Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ankara'da görev yapan basın mensupları ile bakanlıkta düzenlenen toplantıda bir araya geldi. Bakanlık faaliyetlerinden bahseden Bolat, Türk Eximbank ile ilgili bir müjde vererek, "Türk Eximbank ile ihracatçılarımıza 2022 yılında 45 milyar dolarlık, ve 2023 yılı ilk 6 ayında toplam 19,6 milyar dolar destek sağladık. İhracatçılarımıza ilave kredi destekleri sağlayabilmek için Eximbank'ın sermayesi 3 gün önce 6,8 milyar TL arttırım ile 20,6 milyar milyar TL'ye çıkarıldı. Böylece Eximbank kaynaklarından ilave yaklaşık 70 milyar TL. finansman kaynakları ihracatçılarımıza sunacağız. Faaliyete geçmesinin üzerinden henüz 1 yıl geçmesine rağmen, 36,5 milyar TL ihracat kredisine kefalet veren ve 2023 yılı sonunda 90 milyar TL'lik krediye kefalet sağlayacak İGE-İhracat Geliştirme A.Ş. ile ihracatçılarımızın kefalet sorununu çözüyoruz. Finansman ve teminat sorununu çözme, yeni nesil desteklerimizle ihracatı tabana yayma, e-ihracat, markalaşma ve katma değerli ihracat yolunda güçlü adımlar atan bir Ticaret Bakanlığı olarak önümüzdeki dönemde 'İhracatçının Bakanlığı' olmaya devam edeceğiz" dedi.
FAHİŞ FİYATLAR İLE MÜCADELE
Fahiş fiyat artışlarına değinen Bakan Bolat, "Gerek il ticaret müdürlüklerimiz bünyesindeki ekiplerimiz, gerekse 'Haksız Fiyat Düzenleme Kurulu' bünyesinde fiyat denetimlerine aralıksız devam ediyoruz. Bugüne kadar gıda perakendeciliği ve otomotiv sektörlerinde 53 bin işletme ve 304 bin ürün denetledik. Fahiş fiyat artışı ya da stokçuluk yapan 1920 işletmeye toplam 198,2 milyon TL ceza uyguladık. Ayrıca Bakanlığımız ile ilgili Rekabet Kurumu tarafından açılan soruşturmalar sonucunda 6,22 milyar TL idari para cezası kesilerek, tüketici refahına 113,6 milyar TL katkı sağlanmıştır. Aldatıcı ve yanıltıcı reklamlara karşı ve haksız ticari uygulamalara karşı denetim ve cezalar, bunun yanında Rekabet Kurumumuzla birlikte açılan soruşturmalar ve uygulanan cezalar yoluyla tüketicilerimizi etkin bir şekilde koruyoruz. Tüketici uyuşmazlıklarının çözümü amacıyla Türkiye genelinde 211 noktada faaliyette bulunan tüketici hakem heyetleri yoluyla yılda yaklaşık 600 bin uyuşmazlık karara bağladık. Tarım ürünleri ticaretinin kayıt altına alındığı lisanslı depoculuk sistemini geliştiriyoruz. 170 lisanslı depomuz ile gelinen aşamada 9,1 milyon ton lisanslı depolama kapasitesine ulaştık. Hedefimiz 20 milyon ton. Lisanslı depolarda depolanan ürünlerin mülkiyetini temsil eden elektronik ürün senetleri 2019 yılından itibaren ülke çapında tek bir platform üzerinden Türkiye Ürün İhtisas Borsasında işlem görüyor. Türkiye ürün ihtisas borsasının işlem hacmi ise 122 milyar TL'ye ulaştı. Elektronik ürün senetleriyle tarım emtiasını dijitalleştirdik" diye konuştu.
