Dolar

34,8673

Euro

36,6659

Altın

3.022,65

Bist

10.055,90

Ruhani’den ABD’ye sert sözler: Terörün kaynağı ABD ve İsrail'dir

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, dün akşam İran'ın güneydoğusundaki Sistan-Belucistan bölgesinde meydana gelen ve 27 askerin hayatını kaybettiği intihar saldırısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Ruhani, bölgedeki terörizmin ABD ve İsrail'den kaynaklandığını, bazı petrol zengini ülkelerin de teröre finansman sağladığını söyledi.

6 Yıl Önce Güncellendi

2019-02-14 12:04:50

Ruhani’den ABD’ye sert sözler: Terörün kaynağı ABD ve İsrail'dir

Ruhani, Rusya, Türkiye ve İran arasında düzenlenecek olan Suriye konulu zirve için Soçi'ye hareket etmeden önce Tahran'daki Mehrabah Havaalanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, yaşanan saldırıya yönelik, "Bölgemizdeki terörizmin kökleri ABD ve İsrail'dedir. Bu iki devlet terörizmin asıl kaynağıdır. Bölgenin petrol zengini bazı ülkeleri de ne yazık ki teröristlere finansman görevini üstlenmiş durumda" dedi.

İran'ın güneydoğusundaki Sistan-Beluçistan eyaletinde Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı sınır muhafızlarını taşıyan otobüsü hedef alan intihar saldırısında 27 asker hayatını kaybetmiş, 13 asker de yaralanmıştı.

Bu tür saldırıların İran halkı üzerinde etkisi olmayacağını ve büyük güçlere karşı boyun eğmeyeceklerini ifade eden Ruhani, "Şehitlerimizin dökülen kanının hesabını bu kiralık örgütlerden soracağız" ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in davetiyle Soçi'de dördüncüsü düzenlenecek olan zirveye ilişkin Ruhani, "Terörist gruplar Suriye'de şiddetli darbeler yedi ve birçok bölgeden temizlendiler. Suriye'nin muhtelif bölgelerinde, ülkenin kuzeyinde ve Fırat'ın doğusunda hâlâ terör unsurları bulunuyor" yorumunu yaptı.

Ruhani, söz konusu zirvede bölgesel meseleler ve özellikle Suriye konusunun ele alınacağını ifade etti.

Yabancı güçlerin ülkeyi terk etmesinin gündemlerindeki hedeflerden biri olduğunu aktaran Ruhani, şöyle konuştu:

"Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim için önemlidir, Suriye'nin tamamı Şam yönetiminin egemenliği altına girmelidir. Kendi vatandaşları olarak Kürtlerle konuşması gereken muhatap Şam hükümetidir. Suriye topraklarının bölünemeyeceği ve Suriye'nin hiçbir bölümünün başka bir ülkenin egemenliği altına giremeyeceği hususu sürekli vurgulanan bir husustur. Suriye yasal hükümetinin daveti üzerine orada bulunmayan ve izin almayan güçler bu ülkeyi terk etmelidir, özellikle de ABD güçleri. ABD, ilk baştan uluslararası sözleşmelere aykırı olarak Suriye'ye geldi ve orada işgalci güç konumundadır. Son açıklamalarında çıkmak istediklerini söylüyorlar, eğer doğru söylüyorlarsa bu iyi bir haberdir. Ancak ABD'nin sözlerine ve vaatlerine hiçbir zaman güvenemeyiz. Dünya da onların sözlerine itimat etmiyor. Çünkü ABD yönetimi her hafta ve her gün bir şey söylüyor."

 

Mültecilerin evlerine dönmesi ve Suriye'nin yeniden inşasının da önemli konular arasında yer aldığını ve üç ülkenin de hedefi olduğuna dikkati çeken Ruhani, anayasanın hazırlanması ve bunun için komite oluşturulmasının da üçlü zirvede ele alınacağını kaydetti.

'TÜRKİYE, İRAN VE RUSYA'NIN GELİŞTİRDİĞİ MODEL ÇOK İYİ BİR MODELDİR'

"Türkiye, İran ve Rusya'nın bölgesel meselelerin çözümü için geliştirdiği model çok iyi bir modeldir" diyen Ruhani, şöyle konuştu:

"Sürekli vurguluyoruz, bölgesel sorunlar bölge ülkeleri tarafından çözülmelidir. Astana süreci bu anlamda çok iyi bir örnektir. Bu süreçte BM ve BM Genel Sekreteri ile de temas halindeyiz. Bu zirvenin verimli geçmesini diliyoruz. Bazı konuları konuşup mutabakata varabilmeyi ve bu adımları Suriye'de güvenlik tesis edilene kadar devam ettirmeyi ümit ediyoruz."

Suriye'nin geleceğinin Suriye halkının iradesine bırakılması gerektiğini dile getiren Ruhani, "Suriye'de barış, istikrar, emniyet ve demokrasiye en kısa sürede şahit olmayı diliyoruz" dedi.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, zirvede bölgesel konular dışında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin ile ikili görüşmeler yaparak bölgesel ve ikili ilişkileri ele alacaklarını sözlerine ekledi.

Haber Ara