi kriz” haline geldiğini vurguluyor. Ona göre, sorunun büyümesinde en kritik etken, ana akım siyasi partilerin kalıcı çözüm üretememesi.
Aşırı sağın söylemlerinde öne çıkan “yerimizi göçmenler alıyor” korkusunun, ekonomik krizlerden ziyade derin bir ırkçı kaygının ifadesi olduğunu belirten raportör, bu kaygının radikal siyasetçilerce istismar edildiğini ifade ediyor.
İki temel engel: Arazi ve hukuk boşluğu
Rajagopal'a göre Avrupa'daki konut krizinin merkezinde iki sorun var:
Yoğun şehirlerde arsa yetersizliği
Konut hakkına dair yasal güvencelerin eksikliği
Birçok Avrupa ülkesinde konutun hâlâ anayasal bir hak olarak değil, yalnızca “devletin politika hedefi” olarak görüldüğünü söyleyen Rajagopal, bu yaklaşımı köklü bir yanlış olarak niteliyor.
“Konut, bir hak değil meta gibi görülüyor. Bu algı, önde gelen siyasi partiler tarafından da pekiştiriliyor.”
Çözüm için anayasal hak çağrısı
BM raportörü, Avrupa hükümetlerini konutu temel hak olarak tanımaya ve bu alanda özel bakanlıklar kurmaya çağırdı.
Geçmişte konut bakanlıklarının kapatılmasının krizi derinleştirdiğini belirten Rajagopal, barınma sorununa kurumsal düzeyde kalıcı bir yaklaşım getirilmediği sürece aşırı sağın yükselişinin de süreceği uyarısında bulundu.
Yorum Yap