'KAYIT DIŞILIĞI SONLANDIRACAĞIZ'
Bolat, '2028 Vizyonu' kapsamında yeni proje ve faaliyetlerle mal ihracatımızı 400 milyar dolara, hizmetler ihracatını 200 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini kaydederek, "Türkiye'mizin 2028 hedefi olarak, küresel mal ihracatından aldığı payı yüzde 1,2'ye, küresel hizmet ihracatından aldığı payı yüzde 1,5'a yükselteceğiz. Yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürün ihracatımızın payını yüzde 50'ye yükselteceğiz. Avrupa Birliği ile yakın ve orta vadede aramızdaki 'Gümrük Birliğinin Güncellenmesi' görüşmelerinin başlamasını hedefliyoruz. İslam ülkeleri ile yatırım ve ticareti geliştirmek: ihracatımızda İslam ülkelerinin payını yüzde 26'dan yüzde 30'a çıkarma hedefimiz var. Gıda perakendeciliği ve otomotiv sektörü denetimlerinde etkinliğin artırılması için özel ekipler oluşturacak, sebze ve meyve ticaretinde; paydaşlarımızın işbirliği ile kayıt dışılığı sonlandıracağız. 'Güvensiz ürüne sıfır tolerans' prensibiyle yüzde 1.7'ye düşen tüketici ürünlerindeki güvensizlik oranını daha da aşağıya çekeceğiz" ifadelerini kullandı.
'GEREKLİ SAVUNMLAR ALINIYOR, CEZALAR GÖNDERİLECEK'
Bakan Bolat, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bolat, ikinci el otomobil satışıyla ilgili yapılan düzenleme ve denetimlere ilişkin, "Arkadaşlarımız tespit ettikleri haksız, uygunsuz faaliyetler, stokçuluk faaliyetine ceza kestiler. Biliyorsunuz biz İl Ticaret Müdürlüklerimizin denetimleri ve Haksız Fiyat Düzenleme Kurulu üzerinden ceza kesebiliyoruz. Bir ikinci konu da, şöyle uygulamalar vardı; ikinci el satışa tüketiciyi zorlamak, aksesuar zorla alımına zorlamak ya da araç yok, ama ekstra şu kadar verirseniz bir şeyler yaparız gibi uygulamaları gözlemledik. Bu minvalde biliyorsunuz bir sene önce Bakanlığımız bir karar almıştı, ikinci el satış için 6 ay ve 6 bin kilometre sınırlaması getirilmişti. Bu düzenleme yetkili kurumlar için getirilmişti. 1 Ocak'ta 6 ay süreli uzatıldı bu kısıtlama, şimdi 1 Temmuz'a geldiğimizde bu konu da önümüzdeydi. Biz yetkili satıcıların üzerindeki bu kısıtlamayı bireysel satışlar üzerinde de getirdik, 1 Temmuz 2023 itibarıyla hem yetkili satıcılar, hem bireysel satıcılar için bu düzenlemeyi getirdik. Bunun dışında, bireysel satışta 3'ü aşan satışların zaten yönetmelikte ticari satış olarak kabul ediliyor, yaklaşık 4 bin 800 kişi 50'den fazla satış yapmışlar. Bunlar ya kendileri bireysel, ya galeriler ya da bayilerin yanında çalışanlar, işte akrabaları vesaire üzerinden yapılan satışlar olduğu anlaşılıyor. Bunlardan savunma istendi ve gerekli savunmaları alınıyor, cezalar kendilerine gönderilecek. Bir başka önemli tedbir de, ikinci el satışların bu yılsonuna kadar, 31 Aralık 2023'e kadar sıfır araç fiyatından daha yüksek olamayacağı yasağını getirdik" dedi.
