Piyasalar yıla küresel çapta enflasyon ve ekonomik durgunluk endişesiyle girdi.
İlk altı ayda devam eden küresel belirsizlikler ve riskler nedeniyle yatırımcılar güvenli liman arayışını en çok altına taleple gösterdi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın 20 Ocak'ta göreve başlamasıyla birlikte dayattığı "tarife" rakamları, küresel ekonomide endişeleri artırdı. ABD, yoğun ticaret yaptığı ülkelerle sorun yaşarken risk algısının yükseldi, bu nedenle enflasyonist baskıları artıracağını değerlendiren ABD Merkez Bankasının (Fed) politika alanı daraldı.
ABD'nin potansiyel olarak büyüyen bütçe açığı, altın fiyatını yukarı yönlü destekleyen ikinci faktör olarak değerlendirildi.
GAZZE'DEKİ SOYKIRIM VE RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
İsrail ordusunun 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesi bozarak 18 Mart'ta Gazze'ye yeniden şiddetli saldırı başlatması ve ABD Başkanı Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Ukrayna savaşındaki barış vaadinin boşa çıkması altını güvenli bir liman olarak öne çıkardı.
Artan risk algısına karşı merkez bankaları altın alımını artırdı.
Rekor fiyatlara rağmen Çin'den fiziki altın talebinin güçlü seyretmesi de dikkati çekti.
İsrail ile İran arasındaki 12 gün süren savaşa neden olan gergin süreçte yatırımcıların altına güvenmesiyle birlikte fiyat artışı sürdü.
2024 yılını 108,5 seviyesinde tamamlayan dolar endeksi ise 2025'in ilk yarısında 96,7'ye çekildi. Zayıflayan dolar endeksi altının ons fiyatındaki yükselişi katkı sağladı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, ABD Merkez Bankası (Fed) yönetimine sürekli saldıran açıklamalarını içeren haber akışı da Fed'in bağımsızlığına ilişkin endişeleri artırdı, altına talebin artmasına neden oldu.
ALTININ ONSU REKOR DÜZEYDE ARTTI
Dünya Altın Konseyi verilerine göre, fiziksel altın alımıyla birlikte borsa yatırım fonlarına (ETF'ler) yılın ilk yarısında 2020'den bu yana en büyük yatırımcı girişi gerçekleşti.
Konseyin gerçekleştirdiği ankete katılanların yüzde 95'i altın rezervlerinin artacağını öngörürken, dolar rezervlerinin de azalacağını düşünüyor.
Yeni verilerle birlikte altının ons fiyatı yılın ilk yarısında yüzde 26 artışla 3 bin 303 dolara kadar yükseldi.
Bu dönemde en fazla aylık yükseliş yüzde 9,3 ile mart ayında görüldü.
Ticaret savaşlarına nedeniyle etkisi süren belirsizlikler ve Fed ile Trump yönetimi arasındaki kavganın da piyasalara etkisiyle altının ons fiyatı, nisanda 3 bin 499,99 doları test etti.
"YILIN İKİNCİ YARISI ALTIN YILI OLMAYACAK"
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ahlatcı Portföy Genel Müdürü Tonguç Erbaş, küresel piyasalarda yılın ikinci yarısında tarife belirsizlikleri ve jeopolitik gerilimlerin azalması beklentileriyle altının ons fiyatının bu yıl sonuna kadar ani bir gelişme dışında 3 bin 700 doları geçmeyeceğini öngördüğünü kaydetti.
2024 sonunda ortaya koydukları beklentilerde altının ons fiyatının bu yıl 3 bin 300-3 bin 500 doları arasında konumlanacağını tahmin ettiklerini ifade eden Erbaş, "Tam da o aralığa geldi, çok enteresan bir şekilde ve şimdi de senaryo biraz bu şekilde şekilleniyor. Yılın ikinci yarısı bence altın yılı değil." dedi.
Erbaş, ons altın fiyatının yılın geri kalan kısmında 3 bin doların altına çok düşeceğini zannetmediğini belirterek, "Bugünden 2 bin 500 dolar, 2 bin 700 dolar bana uzak geliyor. Bugünden düşer mi çok emin değilim. Çünkü yabancı kurumlar da devamlı revizyona gidiyor. 3 bin-3 bin 400 arasında bir yerde biz önümüzdeki 6 ayı geçiririz." değerlendirmesinde bulundu.
ABD yönetiminin son dönemde uyguladığı politikaların küresel piyasalarda doların değer kaybına yönelik stratejiler içerdiğini belirten Erbaş, Trump'ın attığı adımların doların zayıflamasına neden olurken, bu durumun ABD ekonomisinin lehine gibi gözüktüğünü ifade etti.
Erbaş, doların zayıflamasına dikkati çekerek, "Dolar, yaklaşık son 50 yılda en hızlı değer kaybını yılın ilk yarısında kaydetti. Tarifeler ile ilgili tahmin ediyorum orta yol bulabileceği şekilde anlaşma yapacak, diğer taraftan jeopolitik risklerin giderilmesi konusunda da orta vadeli bir planı var olduğunu düşünüyorum." dedi.
AA