Dolar

42,5116

Euro

49,5731

Altın

5.807,63

Bist

11.007,37

Uzaydaki tehlike: En çok hangi insan organları etkileniyor

Uzaya giden insanlar, Dünya'dakilerden oldukça farklı koşullarla karşılaşacak. Araştırmacılar uzay yolculuklar sırasında insan vücudunda neler olabileceğini anlamak için çalışıyorlar.

7 Ay Önce Güncellendi

2025-05-13 08:55:47

Uzaydaki tehlike: En çok hangi insan organları etkileniyor

Son çalışmalar, böbrek gibi önemli organların daha önce varsayıldığından daha fazla sorunla karşı karşıya kalabileceğini, buna daha yüksek taş riski ve kalıcı hasarın da dahil olduğunu ortaya koyuyor.

Birçok araştırma, insanların Dünya'nın koruyucu bölgesinin dışına ilk çıktıkları günden bu yana astronotların sağlık sorunları yaşadığına işaret ediyordu ancak yeni bulgular böbreklerde bu tür sorunların neden ortaya çıktığına ışık tutuyor.

Londra Üniversitesi (UCL) Böbrek Hastalıkları Bölümü'nde bulunan Londra Tübüller Merkezi'nden Dr. Keith Siew ve meslektaşları, insan ve diğer canlıların haftalarca hatta yıllarca uzayda bulunduğunda neler olduğuna dair ayrıntılı bir tablo oluşturdular.

Uzay görevleri ve insan böbrekleri

Son araştırma, beş kıtada 40'tan fazla kurumun katılımıyla UCL öncülüğündeki bir girişim kapsamında gerçekleştirildi.

Ekip, Uluslararası Uzay İstasyonu'na yapılan 40'tan fazla Alçak Dünya yörüngesi göreviyle bağlantılı 20 farklı araştırma grubu ve örneğinden elde edilen verileri ve ayrıca fare ve sıçanlarla yapılan 11 simülasyonu değerlendirdi.

Çalışmanın, uzay uçuşlarında böbrek sağlığına ilişkin bugüne kadar yapılmış en büyük analiz olduğu belirtiliyor ve astronotlara ait ilk sağlık veri setini içeriyor.

Ayrıca farelerin Dünya'nın manyetik alanının ötesinde 2,5 yıla kadar süren kozmik seyahati taklit eden radyasyona maruz bırakıldığı yedi simülasyon da içeriyordu.

Bulgular, uzay uçuşlarının böbreklerin yapısını ve işlevini değiştirdiğini, galaktik radyasyonun uzun mesafeli görevleri tehlikeye atacak kalıcı hasara yol açtığını ortaya koydu.

Böbrekler ve derin uzay radyasyonu

Alçak Dünya yörüngesindeki astronotlar hâlâ gezegenimizin manyetik alanının sağladığı kısmi korumadan faydalanıyorlar.

Sadece 24 kişi (Ay'a gidenler) 6-12 günlük kısa yolculuklar boyunca Galaktik Kozmik Radyasyonun tüm şiddetine maruz kaldı.

Hiç kimse Dünya'nın manyetik sınırının ötesine yıllarca sürecek bir göreve girişmedi, bu nedenle organların daha aşırı koşullar altında nasıl dayanabileceği belirsizdi.

41467_2024_49212_Fig9_HTML

Yeni araştırmanın bir parçası olarak araştırmacılar, tuz ve kalsiyumun hassas dengelerini kontrol eden bazı böbrek tübüllerinin mikro yerçekiminde sadece bir ay sonra küçüldüğünü buldular.

Böbrekler ayrıca tuzları böbrek taşı oluşma olasılığını artıracak şekilde işler.

Bu yeni bakış açısı, uzaydaki taşların esas olarak kemik kaybından kaynaklandığı ve bunun da idrarda kalsiyum artışına neden olduğu yönündeki eski varsayımdan uzaklaşıyor.

Daha uzun mesafe, daha fazla radyasyon

Araştırma, kozmik radyasyonun tipik kalkanlama ile tamamen engellenemeyeceğini vurguladı. Farelere 2,5 yıla kadar bir görev uzunluğuna eşit simüle edilmiş Galaktik Kozmik Radyasyon dozları verildiğinde, hayvanlarda geri döndürülemez böbrek hasarı görüldü.