İKİNCİ EL ARAÇTA DÜZENLEME
Bakan Bolat, bunların nasıl uygulanacağına ilişkin soruya, "İki aracımız var, birincisi, ilan siteleriyle görüşmeler yapıldı ve ilan siteleri 15 Temmuz'dan itibaren kesinlikle sıfır araç satış fiyatından daha yüksek ikinci el fiyatı koymamaları konusunda uyarıldı. İlan siteleri bu ilanları koymak isteyenleri uyaracaklar, buna uyulmadığı takdirde 300 bin liraya kadar ceza kesilecek. Diğer taraftan, Türkiye Noterler Birliği'yle gerekli temas ve işbirliği sağlandı, 15 Temmuz itibarıyla Noterler de yılda 3'ten fazla bireysel satışın ticari satış kabul edileceği kanuni düzenlemesinden hareketle bu satışları gerçekleştirmeyecekler. Maalesef burada çok ciddi bir tamahkarlık ve aç gözlülük uygulamalarını gördük. Bir nevi ihtiyaçtan oto alımından ziyade, otoyu bir spekülasyon ve yatırım aracı, ama daha çok spekülasyon amaçlı ve manipülatif fahiş fiyat amaçlı ticaretini yapma gayretleri var. Bayilerin bir kısmının stokladıkları araçları artık mecbur kalıp piyasaya sürmeye başladıklarını ve araç yok dedikleri müşterilerini ve hatta galerileri arayıp, araç var, almak ister misiniz dediklerini müşahede ediyoruz. İkinci el satışlarında satışların gevşediğini müşahede ediyoruz. Fiyatlar noktasında da daha yüksek olan ikinci el satışların sıfır araç satış fiyatına doğru, aşağı doğru bir ivme kazandığı gözlemini yaptık. Birkaç hafta zaman alacak, ama tabi inşallah burada istikrarı sağlayacağız. İlk 6 ay itibarıyla ülkemizde otomotiv üretiminde yüzde 30'luk bir artış var, ama ithalatta yüzde 75 artış oldu. İşte spekülasyon ve yatırım amaçlı aşırı talep yüklenince bu bizim oto ithalatımızı ve döviz açısından da ciddi bir kaybımızı beraberinde getirdi. Herkesin bildiği gibi, yani talep arzın çok üstüne çıktığında fiyatlarda bir şişme meydana geliyor. Ayrıca burada tabii ilan sitelerindeki organize ataklarla da fiyatlar aşırı şişirilebiliyor. Tabii fabrikalar daha çok üretsin, bayiler, galeriler daha çok satış yapsın, ama yani enflasyon oranı belli, yüzde 38. Bakıyoruz ki oto sektöründe fiyat anlamında ve ticari uygulamalar anlamında çok ciddi aşınmalar var. Bunu da maalesef sektörün aktörlerinin bir kısmı yapıyorlar. Bizim görevimiz de piyasada düzenleyici olmak, denetleyici olmak, bunu yaparken de yanlış yapanlara karşı müeyyide uygulamak" diye konuştu.
'OTO İTHALATI KONUSUNDA BİR ÇALIŞMA YAPILMADI'
Bakan Bolat, ikinci el araç ithalatına izin verileceği yönündeki iddialara ilişkin, "Şimdi zaten otomotiv ithalatımızda ilk 6 ayda yüzde 75 bir artış var. Geçen yılın aynı dönemine göre toplam ithalatta 11 milyar bir dolar artış var, bunun en büyük kaynağı altın ithalatıyla otomotiv ithalatındaki artış. Bu anlamda ikinci el oto ithalatı noktasında bakanlığımızda şu anda herhangi bir çalışma yapılmadı, ama ekonomiyle ilgili kararlar yalnızca Bakanlığımızın alacağı bir karar olmayıp, Cumhurbaşkanımızın, Bakanlar Kurulunun da içinde yer aldığı geniş istişarelerle bu kararlar alınıyor. Biz de aldığımız kararları Kabinede paylaşıyoruz, istişare ediyoruz. Biz, Türkiye'nin otomotiv sektörünün yatırım ve üretim, istihdam anlamında, ihracat anlamında geldiği noktayı önemsiyoruz, daha da güçlendirme çabası içindeyiz. Türkiye, dünyada otomotiv sektöründe 13. sırada olan güçlü bir ülke, bunu daha iyi noktalara getirme hedefimiz var. Ama vurguncu, fırsatçı çabalarla, spekülatif fiyat şişirme çabalarına, arz-talep dengelerini bozucu çabalara karşı da savunma tedbirleriyle düzenleyici, denetleyici ve yaptırım uygulayıcı olma gayretimiz devam edecek" dedi.
