Uluslararası güvenliğin temel taşlarından biri olan Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT), ABD'nin İran'a yönelik hava saldırıları sonrası ciddi bir krizle karşı karşıya kaldı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, saldırıların ardından İran'daki nükleer tesislerde yaşanan hasarın kapsamını ve anlaşmanın geleceğini değerlendirdi. Grossi, "Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi rejiminin çökebileceği" uyarısında bulunarak, diplomasi ve müzakere çağrısını yineledi. ABD'nin Fordo, Natanz ve İsfahan'daki nükleer tesislere yönelik saldırılarının yarattığı riskler, küresel güvenlik açısından alarm zilleri çaldırıyor.
NPT ANLAŞMASI VE ULUSLARARASI GÜVENLİKTE TARİHİ DÖNÜM NOKTASI
Yarım asırdan fazla süredir dünya çapında nükleer silahların yayılmasını engelleyen NPT, ABD'nin İran saldırıları sonrası tehlikeye girdi. UAEA Başkanı Grossi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında, "Bu saldırılar NPT'nin koruyucu yapısını zayıflattı ve diplomasi için açılan pencereyi tehdit etti" dedi. Grossi, diyalog kapılarının kapanmasının, "şiddet ve yıkımın düşünülemez boyutlara ulaşmasına yol açabileceğini" vurguladı. Anlaşmanın çöküşü, sadece Orta Doğu değil, dünya genelinde nükleer silahlanmanın hızlanmasına neden olabilir.
FORDO'DA SİLAHLI SALDIRININ YARATTIĞI YER ALTI HASARI KRİTİK
ABD'nin Fordo nükleer tesisine yönelik saldırısında, yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş 400 kilogram uranyum stokunun bulunduğu ana tesisin yer altında ciddi hasar aldığı tespit edildi. Grossi, "Hiç kimse, UAEA dahil, Fordo'daki yer altı hasarını şu anda değerlendirebilecek durumda değil" ifadesini kullandı. Sığınak delici mühimmat kullanıldığı belirlenen saldırı, nükleer tesislerin güvenliği konusunda büyük endişe yarattı. Fordo'nun yanı sıra, İsfahan ve Natanz tesislerinde de hasar ve saldırılar rapor edildi.
İSFAHAN VE NATANZ TESİSLERİNDEKİ SALDIRILAR VE RİSKLER
İsfahan nükleer tesislerinde gece boyunca seyir füzeleriyle düzenlenen saldırıda, uranyum dönüşüm süreciyle ilgili binalar ve zenginleştirilmiş malzemenin depolandığı tüneller hedef alındı. Natanz tesisinin de saldırıya uğradığı belirtilirken, Grossi, bu üç tesis çevresinde "şimdilik radyasyon seviyelerinde artış olmadığını" açıkladı. Ancak, bu tür saldırıların radyoaktif sızıntı ve çevresel felaket risklerini artırdığına dikkat çekildi.
UAEA'DAN DİPLOMATİK ÇÖZÜM ÇAĞRISI VE DENETİM TALEBİ
Grossi, nükleer tesislere yönelik saldırıların sadece fiziksel hasar yaratmakla kalmadığını, aynı zamanda uluslararası nükleer rejimi zayıflattığını belirtti. "İran'daki tüm stokların denetlenmesi, müzakere masasına dönülmesi için zorunlu" dedi. UAEA'nın İran'daki tesislere yeniden erişim sağlaması gerektiğini vurgulayan Grossi, “Yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum stoku da dahil tüm materyallerin denetlenmesi, sahadaki gerçeklerin tespiti için ön koşuldur” ifadelerini kullandı. Diplomasi yoluyla gerilimin düşürülmesini isteyen Grossi, "Daha fazla nükleer silah, güvenliği artırmaz, aksine tehditleri büyütür" değerlendirmesini yaptı.
KÜRESEL GÜVENLİK AÇISINDAN KRİTİK UYARI: NPT ÇÖKERSE NE OLUR?
NPT'nin çökmesi halinde, İran'ın nükleer silah geliştirme sürecinin hızlanması sadece Orta Doğu'da değil, tüm dünyada bir silahlanma yarışını tetikleyebilir. Grossi, bu tehdide karşı, uluslararası toplumun "derhal diplomasiye dönmesi gerektiğini" güçlü biçimde belirtti. Aksi takdirde, "şiddet ve yıkımın kontrol dışına çıkacağı" uyarısı yaptı. ABD'nin saldırılarının bölgede yeni bir kriz dalgası yaratması, barış ve güvenlik için ciddi bir risk olarak öne çıkıyor.