Bazı önemli gözlemler, uzay yolculuğu sırasında böbreklerin hayati mineralleri yönetme biçimindeki değişikliklere işaret ediyor ve bu durum uzun vadeli sağlığı etkiliyor.

Araştırmayla ilgili olarak Dr. Siew, "Şimdiye kadar gerçekleştirilen nispeten kısa uzay görevlerindeki astronotların böbrek taşı gibi sağlık sorunlarının artması gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığını biliyoruz. Bilmediğimiz şey, bu sorunların neden ortaya çıktığı ve Mars'a önerilen görev gibi daha uzun uçuşlarda astronotların başına ne geleceği" dedi.

Bilim insanları böbrekleri korumak için yeni yollar geliştirmezlerse, Mars'a giden herhangi bir astronotun eve dönüş yolunda veya varışta diyalize ihtiyacı olması muhtemel.

Dr. Siew, "Böbreklerin radyasyon hasarı belirtilerini göstermekte geç kaldığını biliyoruz; bu ortaya çıktığında başarısızlığı önlemek için muhtemelen çok geç olacak ve bu da görevin başarı şansı bakımından felaket olur" diyerek sözlerini tamamladı.

İnsan böbrekleri ve gelecekteki uzay seyahatleri

Uzay ajansları, 1970'lerden bu yana gezegenimizin doğal savunma sistemlerinin dışına yapılan yolculukların kemikler, gözler ve kardiyovasküler sistemle ilgili sağlık sorunlarına yol açtığının farkındaydı.

Bu yeni çalışma böbreklere yeni bir odak noktası getiriyor. Ayrıca, özellikle masada daha iddialı görevler varken, hem mikro yer çekimini hem de radyasyonu yönetmenin önemini vurguluyor.

Londra Tübüler Merkezi, UCL Böbrek Tıbbı Bölümü'nden Profesör Stephen B. Walsh, "Çalışmamız, bir uzay görevi planlıyorsanız böbreklerin gerçekten önemli olduğu gerçeğini vurguluyor. Kalkanlama kullanarak onları galaktik radyasyondan koruyamazsınız. Ancak böbrek biyolojisi hakkında daha fazla şey öğrendikçe, uzayda uzun süreli seyahatleri kolaylaştıracak teknolojik veya farmasötik önlemler geliştirmek mümkün olabilir." diye konuştu.

Astronotlar için geliştirilen herhangi bir ilaç Dünya'da da faydalı olabilir. Örneğin, kanser hastalarının böbreklerinin şu anda bu tedavi biçimine engel olan daha yüksek dozlarda radyoterapinin tolere edebilmesini sağlayabilir.

Peki bundan sonra ne olacak?

Bu çalışma sadece iki buçuk yıla kadar olan organ değişimlerini özetlese de, o zaman dilimi için şu anda elimizde bulunan en kapsamlı veri olma özelliğini taşıyor.

Araştırmacılar, güvenilir çözümlerin ortaya konulmasından önce bu risklerin belirlenmesinin hayati bir ilk adım olduğunu söylüyor.

Çalışmanın uluslararası iş birliği, astronotların böbreklerini korumak için ivme kazandığını ve gelecekteki yeniliklerin uzay görevlerinin ötesine geçerek Dünya'daki hastalara yardımcı olabileceğini gösteriyor.

Uzmanlar, mikro yer çekimi ve kozmik radyasyonun birleşik etkilerinin nasıl ele alınacağının öğrenilmesinin, büyük görevleri daha güvenli hale getirmenin anahtarı olacağını belirtiyor.

Ciddi böbrek sorunlarına işaret eden kanıtlar göz önüne alındığında, daha önce hiç yapılmamış yolculuklarda mürettebatın sağlıklı kalmasını sağlamak için dikkatli planlama yapılması gerekecek.

Çalışmanın tamamı Nature Communications dergisinde yayımlandı.

Earth

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

ASELSAN'ın imha senaryosu: GÖKSUR'un görüntüleri paylaşıldı

Haber Ara