Dış Haberler Servisi
Meltem Suat - Timeturk Özel
İsrail'in 7 Ekim 2024'te Gazze'ye yönelik başlattığı askeri saldırılara tepki olarak Türkiye'de birçok vatandaş, İsrail'e doğrudan ya da dolaylı destek verdiği düşünülen markalara yönelik boykot kampanyaları başlatmıştı. Bu markaların başında gelen Starbucks, özellikle sosyal medyada hedef alınmış, birçok ilde protestolar düzenlenmişti. Şirketin ABD merkezli olması ve geçmişte bazı yöneticilerinin İsrail'e verdiği destek açıklamaları, protestoların ana gerekçelerinden biri olmuştu. Türkiye'de birçok kişi, kahve zincirini tercih etmemeye başlamış ve yerli alternatiflere yönelmişti.
Bu süreç yalnızca Türkiye ile sınırlı kalmadı. Ortadoğu başta olmak üzere birçok ülkede benzer tepkilerle karşı karşıya kalan Starbucks, küresel ölçekte de sarsıntılar yaşamaya başladı. Bu gelişmelerin ardından şirketin nisan-haziran dönemine ait finansal sonuçları, uzun süredir beklenen tablonun resmi hâline geldiğini ortaya koydu.
Mali takviminde 29 Haziran'da sona eren üç aylık dönemi 2025 mali yılının üçüncü çeyreği olarak kabul eden kahve zinciri Starbucks, bilançosunu yayımladı. Buna göre, Starbucks'ın küresel karşılaştırılabilir mağaza satışları söz konusu dönemde yüzde 2 oranında azaldı.
Şirketin karşılaştırılabilir mağaza satışları, Kuzey Amerika ve ABD'de de yüzde 2'şer azalış kaydetti. Bu durum, Starbucks'ın en büyük pazarı olan ABD'deki tüketici davranışlarında da bir değişimin yaşandığına işaret ediyor.
Starbucks'ın uluslararası karşılaştırılabilir mağaza satışları ise yatay seyrederken, Çin'deki satışları yüzde 2 arttı. Bu durum, şirketin Uzak Doğu'daki varlığını koruyabildiğini ancak Batı'daki politik baskılar ve tüketici tepkileriyle mücadele ettiğini gösteriyor.
Kahve zincirinin toplam geliri, 29 Haziran'da sona eren üç aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,8 artışla 9,5 milyar dolara yükseldi. Ancak bu artışa rağmen şirketin kârlılığı önemli ölçüde geriledi. Starbucks'ın karı aynı dönemde yüzde 47,1 azalarak 558,3 milyon dolara düştü. Hisse başına karı da geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 47,3 azalarak 49 sente indi.
Bu veriler, Starbucks'ın küresel düzeyde zorlu bir süreçten geçtiğini ve kamuoyunun politik tepkilerinin şirketin mali dengesini doğrudan etkileyebildiğini gösteriyor. Türkiye'deki boykotun etkileri henüz ayrı ayrı bir raporla değerlendirilmemiş olsa da, zincirin yerel şubelerinde müşteri yoğunluğunun azaldığı ve bazı mağazaların kapanma sürecine girdiği gözlemleniyor.
Özetle, yalnızca kahve satan bir marka olmanın ötesinde, politik ve toplumsal gündemlerle doğrudan bağlantılı hâle gelen Starbucks, hem tüketicilerin hem de yatırımcıların gözünde yeni bir sınavdan geçiyor.