Netanyahu'dan sert uyarı: İran'da kimsenin dokunulmazlığı yok
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'da hiç kimsenin dokunulmaz olmadığını ve tüm seçeneklerin masada olduğunu belirtti. İsrail'in İran'daki nükleer tesisleri vurma kapasitesi olduğu açıklanırken, ABD'nin savunma desteğiyle çatışmalar şiddetleniyor.

Oluşturma Tarihi: 2025-06-20 07:45:03

Güncelleme Tarihi: 2025-06-20 08:10:55

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'daki gelişmelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Netanyahu, İsrail ordusuna İran'da hiç kimsenin dokunulmaz olmadığı talimatını verdiğini ve "Bundan daha fazla açıklamaya gerek yok, bırakın da olaylar konuşsun." dedi. Netanyahu ayrıca, İsrail'in İran'daki tüm nükleer tesisleri vurma kapasitesine sahip olduğunu ileri sürdü. İsrail ile İran arasında artan gerilim ve çatışmalar, bölgede büyük endişe yaratırken, Netanyahu'nun açıklamaları dünya gündeminde geniş yankı buldu.

NETANYAHU, İSRAİ ORDUSUNA “İRAN'DA KİMSENİN DOKUNULMAZLIĞI YOK” TALİMATI VERDİ

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, devlet televizyonu KAN'a yaptığı açıklamada, Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'e suikast tehdidini sorması üzerine, ordusuna İran'da hiç kimsenin dokunulmazlığı olmadığını belirten net bir talimat verdiğini açıkladı. Netanyahu, "Bundan daha fazla açıklamaya gerek yok, bırakın da olaylar konuşsun." diyerek, bölgede tansiyonun daha da yükseleceğinin sinyalini verdi.

Bu açıklama, İsrail'in İran'a yönelik sert tutumunun en net ifadesi olarak değerlendirildi. Netanyahu'nun bu sert söylemi, bölgedeki askeri gerilimi artıran kritik bir gelişme olarak kayıtlara geçti.

İSRAİL'İN İRAN'A KARŞI NÜKLEER TESİSLERİ VURMA KAPASİTESİ OLDUĞUNU İDDİA ETTİ

Netanyahu, İran'ın nükleer programını hedef alan açıklamalar da yaptı. Başbakan, İsrail'in İran'daki tüm nükleer tesisleri vurma imkanına sahip olduğunu iddia etti. Ancak, "İsrail'in İran rejimini devirmeyi amaçlamadığını, rejimin sarsılmasının bir sonuç olabileceğini ancak bunun hedef olmadığını" ifade etti. Netanyahu, bunun İran halkının kararı olduğunu savundu.

Bu açıklamalar, İran'ın nükleer programı ve bölgedeki güç dengesi açısından büyük önem taşıyor. İsrail'in bu konudaki kararlı tutumu, bölgesel güvenlik açısından kritik bir unsur olarak yorumlanıyor.

ABD DESTEĞİ VE İHA'LARA KARŞI ÖZEL İLGİ: “AMERİKALI PİLOTLAR İHA'LARI DÜŞÜRÜYOR”

Netanyahu, ABD'den gelen destekten övgüyle bahsetti. ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin savunmada mükemmel yardım sağladığını belirten Netanyahu, "İHA'ları düşüren Amerikalı pilotlar var, ayrıca ABD bize THAAD balistik füze hava savunma sistemiyle de destek veriyor." dedi.

Bu açıklama, İsrail'in askeri kapasitesinin arkasında güçlü bir uluslararası desteğin bulunduğunu ortaya koyuyor ve bölgedeki çatışmaların seyrini değiştirebilecek bir etki yaratıyor.

HAMANEY'E SUİKAST TEHDİDİ VE İSRAİL SAVUNMA BAKANI'NDAN SERT SÖZLER

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İran'ın sabah saatlerinde gerçekleştirdiği misilleme saldırısı sonrası yaptığı açıklamada, “Hamaney gibi bir diktatör varlığını sürdüremez.” ifadelerini kullandı. Netanyahu da, İran'ın saldırılarından sonra yaptığı hastane ziyaretinde Hamaney'e suikast düzenleyebileceklerini ima etti ve “Her seçenek masada.” dedi.

Bu sert söylemler, İsrail'in İran liderliğine yönelik açık tehditler savurduğunu gösteriyor.

İSRAİL-İRAN ÇATIŞMALARI: CAN KAYIPLARI VE YIKICI SALDIRILAR

İsrail, 13 Haziran'dan itibaren İran'ın nükleer tesisleri ve ordusunun üst kademesini hedef alan geniş çaplı saldırılar başlattı. Bu saldırılarda, İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı ve 9 nükleer bilim insanı hayatını kaybetti. Toplam sivil can kaybı ise 224 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail'e karşı balistik füze saldırısında ise 24 kişi öldü, 500'den fazla kişi yaralandı. Bölgede tansiyonun giderek tırmandığı bu çatışmalar, uluslararası toplumda endişeye yol açıyor.

İSRAİL-İRAN GERİLİMİNDE YENİ DÖNEM BAŞLADI

Netanyahu'nun açıklamaları, İsrail'in İran'a karşı taktik nükleer ya da ağır bombalar kullanmayı planladığı spekülasyonlarını güçlendirirken, ABD'nin doğrudan destek vermesi çatışmanın seyrini belirleyecek. Bu gelişmeler, Orta Doğu'da jeopolitik dengeleri yeniden şekillendirecek nitelikte.