Sudan darbe rejiminin Ulusal Başsavcısı, bir grup sol görüşlü avukat tarafından, devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'e ve Ulusal İslami Cephe olarak bilinen İhvan örgütü liderlerine ‘ülkedeki demokratik rejimi baltalamak ve askeri darbeyle iktidarı ele geçirmek' suçlamalarıyla açılan davayı kabul etti.
Dava açan avukatlar ekibinin bir üyesi olan Muiz Hadra, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir ve Ulusal İslami Cephe adı altında faaliyet yürüten Müslüman Kardeşler liderleri aleyhinde anayasal düzeni baltaladıklarına ilişkin bir ceza davası açtıklarını söyledi.
Hadra, örgütün önde gelen isimlerinin; rejimin başı olan Ömer el-Beşir'in yanı sıra Ali Osman Muhammed Taha, Ali el-Hac Muhammed, İbrahim el-Senusi ve darbeyi planlayan kimseler olduğunu belirtti. Avukat Hadra açıklamalarının devamında, Başsavcı Velid Seyyid Ahmed'in ilgili davayı Sudan Ordusu Genel Komutanlığı'nın yetkisi altında bulunan Kuzey Hartum Savcılığı'na devretmeyi kabul ettiğini belirtti.
Beşir aleyhinde dava açan gurubun başında Ali Muhammed Hasaneyn, Kemal el-Cezuli, Muhammed el-Hafız ve Muiz Hadra gibi ülkedeki birçok kıdemli avukat bulunuyor.
DAVA, 1983 CEZA YASASI
UYURANICA YAPILDI
Hadra, davanın darbe zamanında ülkede geçerli olan yasalara dayandığını ve suçlamaların Beşir rejimi tarafından defalarca değiştirilmiş olan ceza kanununa göre değil, darbe sırasında yürürlükte olan 1983 Ceza Yasası uyarınca yapıldığını söyledi.
Avukatlar tarafından sunulan dilekçede, Sudan Ceza Yasası'nın 96. maddesi uyarınca darbeyi planlayan ve gerçekleştiren Ömer el-Beşir ile Ulusal İslami Cephe liderlerine karşı suç duyurusunda bulunuluyor. O sırada yürürlükte olan Sudan yasalarına göre, anayasal düzenin baltalanması cezai bir suç olarak kabul ediliyor ve bu kişiler siyasi olarak tecrit edilmek üzere yargılanıyor.
Hadra, “Kanun onları tecrit edecek. Onları muhaliflerini yargıladıkları yasalarla yargılamayacağız” ifadelerini kullandı. Anayasal düzeni baltalama suçu, Beşir hükümetinin milli ve siyasi muhaliflerini yıldırmak ve kovuşturmak için kullandığı devlete karşı işlenen suçlardan biri olarak kabul ediliyor.
1991 Sudan Ceza Kanunu'nun 50. maddesi, ülkenin anayasal düzenini baltalamak veya herhangi bir şekilde ülkenin bağımsızlığını veya birliğini tehlikeye atmak amacıyla herhangi bir eylemde bulunan herkesin ‘idam, ömür boyu hapis ya da tüm varlığına el konulmasıyla birlikte kısa süreli hapis' cezasına çarptırılmasını öngörüyor. Devrik rejim bu maddeyi muhaliflerini sindirmek için kullanıyordu.
PROTESTOLAR SÜRÜYOR
Öte yandan, ordu genel komutanlığının önünde oturma eylemi gerçekleştiren protestoculardan binlercesi dün Cuma namazından sonra bir yürüyüş düzenledi ve askeri konseyin çıkardığı engelleri kınayan sloganlar attı. Protestocular, iktidarın sivil bir yönetime devredileceği güne kadar eylemlerini sürdüreceklerini dile getirdiler.
Buna karşılık Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri tarafından yapılan basın açıklamalarında, mevcut barışçıl eylemlerin sürdürüleceği belirtildi. Sudan Meslek Grupları Birliği (SPA) üyelerinden Ahmed Rebi, ordunun iktidarda kalmayı sürdürmesi durumunda onların bu bağlılıklarını askeri bir darbe olarak değerlendireceklerini ve düşene dek barışçıl direniş eylemlerini tırmandıracaklarını söyledi. Ayrıca yerel baskıların ve tehditlerin yanı sıra iktidarı sivil bir otoriteye devretmeleri için askeri konsey üzerindeki uluslararası baskılar da artıyor.
ULUSLARARASI BASKI ARTIYOR
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Farhan Haq, önceki gün yaptığı açıklamasında, halkın demokrasi konusundaki taleplerinin karşılanması için bütün tarafları diyaloga teşvik etmeye devam ettiklerini dile getirerek, sürdürülebilir bir barışın sağlanması için hep birlikte çalışılması çağrısında bulunduklarını belirtmişti. Bununla birlikte BM Genel Sekreteri Danışmanı Nicholas Haysom, Askeri Geçiş Konseyi ve Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri'yle birer toplantı yaptı. Muhalif liderler toplantı sırasında, sivil bir yönetime geçiş hedeflerine ulaşamadıklarını vurguladılar.
Öte yandan Hartum'daki Avrupa Birliği (AB) Misyonu, oturma eyleminin gerçekleştirildiği meydanda AB Sudan Delegasyon Başkanı Jean-Michel Dumond'un da katıldığı bir iftar programı düzenledi. Protestoculara hitap eden Dumond, onların ‘adalet, özgürlük ve barış' arayan kimseler olduklarını belirterek, gerçekleştirdikleri eylemlerin ‘insan ruhunun gücünü ve hürriyete olan arzusunu' hatırlattığını söyledi.
AB, Sudan toplumunun önde gelen isimlerini davet ettiği yıllık bir iftar programı düzenliyor. Ancak bu kez, iktidarın sivil bir hükümete devredilmesi için çalışan gençlere destek olmak için bu yılki iftar programını oturma eyleminin yapıldığı meydanda gerçekleştirdi.
ABD'nin Sudan Maslahatgüzarı Stephen Coates, önceki gün, talepleri karşılanıncaya kadar oturma eylemini devam ettirmeye kararlı olan protestocuları desteklemek için ordu genel merkezi önündeki devrimcilerle birlikte iftar yemeği yemişti.
