Trump, Hollanda'da düzenlenen NATO Zirvesi sırasında basına yaptığı açıklamada, İran'daki nükleer tesislerin hedef alındığı operasyonun etkisini anlatırken “Hiroşima ya da Nagazaki demek istemiyorum ama olanlar neredeyse aynısıydı” ifadelerini kullandı. Bu benzetme, hem ABD kamuoyunda hem de uluslararası çevrelerde geniş yankı buldu.
Trump, İran ve İsrail arasında yaklaşık 12 gün süren gerilimin bu saldırı ile sona erdiğini savundu. Operasyonun zamanlamasının son derece stratejik olduğunu vurgulayan Trump, “Bu müdahale olmasaydı çatışmalar hâlâ devam ediyor olurdu” dedi. Saldırının İran'ın nükleer programına büyük darbe vurduğunu belirterek, “Oradaki tesisler tamamen yıkıldı, zenginleştirilmiş uranyum da ellerinden çıktı. Hızlı davrandık, nükleer malzemeyi tahliye edemediler” diye konuştu.
Trump'a göre, ABD'nin bu hamlesi sadece İran'a değil, tüm dünyaya güçlü bir mesaj verdi. “Bu saldırıyla İran'ın nükleer silah üretme planlarını onlarca yıl geriye attık” diyen Trump, bu tür operasyonların caydırıcı etkisine dikkat çekti.
Ancak bu açıklamalar bazı çevrelerde tepkiyle karşılandı. Saldırının “Hiroşima'ya benzetilmesi”, hem tarihsel bir travmayı yeniden gündeme getirmesi hem de diplomatik gerilimleri artırabilecek nitelikte bulunuyor. Uzmanlar, bu tür ifadelerin ABD-İran ilişkilerini daha da gerginleştirebileceği uyarısında bulunuyor.
Trump, ABD'nin İran'a yönelik stratejik tutumunu savunurken, bu operasyonun Amerikan çıkarları ve küresel güvenlik açısından doğru bir karar olduğunu belirtti. “Dünya artık İran'ın ne kadar ileri gidebileceğini gördü. Biz dur dedik ve gerekeni yaptık” sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Ortadoğu'daki dengeleri etkileyen bu gelişmenin ardından gözler İran yönetimine çevrildi. Tahran'ın bu açıklamalara ve saldırıya vereceği karşılık ise önümüzdeki günlerde bölgede yeni bir gerilimi tetikleyebilir.
Yorum Yap