Dolar

34,8750

Euro

36,7040

Altın

3.037,15

Bist

10.132,32

Türk diplomasisinin 'tarihi' mücadelesi

ASALA’nın suikastlerine, “17 Kasım” terör örgütüne hedef olan Türk diplomat ve görevlileri ile 2004'te Musul’da ve 2013'te Mogadişu’da şehit olan misyon koruma görevlileri de eklendiğinde Dışişleri şehitlerinin sayısı beşi Büyükelçi olmak üzere 40’a ulaşmıştır.

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-11-27 22:37:42

Türk diplomasisinin 'tarihi' mücadelesi

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, uzun bir geçmişe dayanan köklü Osmanlı diplomasisi geleneği üstüne kurulmuştur. 19. yüzyıla kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun harici işleri Reis-ül Küttap'ın yönetiminde idare edilmiştir. 1793'te III. Selim döneminde ilk sürekli Büyükelçilik Londra'da açılmış ve Yusuf Agâh Efendi ilk sürekli Osmanlı Büyükelçisi olarak atanmıştır. Harici işlerin artması ve önem kazanması sebebiyle Reis-ül Küttaplık makamı 1836 yılında nezaret seviyesine yükseltilmiştir. Son Reis-ül Küttap Yozgatlı Akif Efendi müşirlik rütbesiyle ilk Umur-ı Hariciye Nazırı yapılmıştır.

Hariciye vekaleti ve kurumsal süreç

Cumhuriyet dönemi dış politikamızın temelleri Millî Mücadele yıllarında atılmıştır. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının hemen ardından oluşturulan ilk Milli Hükümetle birlikte “Hariciye Vekâleti” de 2 Mayıs 1920 tarihinde resmen kurulmuş ve başına Bekir Sami Bey getirilmiştir. Cumhuriyetin kurulmasının ardından Hariciye Vekâleti hem iç hem de dış teşkilatını geliştirmeye başlamıştır.

1927 yılında Hariciye Vekâleti teşkilatına dair ilk kapsamlı hukukî düzenleme yapılmış ve 1154 sayılı Kanunla
Bakanlığımızın günümüzdeki yapısının temelleri atılmıştır. II. Dünya Savaşı sonrasında oluşan uluslararası ortama ve giderek yaygınlaşan uluslararası siyasi ve ekonomik işbirliği ve örgütlenme çabalarına uygun olarak, ikili ilişkilerin yürütülmesinin yanında, Bakanlığımızın işlevleri arasında çok taraflı siyasi ve ekonomik işler de ağırlıklı bir yer almıştır.

Çok taraflı diplomasi

Türk Dışişleri Bakanlığı'nın 2019-2023 "Stratejik Planı"na baktığımızda şunları görmekteyiz:
Çok taraflı diplomasi faaliyetlerinin ve uluslararası örgütlerin çoğalmasıyla Daimi Temsilciliklerin sayısı da arttırılmıştır. 1970'li yıllarla birlikte dış teşkilatımızda görevli memurları ve aile mensuplarını hedef alan planlı ve organize Ermeni terörü yaşanmıştır. Ermeni terör örgütü ASALA'nın gerçekleştirdiği suikastlere, Yunanistan'da faaliyet gösteren “17 Kasım” terör örgütüne hedef olan Türk diplomat ve görevlileri ile
2004 yılında Musul'da ve 2013 yılında Mogadişu'da şehit olan misyon koruma görevlileri de eklendiğinde Dışişleri şehitlerinin sayısı beşi Büyükelçi olmak üzere 40'a ulaşmıştır.

Yurtta Sulh Cihanda Sulh prensibi

Soğuk savaşın bitişi sonrasında ortaya çıkan yeni devletlerle birlikte dış temsilciliklerin sayısı artmıştır. Bakanlığın dış teşkilatı büyük bir gelişme sürecinden geçmektedir. 2002 yılında 163 olan dış temsilcilik sayısı 2018 yılında 242'ye ulaştı. Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bu yana Atatürk'ün görüş ve ilkelerini
Türk dış politikasının yürütülmesinde rehber edinmiş, bu bağlamda “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” özdeyişi dış politika faaliyetlerimizin temel hedefini oluşturmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, uluslararası siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerimizin ikili çerçevede ve çok taraflı platformlarda yürütülmesi ve daha da geliştirilmesi yönünde çaba göstermekte, başta kendi coğrafyamız olmak üzere tüm dünyada barış, istikrar ve refaha katkıda bulunmaktadır.

Haber Ara