Zelenski, mesajında Rusya Devlet Başkanı Putin'in, Ukrayna'ya dair sarf ettiği sözlere açık tepki gösterdi. Putin'in “Tüm Ukrayna bizim. Rus askerinin ayak bastığı yer bizim.” sözlerini hatırlatan Zelenski, bu söylemlerin Rus emperyalizminin yeniden canlandırılması anlamına geldiğini belirtti.
“Putin'in hedefi yalnızca Ukrayna değil. Bu sözler Belarus, Baltık ülkeleri, Moldova, Kafkasya ve Kazakistan için de tehdit anlamı taşıyor.” ifadelerini kullandı.
“BİR KATİL NİYETİNİ SÖYLEDİĞİNDE, CİDDİYE ALIRIZ”
Putin'in açıklamalarını tehlikeli bulduğunu belirten Zelenski, şu ifadeleri kullandı:
“Dün herkes Rus liderden sinyaller duydu. İster cesaret, ister delilik deyin… Ama bir katil öldürmek istediğini söylediğinde, biz buna göre davranırız. Ve ortaklarımızla birlikte karşılık veririz.”
Zelenski, bu açıklamaların aslında ABD'ye ve Batı dünyasına verilmiş dolaylı bir mesaj olduğunu da belirtti.
“RUSYA'NIN EMPERYAL PLANI 2014'TEN BERİ DEVREDE”
Putin'in açıklamalarının yeni olmadığını savunan Zelenski, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgal niyetinin yıllar öncesine dayandığını dile getirdi:
“Putin sadece dört yıldır değil, 2014'ten bu yana Ukrayna'nın tamamını istiyor. Bu hedef, Rus emperyalizmi tarafından şekillendirildi.”
Ukrayna lideri, bu vizyonun yalnızca bölgesel değil, küresel istikrara da tehdit oluşturduğunu vurguladı.
UKRAYNA LİDERİNDEN DİPLOMATİK ATAK VE YAPTIRIM ÇAĞRISI
Zelenski, mesajının sonunda sadece askeri değil, diplomatik ve ekonomik mücadeleye de işaret etti. Rusya'ya yönelik yaptırımların artırılması çağrısında bulunan Zelenski, Ukrayna'nın dış politikasında kadro değişikliğine gidileceğini açıkladı.
“Uluslararası arenada daha etkili olmak için diplomatik kadromuzda önemli değişiklikler yapacağız.” ifadelerini kullandı.
“TRUMP, PUTİN'İN AMACINI ANLAMALI” MESAJI
Zelenski, eski ABD Başkanı Donald Trump'a da dolaylı bir çağrıda bulunarak, şu ifadeleri kullandı:
“Umarız Başkan Trump, Putin'in kendi deliliği ve binlerce insanın ölümüne yol açmak için İran rejimini bile nasıl kullanmaya çalıştığını fark eder.”
Bu sözler, Washington yönetiminin olası politik değişimlerinde Ukrayna'nın güvenlik endişelerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini işaret etti.