'212 MİLYON TL PARA CEZASI KESİLDİ'
Bakan Bolat, marketlerdeki fiyat artışına ilişkin, "Tabii Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda biz kendi görevlerimizi en etkin bir şekilde yapıyoruz, daha da fazla yapmaya devam edeceğiz. İç Ticaret Genel Müdürlüğü ve il ticaret müdürlüklerindeki ekiplerimiz, denetimlerini aksaksız devam ettiriyorlar. Burada üç mekanizmayla bu denetimleri yapabiliyoruz, birincisi il ticaret müdürlüğündeki denetmenlerimizin sürekli yaptıkları denetimler ve buldukları yanlış uygulamalara karşı kestikleri cezalar var. Burada mesela şöyle söyleyeyim: 81 ilde 53 bin firma, 306 bin ürün denetimi yapılmış durumda şu ana kadar ve 212 milyon lira idari para cezası kesildi fahiş fiyat ve stokçuluk önlemlerine karşı. Değişik şeyler var, biri stokçuluk yakalandığı zaman, bir tanesi rafta olan fiyatla kasadaki fiyatın aynı olması, bir diğeri de tedarik fiyatına göre aşırı fahiş kar marjıyla satıp fahiş fiyattan satma gibi denetimlerde yakalandığında cezalar uygulanıyor. Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulumuz var. Fahiş fiyat ve stokçuluk cezalarına karşı işlem yapıyor ki ceza miktarları 30 bin lira ile 300 bin lira arasında değişiyor. Üçüncü bir mekanizma da elimizde, Rekabet Kurumumuz var. Rekabet Kurumumuz da kartel oluşumları ya da hakim durumun kötüye kullanılması gibi önemli rekabet bozucu eylemlere karşı büyük soruşturmalar yapıyorlar. 35 kadar ellerinde soruşturmalar var marketler ve diğer sektörler de dahil olmak üzere. Rekabet Kurumumuzda da istişareler yapıyoruz, bu noktada soruşturmaların hızlandırılması noktasında azami gayret içindeler" dedi.
'YENİ DÖNEMDE 4 ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ VAR'
Bolat, KDV düzenlemesine ilişkin, "Bu KDV düzenlemesinden sonra biliyorsunuz genel olarak 2 puanlık bir artış oldu KDV'de. Temizlik, kimyevi ürünlerde ise yüzde 8'den yüzde 20'ye çıkarıldı. Temel ihtiyaç maddelerinde ve gıda ürünlerinde yüzde 1'lik KDV'de herhangi bir artış yapılmadı. Bizim denetim ekiplerimizin zaten çalışmalarında bu KDV farkı KDV olarak mı yansıtılıyor, yoksa üstüne çok daha fazla ekleyerek yine tüketici zararına bir çaba içine mi giriliyor, bu denetimle devam edecek, yapılıyor yani bugünden itibaren. Arkadaşlar böyle genel çok yüksek bir artarım yapılmadı. Yani KDV genel oranında 2 puanlık bir artırım yapıldı. Bizim görevimiz bunu denetlemek, ama bu paket niye ortaya çıkarıldı gayet açık arkadaşlar. Şimdi AK Parti döneminde sabit gelirlileri işçi, memur, emekli, çiftçilere, esnafımıza krediler, destekler ve çiftçilerimize taban fiyatı desteklemeler yoluyla daima enflasyonun üzerinde bir refah payıyla devlet gerekli kaynakları aktardı ve aktarmaya devam ediyor. Bu 14 Mayıs seçimlerinde verilen vaatler de bir bir gerçekleştiriliyor. Yeni dönem de 4 önemli önceliğimiz var. Deprem bölgelerinin yeniden imarı ve ihyası. Enflasyonla kesintisiz mücadele. Mali istikrarın sağlanması. Mali istikrara paralel olarak da fiyat istikrarının sağlanması. Bunu yaparken de vatandaşlarımızın alım gücünün enflasyon karşısında asla düşmemesi. Vatandaşlarımızı enflasyon üstünde refah payıyla alım gücünü koruyabilmek ve yatırımların devamı" diye konuştu.
'ARABULUCULUK MEKANİZMASI DEVREYE GİRECEK'
Bolat, kira artışlarına ilişkin de değerlendirme yaparak, "Hükümet olarak 1 yıl daha kiracılar üzerindeki fahiş artış baskısını hafifletebilmek için bu karar alındı. Ama bunun yanında Adalet Bakanlığı biliyorsunuz bu kararı alıyor. Borçlar Kanununa bir geçici madde ekleyerek yapmıştı geçen sene. Arabulucu mekanizması getirilecek yakın bir zamanda. Bu şekilde ev sahibi, kiracı anlaşmazlıkları noktasında arabuluculuk mekanizması da devreye girecek. Enflasyonda bu fiyat istikrarı mücadelesinde sonuç aldıkça zaten geriye doğru bir geliş olduğunda bu yüzde 25 sınırlaması konusu da 1 yıl sonra yeniden ele alınabilecek" dedi.
