‘İdlib krizi' yüzünden Ankara ile Moskova arasında yükselen siyasi tansiyon Rus gazetelerinde de yakından takip ediliyor.
Rus Kommersant gazetesi bugünkü manşetinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şam ve Moskova'ya ültimatom verdiğini ve ilk kez Rusya'yı Suriye'deki saldırılarda sivilleri öldürmekle doğrudan suçladığını yazdı.
Kommersant haberinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, “Suriye kuvvetleri, İdlib yükselme bölgesinin ötesine geçmeli ve Türk ordusuna yönelik saldırıları durdurmalı. Aksi takdirde Ankara, Moskova ile Suriye konusunda imzalanan anlaşmalardan vazgeçme ve tüm savaş gücünü kullanma hakkını saklı tutar” açıklamalarını hatırlatarak, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Şam ve Moskova'ya ültimatom verdi” denildi.
Gazete ayrıca, “Erdoğan ayrıca ilk kez Rusya'yı doğrudan İdlib'deki sivillerin ölümünden sorumlu tuttu ve yerleşim yerlerine saldıran uçağın artık "eskisi gibi serbestçe hareket edemeyeceği" konusunda uyardı” denildi.
Moskovski Komsomelts gazetesinde çıkan Mihail Rostovski imzalı bir değerlendirmede ise, Rusya'nın çatışmadaki pozisyonu ele alındı.
Rostovski, Rusya'nın Esed yönetimi ile çıkara dayalı bir ilişkisi olduğunu hatırlatarak, Putin'in tarafların anlaşmaya yanaşmama tavrından ileri gelen yükü üstlenmemesi gerektiğini yazdı.
Analist, Esed-Erdoğan geriliminin Rusya'nın dış politikası açısından ciddi problemlere gebe olduğunu da vurguladı.
Rostovski'ye göre, olası risklerden kaçınmanın yolu, Rusya'nın iki ülke arasında bir hakem rolü oynamakta ısrarcı olmasından geçiyor.
Analist Rostovski, değerlendirmesinde şu satırlara da yer verdi:
"Esed'le birbirimize ne kadar bağımlı olursak olalım, onun bütün davranışlarından kendimizi sorumlu tutamayız. Eğer Suriye Devlet Başkanı kendisinden çok daha güçlü bir Türkiye ile 'savaşçılık' oynamak istiyorsa, bu onun sorunu olmalı.
Türkiye Cumhurbaşkanı da bir kere daha Moskova'yı gücendirecek bir hamle yapma aşamasında ise de, son derece soğukkanlı tepki vermek gerek."
“İDLİB KRİZİ ERDOĞAN -PUTİN İLİŞKİSİ İÇİN CİDDİ BİR TEST”
Öte yandan ünlü Rus politolog Georgiy Vovt'un Business FM'de yer alan yorumunda ise şunları söyledi:
“İdlib'deki gelişmeler artık, Esed güçleri ile Türk askerlerinin birbirlerini vurdukları topyekûn savaşı andırıyor. Ankara bu konuda Moskova'yı suçluyor.
İdlib'de durumun şiddetlenmesi Putin ile Erdoğan'ın kişisel ilişkileri için çok önemli bir test. İki liderin daha önce vardıkları anlaşmalar geçerliliğini yitirdi.
Moskova ile Ankara'nın anlaşmaları, iki ülke başkanlarının yakın ilişkileri dışında sağlam bir zemine oturmuyordu.
İki liderin hedefleri farklı ve birbiri ile örtüşmüyor. Erdoğan, stratejik hedefinin, Esad rejimini indirmek olduğunu hiçbir zaman gizlemedi.”
Rus Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi Genel Müdürü Andrey Kortunov ise Rusya ile Türkiye arasında yaşanan son krizle ilgili şu yorumda bulundu:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'yi Suriye'nin saldırılarından koruma çağrısı yapması, anlaşılmaz bir durum; çünkü Suriye güçleri Türkiye'de bulunmuyor, tam tersi söz konusu. Türk birlikleri Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasına karşı duruyor. Bu da inkar edilemez.
Diğer yandan, tabii, Erdoğan'ın endişeleri de anlaşılır. İdlib'de Suriye'nin operasyonlarının şiddetlenmesi halinde, Türkiye'ye yeni bir mülteci akını yaşanacağını ve ülkesinde siyasi istikrarsızlık olabileceğini düşünüyor.”
