Nobel Barış Ödülü verilen Venezuelalı muhalif siyasetçi Maria Corina Machado, Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya karşı güvenlik güçlerine silahlarını bırakma ve rejimin emirlerine uymayı reddetme çağrısı etti. Machado'nun mesajı ülkedeki siyasi gerilimi artırırken, uluslararası toplumda da geniş yankı buldu.
SES KAYDIYLA ORDUYA ÇAĞRIDA BULUNDU
Machado, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yayımladığı ses kaydıyla güvenlik güçlerine seslendi. Machado, Venezuela'da özgürlük isteyen milyonların artık çökmeye yüz tutmuş suçlu bir rejime karşı başkaldırdığını ifade etti. Ülkenin içinde ve dışında büyüyen özgürlük arzusunun yankılandığını belirten Machado, 30 milyon kişi olarak suçlu bir rejime karşı durduklarını dile getirdi. Venezuela'nın özgürlük anı geldiğinde herkesin hangi tarafta olacağını seçmesi gerektiğini vurguladı.
Machado ayrıca rejimin halkı esir aldığını, aileleri birbirinden ayırdığını ve halkı kasıtlı olarak aç bıraktığını söyledi. Güvenlik güçlerine çağrısında, “Bu suç rejiminin emirlerine hala uyanlara sesleniyorum: Kendi halkınız için istediğiniz şey bu mu? Bu vahşeti işledikten sonra huzurla uyuyabiliyor musunuz?” ifadelerini kullandı. Çocuklar, aileler ve ülke için daha iyi bir gelecek isteniyorsa silahların halka çevrilmemesi gerektiğini belirtti. Silahların indirilmesini isteyen Machado, güvenlik güçlerine “Kahraman olun, suçlu değil. Yaklaşmakta olan o gün geldiğinde bize katıl.” çağrısını yaptı.
MACHADO'NUN İSRAİL İLE İLİŞKİLERİ
Ulusal basına göre Machado, Nobel Barış Ödülü'nü almak üzere Oslo'ya gideceğini teyit etti. 2025 Nobel Barış Ödülü, Venezuela'nın demokratik haklarını savunma mücadelesi nedeniyle Machado'ya verilmişti. Ancak Machado'nun İsrail'e verdiği açık destek ve Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetiyle kurduğu yakın ilişkiler uzun süredir uluslararası kamuoyunun gündeminde yer alıyor.
Medyada yer alan iddialara göre Machado, 2018 yılında Netanyahu'dan Venezuela'ya müdahale edilmesi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine aracılık etmesini istemişti. Bu talep karşılığında iktidara gelmesi halinde İsrail ile diplomatik ilişkileri yeniden kuracağını ısrarla belirttiği kaydedilmişti.
KARAYİPLER'DEKİ ASKERİ HAREKETLİLİK
ABD Başkanı Donald Trump, daha önce imzaladığı kararname kapsamında Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele gerekçesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatını vermişti. Bu kapsamda ABD, ağustos ayı sonunda Venezuela açıklarına denizaltı ve savaş gemilerinden oluşan deniz gücü göndermişti. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth de ABD ordusunun Venezuela'da rejim değişikliği dahil operasyonlara hazır olduğunu söylemişti.
Maduro ise buna karşılık ülkede 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiğini ve herhangi bir saldırıyı püskürtmeye hazır olduğunu açıklamıştı. ABD'nin Venezuela açıklarında uyuşturucu kaçakçılığı gerekçesiyle bazı tekneleri hedef almaya devam etmesi hem Venezuela yönetimi hem de uluslararası kamuoyunda tepki toplamış, saldırıların uluslararası hukuka aykırı olduğu savunulmuştu.
Ayrıca ABD'nin “uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele” kapsamında dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford ve saldırı grubunu Latin Amerika bölgesine gönderdiği bildirilmişti. Bu askeri hareketlilik, bölgedeki gerginliği daha da artırmış durumda bulunuyor.
aa
Yorum Yap