İstanbul'da düzenlenen etkinlikte Sudan'daki çatışmaların kökeni, insani kriz ve dış müdahaleler ele alındı. Sudanlı konuşmacılar, Türkiye'nin desteğine teşekkür ederek “Türkiye tarihin doğru tarafında duruyor.” vurgusunu yaptı.
SÖMÜRGE DÖNEMİ VE BATI'NIN ROLÜNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Dernekte gerçekleştirilen etkinlik, Sudan'daki çatışmaları anlatan video gösterimiyle başladı. Sudanlı gazeteci Fahrettin Yusuf, Sudan'daki sorunun 2023 yılında başlamadığını, çatışmanın kökeninde sömürge döneminde Batı'nın uyguladığı ayrıştırma ve bölme politikalarının bulunduğunu ifade etti. Yusuf, dış güçlerin Sudan'ın stratejik konumu ve yer altı kaynakları üzerindeki planlarının gerilimi artırdığını belirtti.
15 Nisan 2023'teki darbe girişiminin başarısız olmasının ardından çatışmaların savaşa dönüştüğünü vurgulayan Yusuf, “O yüzden Türk halkı ve Türkiye için 15 Temmuz neyse Sudan halkı ve Sudan için de 15 Nisan aynısıdır.” dedi. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İsrail ve Batılı aktörlerin müdahalelerine dikkat çeken Yusuf, darbeci grupların altın ve liman gibi stratejik noktalara erişim sağlamayı hedeflediğini kaydetti.
TÜRKİYE'NİN DESTEĞİNE TEŞEKKÜR EDİLDİ
Yusuf, İsrail'in bölge ülkelerini zayıflatmaya, parçalara bölmeye ve sürekli savaş halinde tutmaya çalıştığını belirterek, “Türkiye bu konuda gerçek tarafı tutuyor ve tarihin doğru tarafında duruyor. Sudan'ın mazlumlarına, halkına el uzatıyor ve meşru hükümetine destek veriyor.” ifadelerini kullandı.
Faşir ve Darfur'daki kuşatma ve insani yıkıma değinen Yusuf, kentlerin abluka altında olduğunu, sivillerin hedef alındığını, gıda ve ilaç girişinin engellendiğini anlattı. Sudan'daki mevcut duruma değinerek “Şu an dünyada en fazla yerinden edilmiş insanlar Sudan'da bulunuyor. 14 milyondan fazla insan yerinden edilmiş durumda.” dedi. Sudan'ın parçalanmasına izin vermeyeceklerini belirten Yusuf, halkın er ya da geç galip geleceğine inandığını ifade etti.
YURT DIŞINDAKİ SUDANLILAR ZOR DURUMDA
Sudanlı Öğrenciler Genel Birliği Başkanı Gatada Kamal, Türkiye ile Sudan arasındaki bağların Osmanlı dönemine dayandığını vurguladı. Kamal, iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihten gelen bir yakınlığa sahip olduğunu belirterek, Türkiye'de yaşayan Sudanlı öğrencilerin de savaşın etkilerinden ciddi şekilde etkilendiğini söyledi.
Ailelerinin maddi destek sağlayamaması nedeniyle yurt dışındaki Sudanlıların eğitim ve ekonomik zorluklarla mücadele ettiğini kaydeden Kamal, Türkiye'nin Sudan halkına verdiği desteğin önemine değindi.
Sudanlı öğrenci Yara Issameldin ise Faşir kentinde gıda ve tıbbi desteğin kesildiğini, serum ve ilaç gibi malzemelerin bulunmadığını belirtti. Şehirde sivillerin hedef alındığını ve toplu ölümlerin yaşandığını vurgulayan Issameldin, Sudan'ın parçalanma riskinin giderek arttığını söyledi. Issameldin, Sudan'da yaşananların anlatılamayacak kadar kötü olduğunu ifade etti.
aa
Yorum Yap