Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, Bartın Üniversitesi tarafından üniversite konferans salonunda düzenlenen "En Zor Yüzyıl" konulu konferansta yaptığı konuşmada, özellikle 1800'lü yıllardan sonra sanayi devrimiyle beraber dünyada yaratılan zenginliğin yarısının 250-300 yıl içinde bir kıtadan başka bir kıtaya hareket ettiğini ve doğudan batıya geçtiğini söyledi.
Zenginliğin doğudan batıya çok ciddi sonuçlarla geçtiğini ve bu sonuçlardan en önemlisinin savaşlar olduğunu ifade eden Aşan, şöyle konuştu:
"Bu süreç olduğunda henüz kapitalist sistem gelişmiş değildi. Mesela finans diye bir şey yok, bankalar yok, doların hakimiyeti… Bu değişiklik çok daha basit bir dünyada oluyor. Ama buna rağmen insanoğlu çok büyük acılar yaşadı. 1960'dan sonrasına bakıp 2017'ye geldiğimizde bu zenginliğin tekrar nasıl dağıldığına bakalım. Yeni dünya şu, bundan 300 yıl önce doğudan batıya göç eden zenginlik şimdi tekrar batıdan doğuya göç ediyor. Ama bu sefer iş o kadar kolay değil. Bu sefer, o batıdan doğuya geçişte karşımızda doğu kadar barışçıl bir topluluk yok, çok daha savaşçı bir topluluk var. Çünkü bütün birikimlerini savaşla oluşturmuş, bir savaşta 50 milyon insanı öldürebilen bir insan topluluğundan bahsediyoruz. Bu insan topluluğu elindeki bu zenginliğin tekrar doğuya gitmesini alkışlamayacak. Eğer, şu zenginlik aktarımı devam ederse ki ediyor, birtakım hesaplar var, işte '2030 yılında Çin Amerika'yı geçiyor', '2050'de Endonezya, Çin ve Hindistan 3 büyük ülke haline geliyorlar'. Yani tekrar servet buraya doğru kayıyor."
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan
"IRAK ve SURİYE'DEKİ SÜREÇLER TESADÜFİ DEĞİL"
Zenginliğin batıdan doğuya kaymasıyla dünyanın bir çatırdama yaşayacağını aktaran Aşan, şunları kaydetti:
"Dünyanın çatırdaması tam da bizim olduğumuz coğrafyadan olacak. Ne yapacağız, ya ortadan çatırdayacağız ya da hangi tarafta kalacaksak, hangi tarafın daha iyi olacağına karar verirsek bir şekilde kendimizi o tarafa atacağız. Çatlak bizim ya doğumuzdan ya batımızdan geçsin. Bugün Irak, Suriye süreçleri tesadüfi değil. Bu büyük el değiştirmenin, bu büyük alt üst oluşun coğrafyası burası. Bütün hikaye burası üzerinde dönüyor. O yüzden çatırdıyoruz, o yüzden onlarla bir şekilde baş etmek zorundayız. Nihai olarak bu yarığın, bu fayın ortamızdan geçmesine izin vermiyor olmamız lazım. Fayın ya batısında ya doğusunda kalacağız. Bu günlerde bu kolay bir karar olmadığı için biraz bu rolü oynayacağız. Nihai olarak nerenin iyi olduğuna karar verdiğimizde oraya doğru geçmemiz lazım. Merak etmeyin, bütün ülkeler de benzer şeyi yapacaklar, yani sadece aynı pozisyonda olan biz değiliz."
