Bakan Selçuk, İŞKUR'un bir otelde düzenlenen 10. Olağan Genel Kurulunda, hükümet olarak önemli icraatlarından birinin 2003'te Türkiye İş ve İşçi Bulma Kurumunu, Türkiye İş Kurumuna dönüştürmek olduğunu vurguladı.
İŞKUR'un kurumsal kapasitesini daha da artırmak ve dinamizmini yükselterek, kurumsal yapısını daha da vizyoner hale getirmenin önemli hedefleri arasında yer aldığını belirten Selçuk, şu bilgileri verdi:
"2002'de, İŞKUR aracılığıyla özel sektörde işe yerleştirme sayısı, sadece 25 bin kişiydi. 2017'de bu sayıyı ilk defa 1 milyonun üzerine çıkardık. Bu yılın ekim sonu itibarıyla da 1 milyon 300 bine yakın özel sektörde işe yerleştirme gerçekleştirdik. Bu geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 30'luk artışa karşılık geliyor. Özel hedef gruplarına yönelik işe yerleştirme hizmetlerimizde, 2002'de özel sektörde İŞKUR aracılığıyla işe yerleşen genç sayısı sadece 4 bin 100'dü. Bu sayıyı 2018'de 430 bine çıkardık. Bu yılın ocak-ekim döneminde 430 bini aşkın genci özel sektörde işe yerleştirdik. 2002'de özel sektörde işe yerleştirilen kadın sayısı 4 bin 500 civarıydı. Bu yılın 10 ayında 418 bin kadını özel sektörde işe yerleştirdik."
İŞKUR'un hem hizmetlerini hem de kurumsal kapasitesini geliştirme adına toplam 4 bin 765 iş ve meslek danışmanıyla hizmet verdiklerini belirten Selçuk, kurumun 2 bin 720 hizmet noktasıyla vatandaşa ulaştığını söyledi.
İşverenlerden, "milli ruh"un gereği olarak istihdama daha güçlü katkı sunmalarını özellikle beklediğini ifade eden Selçuk, istihdama yönelik sağladıkları desteklerin bazı çevrelerce sık sık eleştirildiğini anımsattı.
İşsizlik Sigortası Fonu'nun işveren lehine kullanıldığının iddia edildiğine dikkati çeken Selçuk, şunları kaydetti:
"İşsizlik Fonu, yapısı gereği devletin, işçinin ve işverenin ortak fonudur. Milletimizin refahı, ülkemizin büyümesi için istihdamın desteklenmesine yönelik faydaları olan bir fondur. İşsizlik sigorta fonuna dair bütün kararlar, işçi, işveren ve devlet temsilcilerinden oluşan İŞKUR Yönetim Kurulu tarafından alınır. İstihdam teşviklerimizin ön şartı, istihdamı korumak ve artırmak olarak belirlenmiştir. İstihdam meselesi, işçi ve işverenden bağımsız bir mevzu değildir. İşsiz kalma riskiyle karşı karşıya olan vatandaşlarımızın korunması, istihdamda kalmalarının desteklenmesi, daha ekonomik ve rasyonel bir tutumdur. Gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar da bu yöndedir. İstihdam için güçlü işverenlere, istihdamda korunan nitelikli işgücüne ihtiyacımız var. Bunun için de elimizden gelen desteği sonuna kadar sunmaya hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek isterim."
Bakan Selçuk, 11. Kalkınma Planı'nda verimli üretim için nitelikli işgücünün yetiştirilmesine önemli bir yer ayırdıklarını anımsatarak, şunları söyledi:
"Bu hedefe karşılık olarak her bir alanda gerekli tedbirleri geliştirmekteyiz. Aktif ve pasif iş gücü programlarımız var. Sadece mesleki eğitim kursu olarak uyguladığımız aktif iş gücü programlarımızdan yararlananların sayısı, yarım milyonu aşmış durumda. Dolayısıyla İŞKUR olarak programlarımızla, mesleki yeterlilik kurumlarımızla ve tüm çalışma hayatına dair sosyal diyalog partnerlerimizle istihdamı arttırmaya ve daha nitelikli iş gücünü sağlamaya çalışıyoruz."