Anadolu Ajansı (AA) tarafından bu yıl 11'incisi düzenlenen yarışmada, 10 kategoride 29 fotoğrafçı ödüle layık görüldü.
Yarışma, dünya genelinden yaklaşık 22 bin başvurunun değerlendirilmesiyle tamamlandı. Başlatıldığı günden bu yana 20 binden fazla fotoğrafçının katılımıyla dikkati çeken yarışma, her geçen yıl artan prestijiyle öne çıkıyor.
Middle East Images için çektiği fotoğrafla yarışmaya katılan Jaras, "Gaza-Deir al-Balah" adlı çarpıcı karesiyle en büyük ödülün sahibi oldu.
Haber fotoğrafçılığının insana büyük sorumluluk yüklediğini belirten Jaras, bir foto muhabirinin, olayları "dürüstlük, bütünlük ve bunlara dahil olan insanlara saygı çerçevesinde belgelemekle" yükümlü olduğunu vurguladı.
Brezilyalı sörfçü Gabriel Medina'nın Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda büyük bir dalga yakaladıktan sonra verdiği tepkiyi belgeleyen eseriyle Agence France Press'li (AFP) fotoğrafçı Jerome Brouillet, "Tekil Spor" kategorisinde birinciliği aldı.
Jaras, ödül kazanan fotoğrafının kariyeri açısından dönüm noktası olduğunun altını çizerek "Bu fotoğraf, gerçeği belgeleme sorumluluğunu ve artık seslerini duyuramayanlara bir ses olma görevini temsil ediyor." dedi.
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda bireysel finallerde 3 altın madalya kazanan ve takımının da altın madalya kazanmasına öncülük eden Amerikalı jimnastikçi Simone Biles'i konu alan çalışma, "Seri Spor" kategorisinde Reuters fotoğrafçısı Hannah McKay'a birinciliği getirdi.
Fotoğrafın, görsel anlatımın zorlu gerçekleri ortaya çıkarma gücünü hatırlattığını belirten Jaras, "Bu hikayelerdeki acının ve kaybın unutulmaması gerekiyor." diye konuştu.
"Bu fotoğrafı çekerken derin bir üzüntü ve şok içerisindeydim"
Fotoğrafın, sınırları aşan bir gücü olduğunu savunan Jaras, "Etkileyici bir fotoğraf, siyasi engelleri aşabilir, anlatıları sorgulatabilir ve değişimi tetikleyebilir." ifadelerini kullandı.
Dünyanın farklı yerlerinden gönderilen fotoğraflar arasından bu yıl Filistinli fotoğrafçı Saeed Jaras'ın "Gazze-Deyr El-Balah" başlıklı eseri "Yılın Fotoğrafı" ödülüne değer görüldü.
Fotoğrafta, bir anne ve baba, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'ta çadırlarını hedef alan bir İsrail hava saldırısında öldürüldükten sonra çocuklarına sarılıyor.
Jaras, bu tür fotoğrafların insanları "rahatsız edici gerçeklerle yüzleşmeye" zorladığına ve empati kurmalarına yardımcı olduğuna işaret etti.
Ödül kazanan kareyi çekerken yaşadığı duygusal durumu da paylaşan Jaras, "Bu fotoğrafı çekerken derin bir üzüntü ve şok içerisindeydim." dedi.
Jaras, fotoğrafta, İsrail hava saldırısında yaşamını yitiren iki çocuğunu kucağında tutan bir annenin, şok içindeki babanın ve ağlayan hayatta kalan çocuğun yer aldığını anlattı.
Böylesi trajik sahnelerde psikolojik baskı yaşadığını belirten Jaras, buna rağmen en büyük amacının "trajik gerçeği belgelemek ve bu acıyı dünyaya aktarmak" olduğunu vurguladı.
"Bu ödül, fotoğrafın arkasındaki hikayeye ve temsil ettiği hayata verilen bir değerdir"
Ödül haberini aldığı anı da anlatan Jaras, "Ödül haberi ulaştığında çok garip hislere kapılmıştım. Minnettarlık, şaşkınlık ve derin düşünceler içerisindeydim." ifadelerini kullandı.
Jaras, aldığı ödülün sadece kişisel bir başarı olmadığını belirterek bunun, "fotoğrafın arkasındaki hikayeye ve temsil ettiği hayata verilen bir değer" olduğunu söyledi.
Ödülün "son derece önemli" olduğunu ifade eden Jaras, bunun, "görsel anlatımın kritik konulara dikkati çekme gücünün altını çizdiğini" belirtti.
Jaras, fotoğrafın sadece görüntü yakalamak olmadığını, aynı zamanda "sesini duyuramayan insanların sesi olmak" anlamına da geldiğini kaydetti.
Ödülünü savaş mağdurlarına ve gerçeği belgelemek için hayatlarını riske atan tüm gazetecilere ve fotoğrafçılara adadığını söyleyen Jaras, bu ödülün kendisine daha büyük motivasyon sağladığını dile getirdi.