Bakan Bolat, bayram öncesi otomotiv sektörünün bütün kesimleriyle toplantı yaptıklarını kaydederek, "Biz tespitlerimizi söyledik ve buna izin vermeyeceğiz dedik. Üçü de Bakanlığın yanındayız, biz de rahatsızız. Otomotiv sektörünün bu şekilde gündemlerle anılmasından rahatsızlık duyuyoruz. Yapacağınız yönetmelik değişiklikleri, alacağınız kararlara desteğimiz tam dediler, bunu açıkça söyleyeyim. Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu da bunlardan biriydi. Dolayısıyla, aslında aralarında çok ciddi çürük elmalar var o çürük elmaları temizleme konusunda biz onların da gayret göstermelerini istedik. Ama biz 'tüketicilerimizin mağdur edilmesine ya da kazıklanmasına izin vermeyeceğiz müdahalelerimizi yapacağız' dedik ve nitekim kararlılıkla yapıyoruz. Yani başka elimizde enstrümanlar da var adım adım gidiyoruz fark ettiyseniz. Yaklaşık 3 haftadır adım adım hep tedbirlerimizi aldık. 15 Temmuz'da yönetmelik yürürlüğe girince noterler bireysel satışları 3'ten fazla olmamak kaydıyla durduracaklar. İlan siteleri sıfır araçtan daha pahalı ilan koymama konusunda uyaracak, konulursa 300 bin lira ceza uygulaması yürürlüğe girecek. Daha başka enstrümanlarda arkadaşlarımız planlıyorlar bunu söyleyebilirim" dedi.
VİZE SORUNU
Bakan Bolat, Gümrük Birliğinin güncellemesi ve vize sorununa ilişkin şunları kaydetti:
"Biliyorsunuz 2016 yılında vize serbestliğiyle ilgili bir anlaşma imzalanmıştı Avrupa Birliği'yle Türkiye arasında. 72 maddeyi Türkiye yerine getirirse Türk vatandaşlarına Schengen vizesi olmadan vizesiz giriş hakkı tanınacaktı. 67 maddeyi yerine getirmiştik. Vize yumuşaması olmadı. Şimdi Türkiye Avrupa Birliği konusu yani uzatmalı bir nişanlılık hikayesi gibi. 1959 başvurumuzda 1963 Ankara Anlaşması yaklaşık 60 yıl Ankara Anlaşmasından bu yana. Biz Türkiye olarak ödevlerimizi yapma, yükümlülüklerimizi yerine getirme konusunda her zaman istekli davrandık. Ama Avrupa Birliği tarafı dış politika ilişkilerinde bazen siyasi gerilimleri daha çok böyle isteksizlik ya da ilişkileri soğutma şeklinde yaklaşımlarla Türkiye-AB ilişkilerini sürdürme politikası izledi. Şimdi seçim geride kaldı aşağı yukarı 1,5 aylık bir süre oldu. Seçim sonucunda baktığımızda Avrupa Birliği'nden birçok liderlerinde Türkiye'yle yeniden çalışma konusunda istekli olduklarını gözlemledik. Bu anlamda özellikle Almanya, Fransa gibi Avrupa Birliğinin lokomotifi olan ülkelerle olan temaslar en üst düzeyde Cumhurbaşkanlığı düzeyinde sürdürülüyor, Dışişleri Bakanlığımızda da bir çalışma var. Bizim isteğimiz Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde siyasi anlamda bu yumuşama ve gerilim azaltma süresinin önümüzdeki süreçte orta vadede Türkiye-AB Gümrük Birliğini güncelleme müzakerelerinin hızla başlatılıp Bakanları Kurulumuz uygun gördüğü takdirde bir sonuca varması talebimiz var. En son Avrupa Birliğinin 10 gün önceki liderler zirvesinde liderler Avrupa Birliği Komisyonuna görev verdiler. 'Türkiye'yle Avrupa Birliği ilişkileri konusunda bize bir değerlendirme raporu hazırlayın' diye. Bu da önemli bir gelişme yakında o rapor çıkar, AB liderleri bunu değerlendirecektir." DHA