Türkiye ile Libya arasında deniz yetki alanlarını belirleyen mutabakat muhtırası, Trablus yönetiminden sonra Libya'nın doğusundaki Halife Hafter yönetimi tarafından da onaylanınca, Yunanistan'da adeta diplomatik alarm verildi. Atina yönetimi, Türkiye-Libya yakınlaşmasına karşı adım atmaya hazırlanırken, Yunanistan Dışişleri Bakanı _Yorgos Yerapetritis_**, 6 Temmuz'da Bingazi'ye giderek Halife Hafter ile görüşecek. Bakan, 15 Temmuz'da da Trablus'ta Libya Ulusal Birlik Hükümeti yetkilileriyle bir araya gelecek.
Bu gelişmeler, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki jeopolitik hamlelerinin etkisini ve Yunanistan üzerindeki baskısını bir kez daha ortaya koydu. Yunanistan, Girit açıklarında hidrokarbon arama ihaleleri düzenlerken, Libya ise bu girişimlerin kendi egemenlik haklarını ihlal ettiğini açıkça bildirdi.
YUNANİSTAN'IN TEK TARAFLI HAMLELERİNE LİBYA'DAN SERT CEVAP
Yunanistan'ın 12 Haziran'da Girit'in güneyinde hidrokarbon arama ve işletme ihaleleri için duyuru yapması üzerine, Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) çok sert bir açıklama yaptı. 19 Haziran'da yayımlanan bildiride, “Bu adımlar Libya'nın egemenlik haklarının açık ihlalidir” denilerek uluslararası hukuka dayalı olmayan tüm girişimlerin reddedildiği vurgulandı.
Ardından 23 Haziran'da, Yunanistan'ın Trablus Büyükelçisi Nikolaos Garielinis, Libya Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı ve resmi kınama iletildi. UBH, Atina'nın hamlelerini uluslararası deniz hukukunun ihlali olarak değerlendirdi.
TÜRKİYE PETROLLERİ VE LİBYA'DAN ORTAK ADIM: ATİNA RAHATSIZ
Libya ile Türkiye arasındaki iş birliği yalnızca diplomatik düzeyde kalmadı. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Libya Ulusal Petrol Kurumu (NOC), 25 Haziran'da Libya'da 2 boyutlu sismik araştırma yapılması için mutabakat zaptı imzaladı. Bu anlaşma, Yunanistan'ın tepkisine neden oldu. Çünkü bu gelişme, 2019'daki Türkiye-Libya deniz yetki alanları anlaşmasının uygulanmaya başladığının somut göstergesi olarak yorumlandı.
LİBYA'DAN NET TAVIR: “ANLAŞMA ULUSLARARASI MEŞRUİYETE UYGUN”
Libya Temsilciler Meclisi'nin atadığı hükümetin Başbakanı _Usame Hammad_**, hafta sonunda yaptığı açıklamada, Türkiye ile yapılan deniz yetki alanları anlaşmasını desteklediklerini belirterek, “Anlaşma uluslararası meşruiyete uygundur” dedi. Öte yandan Libya Ulusal Petrol Kurumu (NOC) da yaptığı açıklamada, “Tüm anlaşmalarımız uluslararası hukuka dayanmaktadır” diyerek Yunanistan'ın iddialarını reddetti.
YUNANİSTAN ÇARESİZ KALDI: “İKNA TURU” BAŞLIYOR
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de attığı kararlı adımlar karşısında Yunanistan'ın yalnızlaşmaya başladığı yorumları yapılırken, Dışişleri Bakanı Yerapetritis'in Bingazi ve Trablus'a yapacağı ziyaret, Atina'nın bu süreci geri çevirmek için son hamlesi olarak değerlendiriliyor. Ancak Libya'da hem doğu hem batı yönetiminin Türkiye ile aynı çizgide buluşması, Yunanistan'ın diplomatik manevralarının etkisiz kalabileceğini gösteriyor.
DENİZ YETKİ KRİZİ GÖÇMEN SORUNUYLA BÜYÜDÜ
Yunanistan'ı endişelendiren tek mesele deniz yetki alanları değil. Libya'dan gelen düzensiz göçmen sayısındaki artış da Atina yönetiminin gündeminde. Başbakan Kiryakos Miçotakis'in liderliğinde toplanan Milli Güvenlik Konseyi, hem göçmen akınlarını hem de Türkiye-Libya yakınlaşmasını masaya yatırdı. Bu toplantının ardından gelen Libya ziyareti kararı, Yunanistan'ın artan diplomatik baskıdan çıkış aradığına işaret ediyor.