Jaras, İstanbul Photo Awards'un uluslararası düzeyde güçlü bir saygınlığa sahip olduğunu bildiğini aktararak yarışmayı "güçlü görsel hikayeleri onurlandıran prestijli bir platform" olarak tanımladı ve küresel sorunlara ışık tutan yapısından övgüyle bahsetti.
"Onlar yalnızca birer görüntü değil, benim hikayemin de bir parçası"
The New York Times'ın Gazze merkezli foto muhabiri Samar Abu Elouf ise "Gaza War Survivors (Gazze Savaşı'ndan Kurtulanlar)" adlı fotoğraf serisiyle "Seri Portre" kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu.
"Seri Haber" kategorisinde Agence France Press (AFP) fotoğrafçısı Omar Al-Qattaa, İsrail yönetiminin Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını konu alan serisiyle birinciliğe layık görüldü.
Abu Elouf, çalışmasında, Gazze'de yaralanarak Katar'da tedavi gören Filistinlilerin iyileşme sürecini belgeledi.
Çekimler sırasında derin bir duygusal yük hissettiğini anlatan Abu Elouf, "Yaralıların hikayelerini dinlerken ve onları çekerken çaresiz hissediyordum. Yaşadıkları dehşet karşısında sarsıldım." dedi.
"Seri Haber" kategorisinde Agence France Press (AFP) fotoğrafçısı Omar Al-Qattaa, İsrail yönetiminin Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını konu alan serisiyle birinciliğe layık görüldü.
Abu Elouf, fotoğraf yaklaşımında insani bağa öncelik verdiğini vurgulayarak "Onlara yaklaşmaya, yaşadıklarını dinlemeye son derece kararlıydım, bu olmadan bir kare dahi çekemezdim. Onlar yalnızca birer fotoğraf değil, benim hikayemin de bir parçası." ifadelerini kullandı.
Bu serinin, Gazze'de 14 yıl önce başlayan fotoğrafçılık yolculuğunun bir devamı olduğunu belirten Abu Elouf, "Bu fotoğraflar, kuşatma altındaki yaşamı ve savaşın süreklilik taşıyan acımasızlığını anlatma kararlılığımın bir yansıması." diye konuştu.
2024 İstanbul Photo Awards'ta ise "Tekil Haber" kategorisinde ikinci olan Abu Elouf, bu yılki ödülün ayrı bir anlam taşıdığını çünkü "Gazze'den gelen önemli hikayelerin dünya kamuoyuna ulaştırılmasına katkı sunduğunu" söyledi.
Abu Elouf, devam eden insani kriz ve ailesinin yaşadığı acılar nedeniyle "Bu hikayeler ve karelerdeki insanlara bakınca, ödülden dolayı sevinç duymak çok zor." değerlendirmesini yaptı.
İstanbul Photo Awards 2025
İstanbul Photo Awards, görsel hikaye anlatımını merkeze alarak dünya genelindeki kritik meselelere ışık tutan ve küresel foto muhabirliğin önde gelen yarışmalarından biri haline geldi.
Afgan kadınlar hikayelerini ele alan çalışmasıyla İtalyan fotoğrafçı Valentina Sinis, "Seri Günlük Yaşam" kategorisinde birinci oldu.
"Tekil Portre" birincisi Afganistan'daki kadınları konu alan portresi ile İtalyan fotoğrafçı Mauro De Bettio oldu.
2017-2024 yılları arasında yarışma jürisinde yer alan ve geçen aralık ayında hayatını kaybeden görsel anlatıcı Marion Mertens'in adının verildiği "Tekil Günlük Yaşam" kategorisinde birincilik ödülü, Filistin'de yaşanan açlık sorununu çarpıcı biçimde ortaya koyan fotoğrafı ile Mahmoud Zaki Salem Issa'ya verildi.
"Tekil Doğa ve Çevre" kategorisinde de İzlanda'da bulunan Grindavik yakınlarındaki yanardağ patlamasını fotoğraflayan European Pressphoto Agency (EPA) fotoğrafçısı Anton Brink birincilik ödülünü kazandı.
Jüri, Agence France Press'li (AFP) fotoğrafçı Luis Tato'nun Doğu Afrika sellerinin etkilerini gözler önüne seren çalışmasını da "Seri Doğa ve Çevre" birincisi olarak belirledi.
Toplam 10 kategoride 30 ödül verilen yarışmada, 58 bin dolar ödül dağıtıldı. Ödül alan fotoğraflar, yurt içinde ve dışında düzenlenecek serginin yanı sıra her yıl hazırlanan fotoğraf albümünde yer alacak.
Bu yıl Turkcell'in iletişim sponsorluğunda düzenlenen yarışmaya, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) yurt dışı etkinlik sponsoru ve Türk Hava Yolları (THY) kısmi ulaşım sponsoru olarak destek veriyor.
Ödül alan fotoğraflara ve jüri üyelerine dair bilgilere "istanbulphotoawards.com" adresinden ulaşılabilir.
Yorum Yap