Savaşın eşiğindeki ABD ve İran bu hafta, Markus Leitner başkanlığındaki İsviçre büyükelçiliği aracılığıyla mesaj alışverişinde bulundular. Leitner, İsviçre'nin uyguladığı ‘'güç koruma'' programını uygulamaya koyan ve iki ülkenin çatışmasını engelleyen kişi.
Büyükelçi Markus Leitner iki yıldan fazla bir süredir görevde ve bu sıcak iklimde diplomatik profesyonelliğin korunmasını sağlamak için iyi bir konumda.
İsviçre'nin Washington ve Tahran arasında bir elçi olarak çalışması, iki tarafın da güvenini korumak için son derece gizli tutuluyor. Yine bu hafta Bern'deki Dışişleri Bakanlığı düşman ülkeler arasında yalnızca mesaj alışverişi olduğunu söyledi.
Leitner, Neue Zürcher Zeitung gazetesine Eylül ayında yaptığı açıklamada, ABD'nin 2018'de İran'la nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana, koruma yetkisinin ona daha fazla iş verdiğini söyledi.
53 yaşındaki Leitner, 24 yıldır Dışişleri Bakanlığı'nda bulunuyor. Eski bir diplomata göre “çok iyi bir üne” sahip.
Zürih'te ekonomi okudu ve önce sanayi, ticaret ve finans alanlarında çalıştı. Daha sonra 1996'da ilk görevlerinden birinin İsviçre'yi kanlı elmas merkezi olma rolünden kurtarmak olduğu dışişleri bakanlığına katıldı. Bunu, Güney Afrika ve Şili'deki ilk yurtdışı gönderileri takip etti.
Leitner'ın büyükelçi olarak ilk defa atanması, 2013 yılında ulusal bir krizin yükseldiği dönemde Mısır'a yapıldı. “Kimlik bilgilerimi o zamanki Başkan Mursi'ye verdim ve iki hafta sonra görevden alındı” dedi. O zamanki gösteri dalgası sırasında, çalışma yolunun engellenmesi yüzünden elçiliğinde bir uyku tulumu içinde uyudu.
Mısır'da, Leitner kriz zamanlarında ihtiyaç duyulan soğukkanlılığı gösterdi. Bugünlerde Leitner, Tahran'da dış dünyaya normalliği işaret etmeli; çünkü İsviçre Büyükelçiliği Tahran nüfusu için gösterge niteliğinde. Eğer endişeli olsaydı ya da görevinden ayrılsaydı, bu yaklaşmakta olan ABD saldırısının işareti olarak algılanabilir ve paniğe sebep olurdu.
Geçen Aralık ayında yapılan İran ile ABD arasında tutuklu alışverişine yol açan müzakerelerde, Leitner'ın çelik sinirleri de gerekliydi. ABD hükümetinin bir üyesine göre, büyükelçi tutsak tahliyesinde “yorulmadan çalıştı”.
Leitner geçen yıl Radio Zürisee'ye İran'daki yaşamın “dışarıdan tahmin edebileceğinden daha normal'' olduğunu söyledi. '' Akşamları restoranlara ve kafelere gidebilir, özellikle Tahran'da rahatça dolaşabilirsiniz ”.
Şu anda röportaj için Leitner'e ulaşılamıyor, muhtemelen şu an kafelerde daha az zaman harcıyor. İki ülke arasında gerginlik devam ediyor. ABD Başkanı ve İran Dışişleri Bakanı iki hafta içinde Davos'ta yapılacak olan Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) katılacağını duyurdular. Bu muhtemelen İsviçre elçisine ihtiyaç duyacakları anlamına geliyor.
